Türkiye’nin Hindistan eski Büyükelçisi Yalım Eralp yazdı: Keşmir konusu kolay bir mesele değil. Üç çeyrek asırdır devam ediyor. Ben, üç ayrı ülkeye (Çin-Pakistan-Hindistan) yayılmış olan Keşmir’in tek ve ayrı bir devlet olmasından yanayım. Ama Çin, Hindistan-Pakistan arasında devam eden gerginlikten yana gibi. Hindistan’ın dikkatinin bu konu üzerinde olmasından memnun. Çin-Hindistan ilişkileri pek dostane değildir.
Papa Françesco’nun ölümünün ardından 133 kardinal, yeni papayı seçecekleri ‘konklav’ süreci için sıkı gizlilik önlemleri altında Sistine Şapeli’nde toplanıyor. Cep telefonu sinyalleri kesildi, sessizlik yemini edildi. Artık gözler bacadan yükselecek beyaz dumanda olacak.
Ümit Karan, 2015’te açılan dava sonucunda “Sarkıntılık düzeyinde kalan basit cinsel saldırı” suçundan aldığı 1 yıl 8 ay hapis cezasının onanması sonucu Metris Cezaevi’ne götürüldü. Karan, cezaevine girdiği haberlerinin sosyal medyada yayılması üzerine bir araçta yolculuk yaptığı bir video paylaşarak “tutuklu değilim, saçma sapan haberler yapmayalım” dedi. Karan’ın ceza süresi kısa olduğu için imza vererek serbest kaldığı öğrenildi. Karan, “Sarkıntılık düzeyinde kalan basit cinsel saldırı”dan yargılandığı davada “Bana Atatürkçülükten ceza verecekseniz kabulümdür” diye savunma yapmıştı.
Inter’in 4-3’lük galibiyeti, pozisyonlardaki “farklılık” süreçlerinin bir yansımasıydı. Inter, rakibin topa sahip olduğu anlarda bile kompakt bir 3-5-2 düzeniyle savunma pozisyonlarını korudu ve hızlı hücumlarla fark yarattı. Barcelona ise topa %60 civarında sahip olmasına rağmen, son vuruşlarda (örneğin, Lewandowski’nin kaçırdığı net fırsatlar) pozisyonun “eksikliğini” yaşadı. Wenger’in bakış açısıyla, Inter’in galibiyeti, pozisyonların etkili bir şekilde “eklemlenmesi” ve fırsatların değerlendirilmesiyle açıklanabilir.