Serbestiyet yazarı Güzin Sarıoğlu Altın Küre’de en iyi film ödülünü kazanan Nomadland hakkında ödülü kazanmadan önce bir yazı kaleme almıştı. Bu yazıyı okurlarımızla yeniden paylaşıyoruz.
“28 Şubat’ın hedefi dindarlardı, İslamcılardı tespitinin doğruluk derecesini yeniden tartışmak lâzım. Bence dindarlar yakın ve görünür konjonktürel hedefti, ilk haksızlıklara da onlar, onların çevreleri, kurumları, şirketleri uğradı, zaten çelimsiz olan din eğitimi baltalandı, ama esas mesele bütün darbelerde olduğu gibi Türkiye’ye müdahale etmekti.”
AK Parti iktidarı 8 Ekim 2013’te bir genelgeyle Andımız’ı kaldırdı. 19 Ekim 2018’de Danıştay 8. Dairesi genelgeyi iptal etti. Hükümet kararı uygulamadı ve bir belirsizlik doğdu. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu geçtiğimiz günlerde 8. Daire'nin kararını bozdu ve Andımız’ın okullarda okutulmayacağına karar verdi. Peki 2013’te Andımız kaldırılırken kim ne demişti?
Din ve ahlak: “Ahlak dinden mi kaynaklanıyor sorusuna tersinden bakarsak, doğada aslında dinlerin ahlaktan çıktığını görüyoruz. Ahlaka eğilimli olan canlıların dini yarattığını söyleyebiliriz hatta.” (...) Parti kapatma: “Bazı insanlar için hak edilen bir durum bazı insanlar için değil. Bana yapıldığında yanlıştı ama başkasına yapıldığında yanlış değil. Nasıl bir bakış böyle bir varsayım yapar? Tabii hiyerarşik bir bakış.”
Bir süredir muhalefetin gündeminde olan yeni anayasa konusunda iktidarı oluşturan Cumhur İttifakı’ndan da sürpriz bir çıkış geldi. Peki şu andaki iktidarın yeni, sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa yapması mümkün mü? ‘Bunu Düşünelim’ programında Mustafa Ali Aykol soruyor, siyaset bilimci Doç. Dr. Cennet Uslu cevaplıyor.