Siyaset, “niyet edilmemiş sonuçlar”ın cirit attığı bir alan. Ne kadar usta olursanız olun etkileşimlerin yaratacağı yönü, doğacak sonuçları tayin edemezsiniz. Çünkü insanların iradesi var ve bu, ne kadar yetkin olursa olsun tek merkezden belirlenebilir bir şey değil. Siyasetin bu altın kuralını ezip geçeceğini düşünenler kimler ve seçimde onları ne bekliyor?
ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan, Şincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Uygurların “abartıldığı kadar” baskı yaşamadığını iddia etti. Oğan'ın bu sözlerine Türkiye'de yaşayan Uygurlardan tepkiler geldi. Uygur aktivist Medine Nazımi: "Çin kardeşimi kamplara kapattı, annem bu acıdan hayatını kaybetti, altı yıldır babamın sesini duyamıyorum."
Yeşil Sol Parti (YSP) ile Türkiye İşçi Partisi (TİP) arasındaki seçim yarışının iki ilginç kulvarı Hatay ve Ankara 3. Bölge. Hatay’da Nusayri (Arap Alevi) nüfusun yoğun yaşadığı Samandağ’da YSP tanınmış solcu siması Kerem Nalbant’ı, TİP ise Gezi Davası’nda verilen ceza nedeniyle Silivri’de bulunan Can Atalay’ı aday gösterdi. HDP’liler, ittifakın seçmenine Nalbant’a oy verilmemesi halinde iki adayın da meclise girememe tehlikesi olduğunu söylüyor. Ankara 3. Bölgede ise Çerkes dernekleri yöneticileri Yeşil Sol’un 1. sıra adayı Metin Kılıç’ın seçilebilmesi için TİP’e bölgede seçimden çekilme çağrısı yaptı.
Belki binde birlik oy gücü bile olmayan nice küçük sosyalist grubun temsilcileri bu destekle Meclis'e girebildi. Görebildiğimiz kadarıyla bu durumun bu şekilde devam etmesi Yeşil Sol Parti’yi zorluyor. Pervin Buldan’ın dün yaptığı açıklamayla bu rahatsızlık iyice açığa çıktı. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın çatısı altında bazı bölgelerde kendi listeleriyle seçime girme kararı alan Türkiye İşçi Partisi’ni (TİP) isim vermeden hedef aldı: “Yeşil Sol Parti dışında atacağınız her oy AKP’nin işine yarar.”
AK Parti’nin yeni reklâm filmi de nostaljik. Lâkin bu kez her anlamda savaş nostaljisi… Film kavgadan, marazadan, “Biz geriliriz, didişiriz, hırçınızdır, yeri göğü titretiriz” repliklerinden, savaş görüntülerinden geçilmiyor. Çarşıdaki esnaf yaka paça, çiftçiler yumruk kürek. Parktaki çocuklar bile kavga ediyor. Herkes sinir küpü, herkeste filmin repliğindeki gibi bir “deli kan”. Finale de o havaya uygun tehditle gidiliyor: “Yan bakarsan fena olur…” Pes artık…