Ressam Ekrem Kahraman, Tarsus Lisesi’nden okul arkadaşım. Lise öğrencisiyken resimler yapar mıydı? Şiir yazdığını, duvar gazetesi çıkardığını hatırlıyorum. Duvar gazetesinin ismini de hatırlıyorum: “Düzeç.” Bir de Halkevi tiyatro grubumuz vardı. Haşmet Zeybek, Erdal Gülver, İsmail Hakkı Bilgenoğlu… Ekrem de sanırım o grubun içindeydi. Haşmet Zeybek’i bu vesileyle anmak isterim.
Haşmet yetenekli bir oyuncu ve oyun yazarı olarak Tarsus’taki bu amatör topluluğun içerisinden çıktı. ODTÜ Tiyatro Şenliği’nde Irgat oyunuyla birincilik ödülünü kazandı. 1972’de Türkiye’de ilk kez denenen Gazete Tiyatrosu’nu kurdu. 1974’ten itibaren Dostlar Tiyatrosu ve İstanbul Şehir Tiyatroları’nda oyuncu, yönetmen ve yazar olarak çalıştı. 2013’te Şehir Tiyatroları’ndan kendi isteği ile emekliye ayrıldı.
Onu aynı yıl kaybettik. Ekrem de Haşmet gibi köylü çocuğu. Köylerinin birbirine yakın olduğunu hatırlıyorum. Ekrem de kendi kişisel gayreti ve yeteneğiyle ülkemizin önemli ressamlarından birisi oldu. Tarsus’ta bir şeyler yapabilmek istiyordu. Kendi anlatısına göre; tarihi Aile Sineması’nın boş ve sahipsiz hali bir uyarıcı olmuştu. Sinemanın sahibi aile Ekrem’e bu tarihi mirası şehir müzesine dönüştürmek istediklerini söylemiş. Ondan da destek istemişler. İspanya’nın Bilbao kentinin Gugenheim müzesini hayal eden Ekrem, “Daha büyüğünü yapmalıyız” demiş. Bu arada hep birlikte Çukurova Çağdaş Sanat Kültür ve Eğitim Vakfı’nı kurduk.
Tarsus başlıklı bir vakıf iken Çukurova’ya döndürüldü. Müze hedefi de genişledi. Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Afşin, Osmaniye ve Tarsus’u kapsayan bir bölge müzesi. Merkezi Tarsus olacak. Ekrem hedefini şöyle anlattı: “Bütün gelişmeler dünyanın yeni bir döneme girdiğini, bütün bu eski mekanların tarihi şehirlerin giderek sanatla iç içe geçmeye başladığını gösteriyor.
Özellikle çağdaş sanat müzelerinin tarihi mekanlar üzerine kurulduğu söylenebilir. Ben de zaman zaman bunun Tarsus’la ilgili ne kadar güzel olacağını düşünürken Aile Sineması teklifi geldi. Pek ilgilenmedim. Daha büyükleri lazım dedim.” Ekrem gayretle koşturuyor. Vakıf yöneticileri bu hedefe ulaşmak için 1. Uluslararası Akdeniz Bienali’ni düzenlediler. 15 Ekim’den 30 Kasım’a kadar devam edecek olan Bienal, Tarsus’un kültürel zenginliklerini daha geniş bir izleyici kitlesiyle buluşturmayı amaçlıyor.
Bienal’in hedefi şöyle anlatılıyor:
“Bienal, bölgesel, tarihsel ve kültürel zenginlikleri ön plana çıkararak, genç yeteneklerin yanı sıra deneyimli sanatçılara da ev sahipliği yapıyor. ‘Yapabiliriz!’ teması altında gerçekleşen bienal, Akdeniz’in birleştirici gücünü yansıtarak, Çukurova Çağdaş Sanat Kültür ve Eğitim Vakfı’nın uluslararası çağdaş sanat müzesi ve koleksiyonu hedefine katkı sağlıyor.”
Çukurova Sanayi İşletmeleri Çırçır Fabrikaları Depolarında gerçekleştirilen bienalin ana açılış programına geniş bir katılım oldu. Güney Koreli performans sanatçısı Kim Youngmoon’un unutulmaz bir performansı ile başlayan etkinlik 15 gün boyunca sürecek.