Saraçhane’deki eylemlerde bir grubun toplu olarak Erdoğan ve annesine küfür eden sloganlar atmasına iktidar ve CHP kanadından büyük tepki geldi. Tezahüratla ilgili 43 kişi gözaltına alındı. Özgür Özel: O küfrü kendi anneme edilmiş sayıyorum. Birkaç kendini bilmezin terbiyesizliği üzerinden, milletin bu itirazını değersizleştirmeyin!" Dilek İmamoğlu: "Annelerin hatırasına saldırmaya çalışmak hangi vicdana sığar?" Ekrem İmamoğlu: "Cumhurbaşkanının annesine yönelik hakaretleri tüm kalbimle sonuna kadar kınıyorum. Cezaevinde olmamızı fırsat bilip annemle, eşimle ve ailemle ilgili ahlaksız paylaşımlar yapan kişilerle ilgili de savcılığı göreve davet ediyorum."
İktidarın almış olduğu bu sert tedbirler yaptığı yanlışın bilinçaltı yansımalarıdır. Zira bir toplumda meydana gelebilecek siyasal bir infial ihtimali, yapılan eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğu ile doğru orantılıdır. Yaptığı bir işlemin hukuk sınırları içerisinde olduğundan emin olanlar asla yaptığından her hangi bir endişe duymazlar. Çünkü böyle bir endişe tedbir adı altında zorbalığı rasyonelleştirir. Geldiğimiz noktada yaşadığımız olaylardan yükselen zehirli gazlar bırakın Ramazan’ı, ülkenin atmosferini bile delik deşik etti.
The Atlantic dergisinin genel yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg’in yanlışlıkla Signal’de ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance ve Savunma Bakanı Pete Hegseth’in de bulunduğu Yemen’deki Husi hedeflerine yönelik hava saldırılarını planlamak üzere toplanan bir sohbet grubuna eklendi.
Bugün bir yanda iktidar için altından kalkması güç bir fatura, diğer yanda da CHP’nin kazandığı bir ivme var. Ancak bu müspet görünen tablo, tek başına CHP’ye bir iktidar garantisi vermez. CHP’nin ve İmamoğlu’nun geleceği, hem bu temponun korunmasına hem de Yavaş’ın sözlerinde ifadesini bulan ve CHP tabanında alıcısı bulunan zehirli dilden kurtulup birleştirici bir dil kurulmasına bağlı.
İsrailli yerleşimcilerin Filistinlilere baskılarını anlatan Oscar ödüllü "No Other Land" filminin yardımcı yönetmeni Hamdan Ballal, Batı Şeria’da İsrailli yerleşimcilerin saldırısına uğradı. Filmin İsrailli yönetmeni Yuval Abraham: “Bir grup yerleşimci, filmimizin yardımcı yönetmeni Hamdan Bilal'i linç etti. Onu dövdüler ve kafasında ve karnında yaralar var, kanıyor. Askerler çağırdığı ambulansa baskın düzenledi ve onu aldılar. O zamandan beri kendisinden haber yok.”