Ali Bayramoğlu ile Bugünler’de bu hafta: "AB'de savunma harcamalarının artışı ve NATO’dan ya da Amerika’dan bağımsız bir savunma sisteminin kuruluşu tartışılırken, Türkiye’nin stratejik değeri, Avrupalıların gözünde Türkiye’deki demokrasiden daha fazla önem taşımaya başlıyor. Güvenlik ekseninde algılanan bir Türkiye var. Erdoğan muhtemelen bunun farkında olarak, Batı’dan büyük tepkilerin gelmeyeceğini, hatta kendi toplumundan da büyük tepkiler almayacağını düşünerek İmamoğlu adımını attı."
İmamoğlu’na yönelik soruşturmalar kapsamında tutuklanan ve geçirdiği kalp rahatsızlığıyla hastaneye sevk edilen İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, CHP Fatih Belediye Başkan Adayı olduğu 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından Serbestiyet’e röportaj vermişti: "Ağır travmatik modernite deneyimi kutuplara savrulmaya yol açtı. Artık Fatih-Harbiye dualizminden vazgeçip toplumun karma bir yapı olduğunu, insanın kendisinin de aslında tek boyutlu olmadığını, bambaşka yanları olduğunu anlamak gerek.”
Altan Tan, “Yoldaki İşaretler”in konuğu oldu: “İslami kesim ve sol hareketler Kürtlerin haklarıyla ilgili basit bir şey bile söylemedi. Oysa Kürtler uzun yıllar iki hareketin de hamallığını yaptı, yükünü çekti. Hammaliye ücretini bile kazanamadı. Çözüm Süreci bugün bir yol ayrımındadır: Çok iyi bir yöne de evrilebilir, geçici çözümlerle bugünü kurtaran ama sorunları yarına devreden bir çıkmaza da girebilir. Bugün hangi yola gidileceğine karar verecek olan Erdoğan ve Ak Parti’dir. Eğer Çözüm Süreci buna hizmet ederse, 100 yıllık Ortadoğu paradigması ve 100 yıllık bir Türkiye'nin demokratikleşme paradigması oluşturmasına hizmet ederse Türkiye uçar.”
Siyaset bilimci Doğan Gürpınar, Saraçhane protestolarında öne çıkan Z kuşağı eylemciler ve Gezi Parkı ile Saraçhane eylemlerinin farklılıklarını Serbestiyet kanalında değerlendirdi: “Saraçhane’deki genç kitle, ağırlıklı olarak kendini Atatürkçü diye tanımlıyor. Atatürkçülük, birçok genç için kendini özgür hissettiği bir yerde yaşamanın kod adı. Onun bildiği siyasal lügatte bunun karşılığı Atatürk. Şu an Atatürkçüyüm diyen gençler için 30’ların, tek parti döneminin herhangi bir anlamı yok.”
Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: Bence Putin, Trump’ı oyalıyor, zaman kazanıyor. Varılması istenen ateşkes anlaşması ise enerji kaynaklarına saldırı olmasın diye şekilleniyor. Böyle bir ateşkes tutmaz. Trump da yavaş yavaş anlıyor ki Putin’e yaltaklanarak bu işi bitirmek mümkün değil. Rus lider tecrübeli, dişe diş müzakere etmek gerekiyor. Oysa Trump işe fazla yumuşak başladı, Rusya’yı sevdiğini söyleyerek. Putin’i överek başladı ama bu, onu yumuşatmaz.