Silivri Selimpaşa’da Uygur İlim Marifet Vakfı’na bağlı Oku Uygur Bilig Yurdu adlı etüt merkezinin çalışanı Ahmet Kader’in (52) 7 Uygur kız çocuğuna cinsel istismarda bulunması suçundan tutuklu yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün (9 Ocak) Silivri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Ahmet Kader’in 7 yaşında bir çocuğa tecavüz ettiği, yaşları 4 ile 12 arasında değişen altı çocuğa da tacizde bulunduğu Temmuz 2023’te Serbestiyet’in haberiyle kamuoyu gündemine gelmişti.
Mağdur çocukların aileleri, Ahmet Kader’in firari olduğu bir haftalık süreçte kaçmasına yardımcı olmakla suçladıkları Uygur İlim Marifet Vakfı yöneticileri Habibullah Küseni, Abdulgani Kutudi, Kurban Haci, Abdülkadir Bulak ve vakfın eski yöneticisi Abdurrahim Teşna hakkında da “suç delillerini yok etme” ve “tehdit” suçlamalarıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu.
“Bir kez dudağından öptüm”
Mahkeme’de beyanı alınan Ahmet Kader suçlamaları reddetti.
Ahmet Kader, savcılık ifadesinde şunları söylemişti:
“Bir kez ….’yı dudağından öptüm, dudağından öpmemin nedeni ise bizim geleneklerimizde çocuklar sevgi amaçlı dudaklarından öpülebilirdir ben de bu sebeple öptüm.
“Mağdurlardan … üzerimizde kıyafetlerimiz var iken bazen kucağıma sevgi göstergesi olarak oturuyordu.
“Ben mağdurların çıplak fotoğrafını çekmedim, normal şekilde fotoğraflarını ise …., …., …., çekiyordum. Kendilerine de çektiğim fotoğrafı gösterip güzel olup olmadıklarını soruyordum, güzel diyorlar ise kaydediyordum ama sonra siliyordum.”
Ahmet Kader, önceki duruşmada, “Türkçe biliyorum, kendimi ifade edebiliyorum, tercüman talebim yoktur” diyerek başladığı savcılık ifadesi için Türkçe’yi yeterince bilmemesi nedeniyle hatalar yapmış olabileceğini iddia etti.
“Yakalandığımda aileler bana yumruk attı”
Çocuğu istismara uğrayan mağdur aileler tarafından yakalandığını ve kendisine yumruk atıldığını söyleyen Ahmet Kader, aile hakkında şikayetçi olacağını söyledi.
Mahkeme, Ahmet Kader’in tutukluluk halinin devamına karar verdi.
İstismarcı çocuğu tecavüze uğrayan babaya parmak salladı
Mahkeme’nin hakkında tutukluluğa devam kararı vermesi üzerine Ahmet Kader, bir çocuğu tecavüze, iki çocuğu tacize uğrayan mağdur babalardan birine dönerek, “Sen, sen” diyerek parmak salladı.
Mağdur aileler sanık Ahmet Kader’e tepki gösterdi.
Vakıf yöneticileri hakkında savcılıktan bilgi alınacak
Ara kararda ayrıca vakıf yöneticileri hakkında devam eden soruşturmayla ilgili Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan bilgi istenmesine karar verildi.
Vakıf, aileleri evden atıyor
Geçen hafta olayla ilgili yeni bir gelişmeyi yine Serbestiyet duyurmuştu.
Mağdur aileler, Selimpaşa’da yine Uygur İlim Marifet Vakfı’nın idaresinde bulunan ve Uygurların yaşadığı Rahat Sitesi’nde vakfın kiracı olarak ikamet ediyordu.
Vakıf yöneticileri geçen ay önce kiralara yüzde 50 zam yapıldığı duyurdu ancak kısa bir süre sonra mağdur ailelerden biri olan Gazi ailesi ile istismar olaylarının ortaya çıkmasının ardından vakıf yöneticilerine tepki göstererek mağdur aileleri savunan altı ailenin daha oturdukları dairelerin satıldığını açıkladı.
Bazıları vakıf yöneticilerinin yakın akrabaları olan dairelerin yeni sahipleri de ailelere derhal evlerini boşaltmaları gerektiğini söyledi.
İkrar etti: “’Sadece kovun’ dediler kovduk”
Serbestiyet’in bu konuyu da haberleştirmesinin ardından vakıf yöneticilerinin önde gelen ismi Habibullah Küseni, çoğunluğu Türkiye’deki medyayı takip etmeyen, bir kısmı Türkçe bilmeyen Selimpaşa’da oturan Uygurlara Uygurca olarak mağdur aileleri ve Serbestiyet’i “Çin yandaşı” gösteren konuşmalar yapmaya başladı.
Küseni, sesli mesaj olarak dolaşan konuşmasının bir yerinde çocuk istismarcısı Ahmet Kader’i jandarmaya teslim etmediklerini ikrar etti.
Konuşmasında, mağdur ailelerden birinin ilk başta jandarmaya şikayetçi olunmasından çekinmesi nedeniyle yalnızca Ahmet Kader’in siteden ve etüt merkezinden kovulması gerektiğiyle yetinilmesini söylediğini belirterek Ahmet Kader’i jandarmaya teslim etmemelerini haklı çıkartmaya çalıştı.
Küseni şöyle dedi:
“Kendisi sadece ‘kovun’ demişti. Ses kaydı var bende. ‘Kovun’ dedi biz de kovduk.”