Nihal Bengisu Karaca, Habertürk’te yazdı: “Üç ağızdan onaylattığım olay günü özetini aktarıyorum. Dört lider de Kılıçdaroğlu ismini zikrediyor. Akşener ise yaptıkları araştırmalar olduğunu dile getirerek İmamoğlu ve Yavaş’ın isimlerini söylüyor. Hiçbiri masada Akşener’e bir kabalık ya da rencide edici bir tavır gösterildiğini kabul etmiyor. Dolayısıyla o soru hala cevaplanmış değil.
Tam da o nedenle, yani “Meral Akşener bunu neden yaptı?” sorusu bir türlü cevaplanamamış olduğu içindir ki, bazı İYİ Partili siyasetçiler farklı açıklamalarla o sert konuşmayı makulleştirmeye çalışıyorlar diye okuyorum ben durumu.”
Altılı Masa'dan kalkan İYİ Parti lideri Meral Akşener, "Benim dışımda herkes Kılıçdaroğlu'nun adaylığı için görüşmüş" demişti. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu bu ifadeleri yalanladı: "Madem böyle ters bir durum oldu, orada oturup imza atar mı?"
"Metni kitlesine izah edemediği için kendi kitlesini yanlış yönlendiriyor"
Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde grup kurabilmesi için İYİ Parti’ye geçen CHP’li dört üye, İYİ Parti’nin Altılı Masa’dan ayrılmasının ardından. Mansur Yavaş’ın bilgisi olmadan İYİ Parti’den istifa etti. Habertürk’e konuşan ismi verilmeyen bir belediye yetkilisi istifaların “Mansur Yavaş’ın bilgisi dışında olduğunu ve Yavaş’ı zor durumda bıraktığını” söyledi.
Siyaset Bilimci Arzu Yılmaz, Medyascope’da yazdı: “Meral Akşener’in yaptığı açıklamanın muhtemel siyasi sonuçlarını İYİP açısından “intihar” olarak değerlendirenler çoğunlukta…Fakat söz konusu açıklamayı bir intihar saldırısı olarak değerlendirmek daha yerinde olur. Çünkü, açıklamasının içeriği, tarzı ve zamanlaması, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını engellemenin ötesinde bir amaca işaret ediyor. O amaç da belli ki, en son Millet İttifakı adını alan Altılı Masa’nın bir iktidar alternatifi olmaktan çıkarılması ya da ölümcül bir darbeyle zayıflatılması… Sorun şu ki, Akşener neden sıtmayı değil de ölümü tercih etti? Nihayetinde, sıtmadan kurtulmanın bir ihtimali her zaman vardır, ancak ölümden dönüş yok…”
Habertürk canlı yayınında İYİ Parti’den Cumhurbaşkanlığı aday adaylığını ilan eden ve canlı yayın sırasında Akşener’in görüşmeye çağırdığı avukat, Prof. Dr. Ersan Şen’in Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürüldüğü 28 Kasım 2015 günü, baronun bir eğitiminde konuşmak üzere Diyarbakır’a geldiği ama kendisini davet eden Elçi’nin öldürüldüğünü duyunca havaalanında bekleyerek ilk uçakla İstanbul’a geri döndüğü ortaya çıktı. Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren: ‘’Evet, bu olay doğru. O gün basın açıklamasından sonra Şen, bir eğitim konferansı verecekti ancak yaşananları duyunca geri döndü.’’