Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bahçesindeyim. Uzun yıllardır Meclis koridorlarında dolaşmamıştım. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un davetiyle, Mahmud Abbas’ı dinlemek için geldim. Ankara dün Mahmud Abbas gününü yaşadı. “Daha önceki davetimize gelmedi” denilerek eleştirilmişti. Kendisinin, şiddet eylemlerine açık bir tavırla karşı çıktığı biliniyor. Birçok yorumcu, Mahmud Abbas’ın ülkesinde bir desteği kalmadığını iddia ediyor. Sebebini az çok tahmin edebiliyoruz. Abbas, Hamas’tan farklı düşünüyor. Bu konuşmasında da sık sık barışçı çözüm yolu üzerine değerlendirmeler yaptı.
Konuşması heyecanlıydı ama hamaset yoktu. Türkiye’yi ve Türkleri kavrayan, hatta heyecanlandıran nitelikte cümleleri ustalıkla kurdu. 89 yaşında bilge bir kişilik olarak Filistinliler arasındaki ayrılıklara da son vermeye açık bir dil kullandı: “Beraber çalışmalıyız. Farklı platformlarda ve ikili düzeyde çalışmaya devam etmeli; barış, güvenlik ve istikrar adına, hayatı gerçekleştirmek adına bunu yapmalıyız.”
Mahmud Abbas yazılı metnin dışına çıktığını ifade ettikten sonra şöyle dedi: “ABD’deki Yahudilerin yüzde 40’ı, bugün İsrail’i suçlu görmektedir.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin olağanüstü toplantısında konuşan Mahmud Abbas, tek kelime bile şiddeti ve savaşı kutsayan bir ifade kullanmadı. İsrail’in hukuksuzluğuna, uluslararası kararları tanımamasına dikkat çekti. “Bizi 149 ülke tanıyor, onları ise 50 devlet. Biz buna devam edeceğiz.. 80 tane İsrail’i suçlu bulan BM kararı var. ABD vetosu yüzünden uygulanamıyor.”
7 Ekim 2023’te başlayan süreç, Filistin’de büyük yıkımlara ve insani acılara neden oldu. Hamas çok önemli liderlerini kaybederek ciddi yaralar aldı. Bu tablo başlarda İslam dünyasının hemen hemen tamamında İsrail’e ve destekçilerine büyük bir tepki doğurdu. Ancak bugün sakin bir şekilde baktığımızda bir şeylerin yanlış gittiğini farkedebiliyoruz. Bu yolla Filistinlilerin bir başarı elde etmeleri mümkün görünmüyor. Sorun dönüp dolaşıyor, dünyayı ikna etmek ve dostları çoğaltmak noktasında düğümleniyor. Abbas’ın söylediklerine kulaklarını tıkayanlar, şimdi yeniden düşünmeye başladılar. Barış yolunu yeniden inşa edebilecek çözümler üretebilecek miyiz?
Dün Mahmud Abbas’ı dinleyen topluluğun “Gerçek tam olarak nedir?” sorgulaması yaptığını, onun söylediklerini bir kenara yazdığını düşünüyorum.
Dün bir siyaset dersi aldık diyebilirim. Filistinli bilge adam, sen çok yaşa.
İspanyol filozof Juan Luis Vives şöyle demiş: “Birçok kişinin bilgeliğe ulaşmasının önündeki engel, sahip olduğu bilgiyi ve bilinci yeterli olarak görmesidir.”