Eski MB Başkan Yardımcısı, Gelecek Partili İbrahim Turhan: “Yarın (19 Kasım) en az 475 puan hatta belki biraz da üzerinde bir faiz artırımı bekliyorum. Kur artışı büyük bir sorun, faizin artırılması gerekiyor. Ekonomi yönetimi milli geliri sadece sabit tutmayı başarabilseydi, akıl almaz uygulamalarla Türk lirasını itibarsızlaştırmasaydı, beş yılda 475 milyar dolar ya da kişi başına 5.875 dolar daha fazla gelirimiz olacaktı.”
Gelişmiş ülkelerin yüzde 80’ni parlamenter sistemle, gelişmekte olan ülkelerin yüzde 52’si başkanlık veya yarı başkanlık sistemiyle, en az gelişmiş ülkelerin ise yüzde 75’i başkanlık veya yarı başkanlık sistemi ile yönetilmektedir. İnsani Gelişmişlik Endeksine göre en gelişmiş 10 ülkenin 9’unda parlamenter sistem, en az gelişmiş 10 ülkenin 6’sında yarı başkanlık, 3’ünde başkanlık sistemi var. Sonuç açık; gelişmiş ülkeler ligine çıkmak istiyorsak güçlendirilmiş parlamenter sistemine geçmemizin bir tercih değil bir zorunluluktur.
Adalet ve Milli Savunma bakanlarının kendi alanlarıyla ilgili olarak son iki günde yaptıkları değerlendirmeler, başta Kürt sorunu ve hukuk olmak üzere ekonomi dışındaki bazı alanlarda da politika değişikliğine gidilebileceğinin işaretleri gibi algılandı; en azından bunların anlamı üzerinde bir tartışmaya yol açtı. Biz de Hulusi Akar’ın “Çözüm Süreci”ne ilişkin olumlu sözlerini nasıl değerlendirdiğini Vahap Coşkun’a sorduk.
Son gelişmelerle birlikte ortaya çıkan ekonomide rasyonel adımlar beklentisi 19 Kasım’daki Para Politikası Kurulu kararıyla test edilecek. Fakat şu ana kadar bazı somut gelişmeler de oldu. Bunlar ne anlama geliyor? Neler yapılırsa viraj alınır, yoldan çıkılmaz? Etyen Mahçupyan, ‘doğru’ları yapar ve virajı alırsa, iktidarın yeniden ‘başarılı’ gözükeceği bir sürece girebileceğini ve oyunu artırabileceğini düşünüyor.
Bugünlerde herkesin aklındaki soru şu: Berat Albayrak döneminin ‘rasyonel olmamakla’ eleştirilen ekonomi politikaları bundan sonrasında nasıl bir seyir izleyecek? ‘Rasyonaliteye dönüş’ gerçekçi bir beklenti mi ve bunun koşulları ne? Ali Bayramoğlu’na sorduk.