Bir zamanlar merkez-sağ iktidarlara yeşil ışık yakan kozmopolitan ve çoğulcu İzmir, nasıl oldu da “Cumhuriyet’in son kalesi”, “öteki Türkiye’nin başkenti” haline geldi? Sağ iktidarların İzmir’den “sınır dışı edilmesinin” sebepleri neler? CHP’nin yeni uzlaşmacı dili İzmir’de artan hegemonik ulusalcılığı dönüştürmeye yetecek mi? “Fatih-Başakşehir: Muhafazakâr Mahallede İktidar ve Dönüşen Habitus” kitabının yazarı sosyolog İrfan Özet şimdi de “iki Türkiye”yi ayıran “İzmir Duvarı”na bakıyor. İrfan Özet yeni kitabını Perspektif’e verdiği söyleşide anlattı.
“Martılarla bir yolculuk, mavi-beyaz bir mutluluk…” Bir dönem adına şarkılar yazılan fakat 2010’da emekli edildikten sonra kaderine terk edilen Paşabahçe vapuru, suya indirilişinin 70. yılında İBB tarafından restore edildi, tekrar seferlere başlayacağı günü bekliyor.
7 yıldır tarımsal üretim yapan, üreticilerle birlikte çalışan bir girişimci olarak Güneydoğu’nun tarlalarından, ovalarından bildiriyorum. İklim krizi sadece bir grup entelektüelin, sivil toplumcunun, solcunun, elit insanın, İsveçli Greta Thunberg’in takıntısı, duyar kasması değil. Tarımda artık eski bilgiler geçerli değil. Güneydoğu’da toprağı doyuracak yağmurlar en erken Aralık ayının sonuna doğru yağıyor. En bildiğimiz kuru tarım ürünü olan buğdayın sapları artık daha kısa. Yani Hayvanlar için saman artık daha az. Çiçekler zamanında açmıyor, erken açan çiçekler erken kuruyor, eskiden arıcılık yapılan yerlerde artık arılar olmuyor. Yani İklim krizi diye bir şey var, elle tutulur bir gerçek ve artık bu realiteyi kabul ederek tarım yapmalıyız.
Türkiye, dünyanın saç ekim merkezi olma yolunda ilerliyor. 165 ülkeden insan saç ektirmek için Türkiye'yi tercih etti. Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi Kurucu Başkanı Emin Çakmak: "Biz hasta hakları nedeniyle gelen konuklarımızı açıklamıyoruz. Medyaya düşmeyen tanınmış ülkelerin başkanlarından ve bakanlarından dahi saç ektirmek için ülkemize gelip gidenler oldu. Ancak bu kişilerin isimlerini hasta hakları nedeniyle açıklamamız doğru olmaz.”