Ana SayfaDış HaberGüney Kore'de genç erkekler rahatsız

Güney Kore’de genç erkekler rahatsız

Güney Kore’de, Kasım ayının son haftasında, feminizm karşıtlarının (ve erkek hakları savunucularının) hamle yapmasına yol açan ilginç bir gelişme yaşandı… Her şey, MapleStory adlı oyundan ve birkaç saniyelik bir el hareketinden patlak verdi. Bu el hareketinden dolayı kendini saldırı altında hisseden (genç) erkek dünyası aniden harekete geçti.

Olaylar şöyle başladı: Hem Güney Kore’nin hem dünyanın önde gelen oyun üretici firmalarından olan Nexon firmasının geliştirdiği MapleStory oyununun Angelic Buster Remaster adlı tanıtım videosu, Kore’deki kadın-erkek gerginliğinin fitilini ateşledi. Bu tanıtım videosundaki el hareketi, Koreli erkekleri çıldırttı. Kore’de erkek düşmanlığıyla özdeşleşmiş olan bu el hareketinden ötürü suçlanan video, yayından kaldırıldı. Nexon firması, videodan ötürü özür diledi. Ancak Kakao Games adlı oyun firmasının tanıtım videolarında da aynı el hareketine rastlanması, skandalın büyümesine neden oldu.

Türkiye her ne kadar insanların gece gündüz internet kafelerde bilgisayar oyunu oynadığı bir ülke olmasa da Türkiye’de de MapleStory’ye bir miktar ilgiden söz etmek mümkün. MapleStory daha çok kızlara hitap eden bir online platform oyunu ve uzun yıllardır yeni versiyonlarıyla güncellenerek gündemde kalmayı başarıyor.

Tanıtım videolarındaki anime karakterlerin, yukarıda ve aşağıda görebildiğiniz bu el hareketiyle, Koreli erkeklerin penis boyuyla dalga geçtiği düşünülüyor. Radikal feminist topluluk Megalia ile ilişkilendirilen ve ilginç bir tarihi de olan bu “erkek karşıtı” el hareketi, Koreli genç erkeklerin uzun süredir nefretini çekiyor. Öte yandan, MapleStory’nin tanıtım videosunu tasarlayan sanatçının da bir erkek olması, tartışmaya başka bir boyut kazandırdı.

Megalia Hareketi, Güney Koreli feministlerin oluşturduğu bir online hareket. Bu online topluluğun parçası olmuş kadınlar içinde, bilgisayar oyunu tutkunu olan birçok genç kadın da var. Megalia’ya özgü bir simgenin bilgisayar oyunları üzerinden yeniden gündeme gelmesi şaşırtıcı değil. 2010’lu yılların ortasına damga vurmuş olan Megalia Hareketi, günümüzde artık bir online topluluk olarak aktif olmasa da oluşturduğu birikim ve kültür hala önem taşıyor.

İngilizce Wikipedia, özetle şu bilgileri veriyor: “Megalia’nın Güney Kore feminizmi üzerinde dönüştürücü bir etkisi oldu. Megalia, Güney Kore popüler feminizminin amblemi gibi bir konuma geldi. 2016’nın sonunda, yirmili yaşlarındaki Koreli kadınların neredeyse yarısı, kendini feminist olarak görüyordu. Ancak Megalia ile ilgili tartışmalar, birçok Güney Koreli erkeğin zihninde feminizme dair olumsuz çağrışımlar yarattı. Bugün bazı feministler Megalia’dan uzaklaşıyor. Megalia Hareketi’nin düşüşe geçmesinden uzun bir süre sonra bile, Megalia, Güney Kore’nin feminizm söylemi içindeki etkisini korudu ve özellikle de aşırı kabul edilen aktivistlerin simgesi olmaya devam etti.”

Kore’nin, bilgisayar oyunlarının da etkisiyle kendine özgü yollar izlemiş olan yakın dönem feminizm tarihi, ilginç ve macera dolu bir tarih. Türk erkeklerinin Türk kadınlarına “kezban” demesine benzer şekilde Koreli erkeklerin de Koreli kadınlara dair geliştirdiği iğneleyici deyimler var. Ancak Koreli erkekler bu alanda Türk erkeklerinden daha “çalışkan” görünüyorlar.

Ki Megalia gibi akımların ve o meşhur “erkek karşıtı” el hareketinin bu deyimlere ve bu erkek kültürüne tepki olarak geliştiği söylenebilir. Kore’de feminizm konusunun bilgisayar oyunculuğu ile iç içe tartışılmasının arka planındaysa, Koreli genç kızların çok yoğun şekilde bilgisayar oynaması var. Güney Kore’de bilgisayar oyun dünyasında kadınlar güçlü olsa da bunun tüm toplumsal yaşam için geçerli olduğunu söylemek mümkün değil. 2022 verilerine göre, kadınlar, Güney Kore şirketlerindeki yönetici pozisyonlarının yalnızca %21’ini yönetici pozisyonlarının ise yalnızca %5’ini elinde tutuyor. Siyaset de benzer bir yapıyı yansıtıyor. Güney Kore parlamentosunda, sandalyelerin yalnızca yüzde 19’u kadınlara ait.

Biraz geriye gidelim: 2022 yılının Aralık ayında, Güney Kore’de büyük feminist protestolar gerçekleşti. Güney Kore’de cinsiyetler arası ücret farkı %31 seviyesinde… Bu oran, yaklaşık %12 olan OECD ortalamasının iki katından fazla. Bu protestoları tetikleyen bir etken de şuydu: Feminist kelimesinin kısaltması olan “Femi”, aşağılayıcı bir etiket haline gelmişti. Yani Kore’de feminist kelimesi bir nevi küfür olarak kullanılır hale gelmişti.

Koreli antifeminist erkekler, “Koreli feministlerin radikal erkek düşmanı olduğu”na dair düşüncelerini yaymak için, sosyal medyayı ve çevrimiçi toplulukları kullanıyorlar. 500.000’den fazla abonesi olan Koreli bir YouTube kanalı, feministleri “kadın şovenizmini teşvik eden akıl hastası radikaller” olarak tanımlayan yani feminizmi hedef alan videolar yüklemiş. Koreli feministlerin sert protestolarının arka planında işte bu gibi dinamikleri görmek mümkün. Kore toplumunda radikal maçoluk ve radikal feminizm karşılıklı olarak birbirini kışkırtıyor. Kore, genç erkeklerin büyük bir kısmı tepkisel ve öfke dolu bir muhafazakarlığa yönelirken, feminizmin da radikalleşip saldırganlaştığı bir ülke.

Koreli genç erkeklerin internette Koreli genç kadınları hedef almak için türettiği iğneleyici deyimlerden biri, “fasulye ezmesi kızı”. İngilizce söyleyecek olursak, “soybean paste girl”. Bu deyim, (Kore’de bir dönem gelişmişlik ve batılılaşmanın en büyük sembolü olmuş) Starbucks’a gidebilmek için para biriktirmek uğruna fasulye ezmesi gibi ucuz gıdalarla beslenen üniversite çağındaki genç kadınları hedef alıyor. Böyle bir kadın kitlesinin gerçekten var olup olmamasından bağımsız olarak, böyle bir popüler deyim var. Deyimin, hem cinsiyetçi hem “sınıfsal ayrımcı” olduğuna dikkat çekiliyor. Buna benzeyen birçok deyim daha var. Sonuç olarak, Kore’deki kadın-erkek geriliminin Türkiye’dekiyle hem benzerlikler hem farklılıklar gösterdiğini görebiliyoruz.

Günümüzde bilgisayar oyunları adeta yeni bir sanat dalı. Gençler film satın alır gibi bir psikolojiyle bilgisayar oyunu satın alıyor. Bilgisayar oyunlarına dair yorum yapan veya video çekenlerse, bu çağın bir nevi film eleştirmeni olarak değerlendirilebilir. Oyun festivalleri, ufaktan ufaktan, sinema festivallerinin rolünü çalıyor. Kore gibi ülkelerde özellikle belirgin olan bu değişimin bir boyutu, bazı sosyolojik ve siyasi tartışmaların artık filmlerden veya tv programlarından ziyade bilgisayar oyunları üstünden ilerlemesi. Türkiye’de, oyun kültürünün sosyolojik/siyasi etkisine bir örnek olarak, oyun videolarıyla tanınmış (“seküler-milliyetçi”) sosyal medya ünlüleri gösterilebilir. Tabii Kore gerçekten bizden tamamen farklı bir noktada. Sonuçta Kore dünyadaki oyun sektörünün merkez üsleri arasında ve bir “gamer”lar toplumu. Dünyadaki en büyük dördüncü bilgisayar oyun endüstrisine sahipler. Kore’de, online oyun bağımlılığı, alkol bağımlılığına yaklaşan bir noktada.

- Advertisment -