Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIBiliminsanı ve popülerlik

Biliminsanı ve popülerlik

Eskiden biliminsanlarının popülerlik kazandığı yerlerin başında saray, zengin hane çevreleri ve manastır, medrese gibi dini kurumlar gelmekteydi. Bugünse medya: başta tv olmak üzere geleneksel ve yeni (sosyal) medya. Bu durum Türkçeye bile yansıdı: TVye çıkmak, internete düşmek! TV ekranı bilimle uğraşan bazı kimseler için hala çok büyülü; oraya “çıkmak” ve bir daha “inmemek” en büyük gaye! Utanç verici! Tiksinç bir hal! Hatta bazılarının TV kanallarında uyuduğuna dair şüphelerim bile var!

Başka ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de biliminsanının popülerlikle ilişkisi sancılıdır. Biliminsanı hasbe’l-kader popüler olabilir olmayabilir de. Popüler olmak o kişinin bilimine herhangi bir katkı sağlamadığı gibi olmamak da nakısa (eksiklik) değildir. Popüler olunca laboratuvarınıza maddi kaynak akmayacak, emin olun kitaplarınız da kapış kapış satılmayacaktır!

Peki’ popüler olmak neden bazı biliminsanlarınca istenir? Bilimin doğası buna müsait (uygun) midir? Biliminsanının sahip olması gereken etik buna izin verir mi? gibi birçok soru cevaplanmayı beklemektedir.

Eskiden biliminsanlarının popülerlik kazandığı yerlerin başında saray, zengin hane çevreleri ve manastır, medrese gibi dini kurumlar gelmekteydi. Bugünse medya: başta tv olmak üzere geleneksel ve yeni (sosyal) medya.

Bu durum Türkçeye bile yansıdı: TVye çıkmak, internete düşmek! TV ekranı bilimle uğraşan bazı kimseler için hala çok büyülü; oraya “çıkmak” ve bir daha “inmemek” en büyük gaye! Utanç verici! Tiksinç bir hal! Hatta bazılarının TV kanallarında uyuduğuna dair şüphelerim bile var!

Bakın çok açık yazıyorum, itirazı olan varsa ve benimle iletişime geçerse sevinirim, biliminsanları dışında hiç kimse bilimin kendisiyle ilgilenmez, ilgilenemez; teknoloji gibi çıktılarına, ürünlerine bakar, onların müptelasıdır. Gerçekten sadece ve sadece biliminsanları bilimle alakadar olurlar. Medyacılar da bunu çok iyi bilirler. Bu yüzden TV ekranlarında gördüğünüz medya çaylağı biliminsanlarından popüler ürün ve çıktılardan bahsetmeleri istenir hem de oldukça sulandırılmış şekilde. Evet bazı medya çaylağı biliminsanları var ki TV ekranında bilimin kendisinden bahsetmek ister, bahseder ama “sıkıcı” bulunduğundan reytingleri düşük gelir ve git gide davetli cetvelinden tard edilirler. Hatta bazı biliminsanları rahatsız edici olabilecek gerçekleri söylediğinde de persona non grata ilan edilirler. Don’t look up filmini hatırlayın! Oradaki prof. ne yapsın, eğlence masasına meze mi olsun? Haklı bir şekilde uyardı, ikaz etti, ihtarda bulundu. Ama nafile! Nafile çün ki TVciler popülerlik peşindedir ve medya çaylağı biliminsanlarını avlarlar, posası çıkana kadar kullanırlar.

Evet kabul ediyorum herkes bir gün popüler olacak!

Peki’ biliminsanı popüler olduğunda ne yapacak? Nasıl kurtulacak denizkızının cazibesinden? Ya Don’t look up filmindeki gibi canlı yayında medyacının canına okuyarak ya da popülerliğini yerle bir eden ve bir daha TV ekranlarına davet edilmesini engelleyen sözler sarfederek. Böylelikle “makbul (akredite/accrédité)” biliminsanı olmaktan kurtulacak. Fişlenerek, ekranlara çıkamaz ibaresi kazanacak. Böylelikle bilimsel uğraşısıyla başbaşa kalabilecek. Biliminsanı kendini bilimsel meşgalelerden uzaklaştıran hiçbir şeyi sevmez. Çün ki o bilime âşıktır. Onunla yatar, onunla kalkar. Ona âşık olduğu için bilim yapar. Popüler olmak için, para kazanmak için değil. Kendini bilimden uzaklaştıran her şeyden kaçarak uzaklaşır. Çok mu mükemmel bir tip çizdim? Hiç sanmıyorum. Etrafım böyle insanlarla dolu! Siz de etrafınıza bakabilirsiniz.

Soru: Halkın da bir şekilde aydınlatılması gerekmiyor mu? Ne kadar hadsiz ve “iğrenç” bir cümle! Kim kimi aydınlatıyor? Aydınlanmak öğrenmekse okumak ne güne duruyor? Eğer okumaya vakit yoksa Youtube’dan bir biliminsanının dersi, konferansı izlenebilir veya podcastten dinlenebilir. Ama dinlenecek olanın pür bilim olmasına dikkat edilmeli. Suyunun suyu yani popüler değil. Çün ki bazı konferanslar bile popüler olabiliyor. Uzak durmak lazım. Zira yarım doktor candan, popüler biliminsanı akıldan eder. Yukarıda dedim ki “… biliminsanları dışında kimse bilimin kendisiyle ilgilen(e)mez teknoloji gibi çıktılarına, ürünlerine bakar…” Evet cümlemin arkasındayım. Biliminsanı olmayanlar gerçek bilimle ilgilendiklerinde konuları takip etmenin ne kadar zor olduğuna şahit olacaklardır.

Bu arada söyleyeyim ki popüler ile vülger arasında ayrım yapıyorum. Vülger (vulgarisation) bilimden ödün vermeden dilinin daha anlaşılır kılınması ve dipnotsuz sunumudur. Buna asla itirazım yok. Hatta ihtiyaç bile olduğunu düşünüyorum. Bu türden kitap, makale, sunumları da tavsiye ederim. Popülerlikteyse dikkat çekmek, vurucu olmak için bazı bilgiler aşırı derecede öne çıkarılır, konunun bazı kısımları şişirilir, afili kelimeler seçilerek dikkat çekici hale getirilir. Zinhar uzak durula!

- Advertisment -