Bir kısım Arnavutluk eliti uzunca bir süredir “Arnavutluk-İslâm” ilişkisinin ülkenin (ve dahi topyekûn Arnavut havzasının) Avrupa’yla entegrasyonunun önünde bir engel oluşturduğu görüşünde. Dahası, İtalya’nın Arnavutluk üzerinde gitgide büyüyen nüfuzunun söz konusu görüşün kristalize olmasına (edilmesine) yaradığı da kayda geçmeli. Elbette bu eliti halkla eşitlemek mümkün değil. Fakat hâlihazırda Bektâşîliğin temsil ettiği tarihsel Arnavut ulusal semboliğinin ardında saklanarak bir “küresel manevra”yı gerçekleştirmeye hazırlananın da yine siyâseti icrâ eden bu elit olduğu açık.
Hafta sonu haklarında gözaltı kararı olmayan Tavşantepe’den 5 köylünün jandarma karakolunda “misafir” edildikleri öğrenildi. Köylüler, Güran ailesi hakkında itiraflarda bulunup tanık koruma programına alınmalarıyla ilgili baskı gördüklerini ancak olayla ilgili bilgilerinin olmaması nedeniyle bunu reddettiklerini iddia ediyor. İçişleri Bakanlığı’ndan Ankara’dan Diyarbakır’a gönderilen tanık koruma programında görevli bir ekibin bazı köylülerden gizli tanık ifadesi aldığı iddia edilmişti.
Ümraniye'de polis memuru Şeyda Yılmaz'ı öldüren 19 yaşındaki Yunus Emre Geçti'nin annesi Pınar Geçti: “26 suçtan benim çocuğumun kaydı varsa niye devlet bunu almadı? Niye düne kadar elini kolunu salladı. O kadar ben devlete yalvardım, karakollara gittim. ‘Bu çocuk madde bağımlısı, madde satıyor’ dedim.“
Sert taban ve aktivizme meyyal olma, CHP’nin iki büyük marazı olarak öne çıkıyor. İktidara giden yolu kısaltması, CHP’nin bunların üstesinden gelmesine, yani tabanını dönüştürmeye ve siyasete odaklanmasına bağlı.