Savaşın bahsi bile bağrımıza oturan öküz değilse hangi insanlığımızdan bahsedeceğiz? Susmamız da cenaze evinde taziyeye gelenlerin sessizliği gibi. Ne diyeceğimizi ne konuşacağımızı bilemeden sessizce oturuyoruz. (…) Dünya kocaman bir cenaze evi ve taziyeye gelen erkeklerin ayakları kokuyor. Nasıl topluca delirmeden devam edebiliyoruz, gerçekten çok ilginç bir adaptasyon ve uyum yeteneğimiz var. Bu kadarı fazla geliyor bazen.
Ankara’nın kesin yalanlamasına rağmen Suriye’den Karabağ’a savaşçı sevk edildiği iddiaları bitmek bilmiyor. Batı medyasında bu konuda peşpeşe haberler yayımlanıyor. İddiaların bir bölümünün bu amaçla eğitildiklerini söyleyen kişilerce doğrulanması haberleri önemli kılıyor.
6-8 Ekim soruşturması kapsamında yaklaşık bir haftadır Ankara Terörle Mücadele Şubesi’nde tutulan Ayhan Bilgen, Kars Belediye Başkanlığı görevinden istifa edeceğini duyurdu.
Okumak, eleştirel okumak demekti. Kitapları sakinleştirici gibi kullanmak bariz bir kayıptı. Matematik kitabı okumak yabancı dilden bir kitap okumak gibiydi çünkü matematik öğrenmekle dil öğrenmek aynı şeydi. Tarihsel gerçekliklerin elle tutulamazlığını bilerek okumak ya da bir oyun okurken bunun henüz oynanmadıkça tamamlanmamış bir eser olduğunu akılda tutmak önemliydi. Bilimsel eserler farklı, biyografiler farklı, felsefi eserlerse farklı okunmalıydı.
Elli yıldır her yıl, her saat, her dakika yaşanan bu işgalden utandığını söylüyor Said. Konuştuğu Filistinli üniversite hocaları 1993’te ABD Başkanı Bill Clinton’ın gözetiminde, Rusya’nın şahitliğinde iki devletli çözüm için imzalanan Oslo Anlaşması’nın bile sadece ağır apartheid koşulları sunduğunu söylüyorlar. Dünyanın herhangi bir yerindeki Yahudi birey ne zaman isterse İsrail’e gidip vatandaş olabilecekken, sürülmüş hiçbir Filistinli ülkesine dönemiyor.