Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılık olayına ilişkin Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu hakkında 24 müştekiye karşı "nitelikli dolandırıcılık" suçunu işledikleri iddiasıyla düzenlenen iddianame ana dava dosyasıyla birleştirildi. İddianamede, Ateş ve Aydoğdu'nun 24 müştekiye karşı "nitelikli dolandırıcılık" suçunu işledikleri iddiasıyla 72'şer yıldan 240'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Kartalkaya’daki yangında eşini ve kızını kaybeden, kendisi yaralı kurtulan Hilmi Altun o anları anlattı: “Eşim Kübra'nın ‘Yangın var, bize yetiş!' sözü ile gözümü açtım.Giyinip odadan çıktığımda ise (tahmini 30-50 saniye farkla) çok yoğun dumanla karşılaştım. Sığındığımız odadan çarşaflarla önce çocukları, sonra kadınları attığımız yatakların üstüne indirdik. Eşimin ve çocuğumun erken davranmasının kurtulmalarına yardım ettiğini düşünsem de günün sonunda bu otel eşim Kübra ve kızım Alya'yı benden aldı. Ancak bu bir talihsizlik değildi! Göz göre göre bir katliam yapıldı. Bu can oldukça sorumluların hak ettiği cezayı alması için var gücümle savaşacağım.”
Trump, Kolombiyalı göçmenleri askeri uçak ve elleri kelepçeli olarak Kolombiya’ya gönderdi. Kolombiya lideri Gustavo Petro “Kolombiya artık kuzeye bakmıyor, dünyaya bakıyor. Kanımız, Endülüs Halifeliği’nin kanından geliyor” diyerek meydan okudu. Trump’ın Kolombiya’ya gümrükleri yüzde 40 artırma tehdidinden sonra
Kolombiya, ülkesine gönderilen göçmen uçaklarını kabul edeceğini açıkladı.
Denetim niye ahlâklı olsun ki? Kapitalizm ahlâksız da denetim illâ ahlâklı mı olacak? Özel teşebbüs güvenilmez de devlet güvenilir mi oluyor? Ya da: denetimin ahlâklı olması nasıl sağlanabilir? Denetçileri denetlemek çare mi? Denetim toplum tarafından talep edilmezse işler mi? Zorunlu şeffaflık kendiliğinden ahlâkî bir sistem üretir mi?