Londra merkezli yayın yapan Al Arabiya TV, 5 Aralık Pazar akşamı İsrail istihbaratının yurtdışında yaşayan bazı Filistinlileri kendi sistemlerine dahil etmelerini konu alan bir program yayımladı. Programda MOSSAD ajanlarının, kendilerini bu kişilere Filistinlilere yardımcı olmak isteyen sivil kuruluş görevlisi olarak tanıttıkları, yaşadıkları ülkelerde onlara yardımcı olabilecek kurum veya kişilerle ilgili bilgi topladıkları anlatıldı.
Programda konuşan güvenlik uzmanı Kazem Dilkeran, Ekim ayında Türkiye medyasında yer alan “Türkiye’de faaliyet yürüten MOSSAD şebekesinin çökertildiği” haberlerine atıf yaparak, Türkiye’deki soruşturma kapsamında tutuklanan kişilerin de bu şekilde kandırıldığını, istihbarat ağının içine kendileri farkında olmadan dahil edildiklerini anlattı.
Dilkeran’ın anlattıklarına göre, özellikle paraya ihtiyacı olan kişilere öncelik veren MOSSAD ajanları, kişilerden istenen masum görünümlü bilgiler için para teklif ediyor. Bilgi, rapor, fotoğraf gibi istenen şeyler elde edildikten sonra da Western Union, Money Gram gibi para transfer şirketleri aracığıyla hedefteki kişilere para gönderiliyor.
Avrupa ülkelerine davet ediliyorlar
Bu bilgi alımlarının ve sonrasındaki para transferlerinin aylarca devam edebildiğini söyleyen Dilkeran, temas kurulan kişilerle ilerleyen süreçte bir Avrupa ülkesinde buluşmak istendiğini, vize işlemlerinin de yine MOSSAD ajanlarının Avrupa ülkelerindeki çeşitli paravan kurumlar aracılığıyla hızlandırıldığını söyledi. Avrupa ülkesinde yapılan görüşmeyle, ağa dahil edilen kişiler böylece MOSSAD görevlileriyle ilk kez reel olarak görüşme yapmış oluyorlar.
Türkiye’de tutuklanan Filistinlilerin özel olarak Türkiye’ye zarar vermediğini söyleyen Dilkeran, MOSSAD’ın bir hedefinin de Filistin ile Türkiye arasında bir gerginlik yaratmak olabileceğini ekledi.
2018’de bir benzeri yaşanmış
Programda konuşan gazeteci Moaz Hamed benzer olayların daha önce de yaşandığını söyleyerek, 2018 yılında yine Türkiye’de bulunan bir Filistinli öğrencinin yaşadıklarını anlattı.
Hamed’in anlattığına göre, MOSSAD ajanları adı açıklanmayan Filistinli öğrenciyle sosyal paylaşım sitesi Linkedin üzerinden irtibata geçerek, turizm amaçlı bir proje için aralarında bir caminin de bulunduğu çeşitli yerlerin fotoğraflarını çekip kendilerine yollaması karşılığında 500 dolar teklif etmişler. Öğrencinin benzer talepleri yerine getirerek, kendisiyle Avrupa’dan temas kuran, MOSSAD ajanı olduğunu bilmediği kişilerden para almaya devam ettiğini söyleyen Hamed, ödemelerin Romanya ve Gürcistan’daki farklı adres ve göndericilerden geldiğini anlattı. Hamed, daha sonra durumdan şüphelenen Filistinli öğrencinin kişilerle teması kestiğini söyledi.
Casusluk tutuklusu Salhab: MOSSAD olduklarını bilmiyordum
Ekim ayında Türkiye’deki operasyonda “MOSSAD ajanı” olduğu iddiasıyla tutuklanan Filistinliler arasında bulunan Muhammed Salhab’ın, Sabah gazetesinde yayımlanan emniyet ifadelerinden bölümler programda anlatılanlarla örtüşüyor.
Sabah’ın “MOSSAD’a casusluk yaptıklarını itiraf etti” gibi başlıklarla sunduğu haberin içinde, M.A.S. diye bahsedilen Muhammed Altemimi Salhab’ın kendisiyle internet üzerinden temasa geçen kişilerin MOSSAD ajanı olduklarını bilmediğini söylediği yer almıştı.
Türkiye’de tıp öğrenimi gören, aynı zamanda eğitim danışmanlığı firması olan Salhab, kendisiyle ilk teması kuranların Filistinli öğrencilerin Türkiye’deki üniversitelere nasıl girebildiğine, Türkiye hükümeti ile belediyelerin bu öğrencilere ne gibi kolaylıklar sunduğuna dair bilgiler içeren bir çalışma hazırladıklarını ve bu konudaki bilgileri karşılığında kendisine ödeme yapabileceklerini söylediklerini anlatmıştı.
Daha sonra yine para karşılığı bilgi vermeye devam ettiğini söyleyen Salhab, şahısların kendilerini “Türkiye’de yaşayan Filistinlilere yardımcı olmak isteyen Avrupa Birliği görevlisi” olarak tanıttıklarını anlatmıştı.
Programda bahsedildiği gibi uzun bir süre sonra Zürih’te ilk kez yüz yüze görüşmeye çağrıldığını ve vize işlemlerinin orada bulunan özel bir eğitim kurumundan yapılan çağrıyla hızlıca gerçekleştiğini anlatan Salhab, görüşmede şahısların istihbarat görevlisi olmalarından şüphelenmesi üzerine, “Bizi Avrupa Birliği kurumları için araştırma yapmakla görevli istihbarat benzeri bir organizasyon olarak düşünebilirsin” yanıtını aldığını söylemişti.
Salhab’ın bulunması için sosyal medyada kampanyalar düzenlenmişti
MOSSAD operasyonuyla ilgili haberler çıkmadan önce Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencisi olan Salhab’ın adı kamuoyunda, 3 Eylül’de ikamet ettiği Konya’da ortadan kaybolmasıyla duyulmuştu. Salhab’ın ortadan kaybolmasıyla ilgili pek çok haber çıkmış, bulunması için sosyal medyada kampanyalar düzenlenmişti.
Salhab ve ardından yine Türkiye’de ortadan kaybolan Filistinlilerle ilgili olarak Filistin Dışişleri’ne bilgi veren Türkiye’nin Kudüs Başkonsolosu Ahmet Demirer, kayıp Filistinlilerin Türkiye emniyeti tarafından gözaltına alınmadıklarını söylemişti. Demirer’in Filistin Haber Ajansı’ndan geçilen açıklamasını Türkiye’ye Serbestiyet duyurmuştu.
Serbestiyet, M.A.S.’ın Konya’da kaybolduktan 46 gün sonra gözaltında bulunan Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencisi Muhammed Altemimi Salhab olduğunu da açıklamıştı.
Middle East Eye’ye konuşan, kendisinden ‘M’ olarak söz edilen Salhab’ın kardeşi, “Basında kardeşim ve diğer Filistinliler hakkında söylenenleri duydum. Bunların hepsi yanlış. Henüz gerçeği bilmiyoruz. Avukat bize bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu ve muhtemelen yakında serbest bırakılacağını bildirdi” demişti.
Hamas’a yakın Shebab Haber Ajansı’nın 10 Ekim tarihli haberinde kayıp Filistinlilerin, El Fetih üyesi Filistin İstihbarat Başkanı Majid Faraj ve İsrail istihbaratıyla bağlantılı oldukları iddiasını duyurmuştu. Ajans, tutuklanan Filistinlilerin Türkiye’deki Hamas sempatizanı ve savunma sanayii ile ilgilenen Filistinli öğrencilerle ilgili raporlamalar yaptıkları iddiasını yayımlamıştı.
Haberde bu kişilerin Türkiye güvenlik güçlerinin elinde olduğu da belirtilmişti. Bulunan ilk iki kayıp Filistinliyle ilgili ilk resmî açıklama, haberin yayımlanmasından bir gün sonra Filistin Haber Ajansı tarafından duyurulmuştu.