Manşet

‘Kimseyi takip etmek, hiçbir hocayı dinlemek zorunda değiliz’

Kasım başından beri devam eden “Gençlik ve din ilişkisi” söyleşi serimizin son bölümünde sözü gençlere bıraktık. Gençler, kendi din algılarının anne-babaları gibi olmamasının ‘normal’ sayılmasını bekliyor. Hemen hepsi, kamusal alanda dindar kimlikleriyle kanaat önderliği yapan kişilerin hayatlarının ve eylemlerinin inançlarına uymamasını, dinden uzaklaşmada temel bir faktör olarak görüyor.

‘Kürtler, Aleviler, dindarlar veya sekülerlerden herhangi birinin mutsuz olduğu bir Türkiye’nin mutlu olma şansı yok’ (*)

Abdullah Naci: “En nihayetinde geleceğimiz yer Aleviler ve cem evleri meselesi olacak, Kürtler ve anadilde eğitim hakkı olacak, bağımsız medya vs olacak ama çok zaman ve enerji kaybediyoruz. Kürtlerle, Alevilerle, başörtülülerle kavgalı hiçbir siyasal projenin bu coğrafyada tutma şansı yok. Kürtlerden, Alevilerden, dindarlardan veya sekülerlerden herhangi birinin mutsuz olduğu bir Türkiye'nin de mutlu olma şansı yok.”

Türkiye uzmanı Posch: ‘Çakıcı’nın tahliyesi sonrası Avrupa’da Kürt ve Türk mafya grupları çatışabilir’

Türkiye uzmanı Walter Posch, Türkiye yeraltı dünyasının Avrupa’ya uzanan güç mücadelesi, Çakıcı’nın tehditleri ve ona arka çıkan MHP lideri Bahçeli’nin hamleleri hakkında Deutsche Welle Türkçe’den Değer Akal’a çarpıcı açıklamalarda bulundu. Posch’a göre, “Avrupa’da, kokain ve uyuşturucu ticaretinde hakimiyeti ele geçirmek isteyen Türk milliyetçisi organize suç örgütleri ile sol terör örgütleri, bazı Kürt aşiretleri arasında silahlı bir mücadele yaşanabilir.”

İmamoğlu: ‘İstanbul’da bir gündeki vefat sayısı 186’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “bulaşıcı hastalık kaynaklı vefatlar”la ilgili yeni bilgiler paylaştı: “Dün akşam (22 Kasım), bulaşıcı hastalıktan İstanbul'daki vefat sayısı, 186. Ben şimdi ne yapayım yani; susayım mı, yutkunayım mı? Ben, uyuyamadım ki gece. Defin sayımız, 450'lere doğru yürüyor. Yani yetiştiremiyoruz.”
- Advertisement -

Hayır, o reform misafirler için…

Amberin Zaman’ın uzun süredir hastalıklarla mücadele eden annesi Vasfiye Kalmuk, önceki gün hayatını kaybetti. Ama Zaman ona veda edemedi. Çünkü yaptığı bazı haberler, röportajlar ve attığı tweetler yüzünden hakkında açılmış soruşturmalar vardı. Günün sonunda fikirleri ne olursa olsun, sadece yaptığı gazetecilik yüzünden 30 yıldır Türkiye’yi dünyaya anlatan, Batı’da en çok tanınan Türk gazetecilerden biri 2020 yılında annesinin cenazesi için bile Türkiye’ye gelemedi. Bu manzaraya yurtdışından, Avrupa’dan bakan biri Türkiye’deki hukuk sistemi hakkında ne düşünür, bu ülkede reform veya değişim iradesi görür mü?

En Son Çıkanlar