Barbie filmi bazı ilerici siyasi çevrelerden büyük övgü aldı, toplumsal cinsiyet çalışmalarına yönelik kurnaz göndermeleri bazı akademisyenleri heyecanlandırdı. Görmezden gelinmeye ya da hafife alınmaya o kadar alışkınız ki, belki de kabul görmenin verdiği yeni sevinçler anlayışla karşılanabilir: 'Kadın eylemliliği!’ 'Bilişsel uyumsuzluk!’ 'Ataerkillik!’ ‘Arşivcilik!’ mesaj alındı tamam. Film için bu bir pazarlama başarısıdır ancak pembeyle sınırlı vizyonuyla dünyanın acımadığı çoğu kadın için bir anlamı yok.
Alev Erkilet: “Mevlit şekerinin mevlit paketine dönüşmesi sürecini sadece sosyo-ekonomik seviyedeki değişimle açıklamak doğru olmaz. Burada sadece dindarların değişiminden değil topyekûn bir toplumsal değişimden söz ediyoruz. Tek bir dindarlar ya da sekülerler kategorisi yok aslında. Birbirlerinden sandıkları kadar farklı değiller. Bu iki kümede yer alan bireyler oy verme davranışlarından giyim kuşama, boş zaman değerlendirme etkinliklerinden güzellik anlayışlarına kadar pek çok konuda ortaklaşıyor. Özellikle genç kuşaklar bu iç içe geçme hâlini yetişkinlerden daha keskin bir şekilde yakalıyor ve katkıda bulunuyor. Bizim de onlardan öğrenmemiz lâzım. “Muhafazakârlaşma bütünsel bir sistem olarak dinden, üst-yapısal bir yaşam biçimi dine doğru geçiş sürecidir diyebiliriz. Görünürlüğü vurgulayan, pastanın kendine düşen payını artırmaya çalışan ama mevcudu dönüştürmeyi hedeflemeyen bir bakış açısı. Bence muhafazakârlaşma bir sorundur; Müslümanların tanımlayıcı vasfı değildir.”
Koronavirüs salgına karşı aşı geliştiren BioNTech’in kurucularından Uğur Şahin, akciğer, pankreas ve kalın bağırsak kanserlerine karşı geliştirdikleri ilacın 2026 yılında piyasaya sürülebileceğini söyledi.
Leyleklerin göç yolları üzerinde bulunan İstanbul Silivri’de yazı geçiren leyleklerin dönüş yolunda elektrik tellerine konmaları yüzünden geçen yıllarda yüzlerce leylek telef olmuştu. Bu yıl aynı görüntülerin yaşanmaması için leylek kolonilerinin hareket halinde olduğu saatlerde ilçede elektrikler kesiliyor.
İngiltere’de, Lucy Letby adlı bir hemşire, bir hastanenin yeni doğan ünitesinde yedi bebeği öldürmekten suçlu bulundu. Letby ülkenin modern tarihinde en fazla bebeği öldüren seri çocuk katili oldu.