spot_img
Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIŞevki Yılmaz’a cevap vereyim derken…

Şevki Yılmaz’a cevap vereyim derken…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Yılmaz’a cevap verirken kullandığı üslup ve yaptığı benzetmeler ne yazık ki seviyeyi daha da aşağı çekici ve yanlış. Özel’in tarihe gönderme yaparak “senin ecdadın, benim ecdadım” benzetmesine girmesi hatalı.

Şevki Yılmaz’ın Cumhuriyet’in kurucu önderliğini hedef alarak ölçüsüz ve saygısız ifadeler kullanması kabul edilemez. Yılmaz, tepkiler sonrasında her ne kadar sözlerinin Atatürk’e değil, Sultan Abdülhamit’i tahttan indirenlere yönelik olduğunu açıklasa da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Yılmaz’a cevap verirken kullandığı üslup ve yaptığı benzetmeler ne yazık ki seviyeyi daha da aşağı çekici ve yanlış. Özel’in tarihe gönderme yaparak “senin ecdadın, benim ecdadım” benzetmesine girmesi hatalı.

Bu söylemin de artık terk edilmesi gerektiği ortada. Cumhuriyet kurucularına ağır ifadeler kullanmak ne büyük densizlik ve gereksizlikse, Osmanlıyı hainler sınıfına katmak o kadar yanlış. Osmanlı tarihi bizim tarihimiz. 600 yıl büyük bir imparatorluğu yönetmiş bir aileden söz ediyoruz. Maalesef resmi tarih, doğruyu anlayıp kavramamıza yardımcı olmak yerine ideolojik katılıklar üzerinden kamplaştırıcı bir zihniyeti körüklüyor, yanlış yapıyor. Siyasetçilerimiz de bu yanlışlardan besleniyor.

Özgür Özel bu dili sürdürmesin

Muhalefetin en büyük dertlerinden birisi kendisine yakın çevrelerden gelen baskı. Bazı çevreler, muhalefete muhalefeti, esas görevi kabul ediyor. Değişik siyasi partilerden oluşan muhalefet, isteyene bol bol malzeme veren hatalar yapıyor. Mesela Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın yeniden aday gösterilmesiyle ilgili gelişmeleri özetlediğimiz zaman ortaya bir kara mizah çıkabiliyor.

Tabii bu noktaya gelmeden listelerin hazırlanması, adayların saptanması konusunda yapılan acemiliklerin haddi hesabı yok. Değişik gruplar, çekişmeler, ayak kaydırmalar ne ararsan ana muhalefet partisinde var. CHP bu açıdan iyi bir örnek değil diyebilirsiniz. Ancak her şeye rağmen çok tartışmalı parti, canlılık göstergesidir. Sorunsa, yerel seçim arifesinde bir yönetim zaafının çok görünür hale gelmesi. CHP’nin asıl zaafı kararlı bir demokrasi çizgisi oluşturamaması. Kendini hâlâ devletin sahibi kabul etmesi.

Ülkenin zaaflarını, eksiklerini, gerçek toplumun, gerçek değişim ihtiyaçlarını görememesi. CHP’de hâlâ Osmanlı’yla uğraşan otoriter modernizm çizgisi değişime uğramıyor. CHP Kemal Kılıçdaroğlu’yla özgürlükçü, samimi, birlikten yana ve barışçı bir çizgi tutturmuştu. Umarız o yolda devam eder.

- Advertisment -