Manşet

Sırrı Süreyya Önder’in 29 Ekim 2012’de bir televizyon programında söylediği; “ben bu Cumhuriyetin ne xeyrını görmüşüm” cümlesi 15 Nisan gecesi kalp krizi geçirip hastaneye kaldırılmasının ardından yeniden dolaşıma girdi. “Ne hayrını görmüşüm diyen Sırrı Süreyya Önder bugün Cumhuriyetin imkanlarıyla tedavi görüyor, Cumhuriyetin yetiştirdiği doktorlar canını kurtarmak için uğraşıyor” lafları eşliğinde. Vicdansız oldukları su götürmez, ancak bu meşum söylemleri yalnızca vicdansız oldukları için dillendirmiyorlar. Aksine bu söylemler kutsal bir borçlandırma stratejisinin en billur örneği.

Erdoğan, İtalya dönüşü uçakta gazetecilere konuştu: “Artık terör örgütü de çıkmaz yola girdiğini anlamalı ve kendilerine yapılan çağrının gereğini yerine getirmelidir. Terörsüz Türkiye, bir al-ver süreci değil, bir kardeşlik iklimidir. (Jammer tartışması) Çalışma ofisimde hangi aletler var, bunun hesabını herhalde Özgür Özel'e verecek değilim. Orada valizlerle ne taşınmış? Bu benim işim mi? O valizlerle kim ne getirdi, ne götürdü onun hesabını onlar versin.”

Suriye’de Dürzi bir lidere ait olduğu öne sürülen ve Hazreti Muhammed’e hakaret edilen ses kaydının ardından Dürzilerin yaşadığı Şam kırsalında çatışmalar çıktı. Silahlı gruplar ve Dürzi milisler arasında çıkan çatışmalarda 20’den fazla kişi hayatını kaybetti. Olaya müdahale için bölgeye gelen Şam güçlerine bağlı 8 asker, Dürzi milislerin saldırısı sonucu öldü. İsrail jetleri, Dürzi milislerin çatıştığı grupları iki kez havadan bombaladı. Ses kaydının sahibi henüz tespit edilemedi.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin çeşitli noktalarına düzenlediği saldırılarda 29 Filistinli yaşamını yitirdi. Toplam ölü sayısı 52 bin 365’e yükseldi. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), Gazze’ye ulaştırılan yardım malzemelerinin tükendiğini ve açlığın daha da derinleştiğini açıkladı.

Tuncer Bakırhan: “Son dönemde çok farklı tartışmalar var. Kürt zeminin de bir çatlak yok. Bir farklılık, bir ayrılık yok. Kürt partileri ve kurumları örgütlü zeminleri hep birlikte Türkiye çözümünü önemsiyor", "Nasıl biz Türkiye çözümünü istiyorsak emin olun Kamışlı da Şam ile bir çözüm süreci arıyor. Kamışlı da Şam’la Suriye barışını arıyor. Bunlar çok kıymetlidir", “Türkiye’nin son 50 yılını tüm enerjisini ekonomisini emen, Türkiye’nin her anlamda, birçok anlamda büyük zararlara uğradığı bu sorunun çözüm yeri kendi evimizdir. Bakın Amed’den söylüyorum, Türkiye hepimizin evidir.” Türkiye artık Kürtlerden, Kürtlerin talep ve istemlerinden bence artık korkmamalıdır."