Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Eski ABD Başkanı Trump’a yapılan suikast girişimi adeta Amerika’da bir gelenek haline gelmek üzere. Kennedy ve Lincoln öldürüldü; Reagan’a ve Trump’a teşebbüs yapıldı. Yani Amerikan toplumu, bana kalırsa, hasta bir topluma dönüştü. Avrupa demokrasisinin Amerikan demokrasisinden çok daha sağlam olduğu ortaya çıkıyor. Evet, zor ama sağlam.”
Saldırının faili Cumhuriyetçi Parti üyesi olmasına rağmen Demokratlara yakın bir fona 15 dolar bağış yapan 20 yaşındaki bir genç erkek. Saldırganın motivasyonu veya Gizli Servis’in miting alanına 150 metre uzaklıktaki çatıda önlem almada ihmali olup olmadığı henüz meçhul. Fakat bütün bu komplo teorilerinin ötesinde apaçık bir gerçek var: Amerika tarihinin en yoğun kutuplaşma dönemlerinden birini yaşıyor ve bireysel silahlanmayla, radikalleşmenin bu kadar yoğun olduğu bir dönemde böyle bir suikastın yaşanması pek de şaşırtıcı değil.
Erdoğan Esad’a barış mesajları gönderse de Şam rejimi normalleşme için TSK’nın Suriye’den çekilmesini şart koşuyor. Putin’in Erdoğan ve Esad’ı Ankara’da ya da Bağdat’ta buluşturabileceği de iddialar arasında.
Pezeşkiyan rejim lideri Hamaney’in ultra muhafazakarları dengeleme çabasının sonucu olarak aday olabildi. Yeni dönemde karşısında derin devleti ve muhafazakarların elindeki Meclis’i bulacak olan Pezeşkiyan’ın Türkiye ve Batı ile ilişkileri düzeltmesi bekleniyor. Yeni dönemin Gazze ateşkes müzakereleri ile İran nükleer müzakerelerine nasıl yansıyacağı ise merak konusu.
Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Bir yorumcu çok haklı olarak artık 'Fransa'da parlamenter sistem başlıyor' dedi. Doğru. Çünkü Macron, parlamentoyla çalışmak zorunda. Önümüzdeki haftalarda bir uzlaşı Başbakan’ı seçmek durumunda. Dün ortaya eski Cumhurbaşkanı, sosyalist François Hollande’nin ismi atıldı. Mevcut Başbakan Gabriel Attal, 'Macron, seçimleri ilan ederken bana sormadı' dedi. Yani aralarında bir anlaşmazlık var. Fransa halkı Fransız kaldı tabiri caizse.”