Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor: “Amerika ile Netanyahu arasındaki fikir ayrılığı iyice belli oldu; gerek ateşkes konusunda gerek de savaştan sonra Filistin’in geleceği ile ilgili. Tabii en başta ‘kaya gibi arkandayım’ deyip ipi Netanyahu’ya verirseniz böyle olur.”, “Son günlerde ateşkes sesleri yükselmeye başladı. Almanlardan bile. Almanlardan bile diyorum çünkü kendilerini İsrail’in hamisi ilan ettiler. Ona rağmen onlar bile ateşkesten yana olduklarını açıkladılar.”, “Harbin devam etmesi, sıçramasına da yol açabilir. Bu tehlikeli bir ihtimal.”
Halil Berktay ile Güncellikten Tarihe, Tarihten Güncelliğe: “Bir medyatik kişilik ‘ayaktakımı’ söylemiyle sahneye çıkıyor tekrar ve ayaktakımına iktidarın verilmiş olmasını, dünyadaki bütün kötülüklerin kaynağı olarak kabul ediyor. Faşizmin türleri vardır. Plep faşizmi de olabilir, patriçi faşizmi de olabilir. ‘Ayaktakımı’ söylemi, klasik İtalyan veya Alman faşizmleri gibi plep faşizmine ait değildir. Çünkü onlar da pekala ayaktakımı akımlarıdır ve bu söylemle konuşmazlar. Ama bu söylemde son derece yukarıdancı son derece otoriter kaskatı bir patriçi faşizmi veya devlet faşizmi özlemi sahneye çıkıyor.”
Halil Berktay ile Güncellikten Tarihe, Tarihten Güncelliğe’nin yeni bölümünün konusu Celal Şengör’ün Fransız İhtilali açıklamaları: “Fransız Devrimi gibi bir olayı, onun aklı öldürüp öldürmediğini ya da insanlık için bir felaket oluşturup oluşturmadığını geniş bir tarihsel çerçeve içerisinde düşünmek lazım. (…) Doğrusunu isterseniz ben Celal Şengör’ün aklı öldürdüğü kanısındayım. Ama tek başına aklı öldürmüyor. Sosyal medyanın yarattığı özel ortam ve imkan verdiği düşünce ve üslup bozulmaları çerçevesinde bu aklı öldürme olayını gerçekleştiriyor.”
Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor: “Aslında bu harbi bitirebilecek olanlar Körfez’deki Arap ülkeleri. Oturup ABD’deki paralarını çekebilirler. İsrail ile ilişkilerini kesebilirler. Ya da 1974 yılında olduğu gibi petrol maddesini ortaya sürebilirler. Hiçbirini yapmıyorlar. Çünkü hepsinin derdi Hamas bitsin, biz oturduğumuz yerde oturalım…”
Ali Bayramoğlu'yla Bugünler: “Tüm bu yaşananlar Türkiye’deki keyfiliğin, kolay para kazanma isteğinin, kayıt dışılığın, tamahkarlığın ne boyutlara geldiğini gösteriyor. Bu tabii vahim. Bunlar bizim için anormal büyük paralar ama sistemin içinde çok büyük paralar değil. Ama meselemiz bu değil. Meselemiz ortada bir ahlak sorunu olması; hem bireysel hem de sistemsel.”