Gerçekten bu kadar işimin arasında bu makaleyi yazdığıma inanamıyorum ama konuyu ele almadan da edemedim. Bu özrüm iki sebebe dayanıyor:
Yazmamdaki birinci sebep: Medya son haftalarda komplo teorileri ve onlara inananlardan geçilmez oldu. Etraf kipkirli bilgiyle doldu. Baştan ayağa birçok insanı etkisi altına aldı. İsim ver(e)meyeceğim, anlayan anladı!
Yazmamdaki ikinci sebep: Komplo teorilerine inanmak hem bireysel hem de toplumsal açıdan gerçekten ama gerçekten çok tehlikeli. Bunun en büyük nedeni gerçek sebepleri ıskalamak ve HERKES İÇİN faydalı ve verimli sonuçlara bir türlü ulaşamamak! Ayrıca komplo teorilerini tehlikeli hale getiren bir başka özellik de hızla bulaşıcı olmaları! Kolay üretilir, kolay tüketilir, hızla yayılır ve pandemi (salgın) ortamı oluştururlar! Covid sebebiyle ilan edilen pandemiyi hatırlayalım herkesi nasıl endişeye sevk etmişti! Şimdi de komplo teorilerinin yol açtığı pandeminin boyutları covidinkinden çok daha ürkütücü hale geldi.
Son depremde HAARP, uzaydan atılan Thor çubukları gibi birçok komplo teorisi üretildi ama bence en güzeli şu oldu: Y.A. (65) isimli milletvekili şahıs Adıyaman Gölbaşı’nda enkaz alanında dolaşırken kendi videosunu çektirerek kırılan fayı gösterip o fayın nasıl da Mustafa Kemal Atatürk’ü (heykelini demek istiyor!) yıkamadığını söylüyor ve işaret ediyordu. Ekliyor: “Deprem bile yıkamamış uğraşmayın!” diyor (https://twitter.com/secimtr2023/status/1628717720404369409). Seyredin, kelimenin tam anlamıyla ibretlik bir gösteri! İslamcıların bir kısmının da ondan aşağı kalır yanı yok!
@fbekim hesap isimli biri tweet atmış mealen diyor ki: ‘İslamcıların zihninde son yirmi yılda kökten bir değişim oldu: Depremi Tanrı’nın gazabı görmekten vazgeçip ABD’nin yaptığını düşünmeye başladılar. Zira iktidarda oldukları için Tanrı’nın kendilerini cezalandıracağını düşünmek ağırlarına gidiyor!’ Tespiti ilginç, ama verdiği Tanrı-deprem-gazap denklemine inanıyorsa bu şahıs da komplo teorisinden etkilenmiş demektir.[*]
Bu şahsın yaptığına da mı komplo teorisi diyoruz? Evet tabii. Bu tür metafizik açıklamalar da komplo teorilerindendir! Bunu muhtemelen başka bir makalede açıklarım, ama burada bana önemli gelen bir gözlemimi aktarmak istiyorum.
Başka ülkelerdeki durumu bu kadar kesin bilemem ama Türkiye’de yaşayanlarla komplo teorileri arasındaki ilişki hakikaten çok ilginç: Komplo teorisi yabancı kaynaklı, yabancı isimli biri tarafından ve yabancı dilde üretilmişse Türkiye’de yaşayanların nezdinde inandırıcılığı haylice yüksek oluyor!.. Misalen arkasında ağzına kadar kitap dolu bir rafın önünde konuşan biliminsanı tipli biri veya beyaz önlüklü unvanına medic. dr. yaz(dır)mış biri ya da kürsüden mikrofon kullanarak haykıran siyasetçi tipli biri! Bunların hepsi yani beyaz önlük, mikrofon, kürsü bir yerlerden bulup buluşturulabilir. Arkaya da uygun bir fon yapıştırılır. Bunu yapan bir de mesela ABD aleyhine komplo teorisi üreten bir ABD’li veya İsrail aleyhine komplo teorisi üreten bir Yahudi ise üretilen makaleler, videolar tadından yenmez hale gelir!
Medya okur-yazarlığı herkesin bildiği üzere sahip olunması icap eden çok önemli bir özellik oldu.
Her duyduğuna, her okuduğuna, her gördüğüne inanma!
Bu makalede elbette ki medya okur-yazarlığının dört başı mamur nasıl elde edilebileceğini anlatmayacağım. Sadece çok kısaca, bir fikirle karşılaştığımızda onun komplo teorisi olup olmadığını nasıl anlayabiliriz ile ilgili ipuçları vermeye çalışacağım. En sonunda da tavsiye edeceğim Türkçe kaynakların künyelerini ilave edeceğim.
Örnek olayımız 23 Maraş Depremi.
Bu depremde on binlerce insan, hayvan ve bitki can verdi! Dikkat edelim deprem olayında yapılan bilimsel açıklama mekanik nedensellik arz eder. Yani denir ki yer hareketleri depreme sebep oldu. Çün ki yer bilimi de doğabilimsel dallardan biridir ve tüm doğabilimsel dalların tarzı mekanik nedensellikle açıklama yapmaya dayanır. Tek olay tek sebep. E aynısını komplo teorileri de yapar! Uzaydan atılan çubuk depreme sebep oldu. Tek olay tek sebep.
Peki’ bu işin içinden nasıl çıkılır? Hangisinin DOĞRU olduğu nasıl bilinir?
Bir fikrin komplo teorisi sonucu üretilip üretilmediğini hızlıca tespit için üç madde vereceğim:
- Komplo teorileri İNDİRGEMECİDİR! Yüzlerce hususi ve binlerce, on binlerce genel sebep, bir mekân ve bir zaman diliminde bir araya gelir, kesişirler ve bir olayı oluştururlar. Bu olayın da yine farklı zaman ve mekanlarda hususi yüzlerce ve genel binlerce, on binlerce sonucu görülür. O olay işte tüm bu HUSUSİ sebep ve sonuçlar birlikte ele alınarak tahlil edilebilir ve ancak böyle anlaşılabilir (verstehen). Komplo teorilerindeyse giriftlikten uzak, aynı olayı sadece bir (nadiren iki) sebep ile mekanik şekilde nedensellikle (Kausalitaet) açıklamak (erklaeren) esastır.
- Komplo teorileri YANLIŞLANAMAZDIR! Yanlışlanabilecekmiş gibi olduklarında da derhal “hemencecik!” yanlışlanamaz bir başka iddianın içine girerler (backfire effect). Örneğin polis faili bulur ve ileri sürülen ilk komplo teorisi çürürse bu sefer polisin de işin içinde olduğu söylenerek ikinci komplo teorisinin içine saklanılır.
- Komplo teorileri TARTIŞMA BİTİRİCİDİR. ‘Bilimsel delillerle ispatlanamasa da fail(ler) aslında bellidirler!’ imasında bulunulur. Örneğin zalim ve gaddar koca, meyhanede çıkan kavga sonucunda ölür! ‘Ölümü kimin menfaatineyse fail/azmettiren de odur!’ çıkarımı komplo teorilerinin başvurduğu bir denklemdir. Ötesini berisini aramaya, başka ihtimalleri ve sebepleri araştırmaya ihtiyaç yoktur! Bilim ise bir tartışmayı ele alır ve doğal olarak bir sonuca ulaşmaya gayret eder. Diyelim ki bir sonuca ulaşır bu durumda da vardığı sonuçla birlikte yeni birçok soru elde eder!
Dikkat edelim verdiğim bu üç maddeye rağmen örnek olayımız 23 Maraş depremiyle ilgili kafamız halen karışık kalacaktır. Çün ki üç madde henüz ikisinin arasındaki farkı ibraz etmeye yetmemektedir.
Bundan kurtuluşun çaresi şudur: Bu depremle ilgili üretilen tüm komplo teorilerinde kullanılan teknik ve teknolojilerin bilimsel olarak tetkik edilmesi! Yani deprem olayını değil komplo teorilerini masaya yatırmak. Bu teorilerin ileri sürdüklerinin bilimle yakından uzaktan alakalarının olup olmadıklarına bakarız.
E ben bunlarla uğraşamam, uğraşmak istesem de bilgim, görgüm, yeteneklerim bu konuda kifayetsiz kalır derseniz o zaman komplo teorilerinin neden bu kadar muteber olduğunun da cevabını bizzat vermiş olursunuz!
Ek Sorular:
- Komplo teorilerine niye itibar edilir sorusunun cevabı şu makalede bulunabilir: https://www.star.com.tr/acik-gorus/uluslararasi-iliskilerde-komplo-teorileri-haber-1693404/
- Komplo teorilerinden nasıl korunuruz sorusunun cevabı ise şu makalede bulunabilir: https://fikirturu.com/toplum/komplo-teorilerini-anlamak-teshis-etmek-ve-basa-cikmak/
Tavsiye Türkçe Kaynaklar
https://www.star.com.tr/acik-gorus/uluslararasi-iliskilerde-komplo-teorileri-haber-1693404/
https://fikirturu.com/toplum/komplo-teorilerini-anlamak-teshis-etmek-ve-basa-cikmak/ veya https://twitter.com/fikirturu/status/1168893912347373568
Kerem Karaosmanoğlu, Komplo Teorileri, İletişim Yay.
Komplo Teorileri, Cogito, YKY Yay.
Stephan Lewandowsky, John Cook, Komplo Teorisi El Kitabı.
[*] Ayrıca mütedeyyinler gayet iyi bilirler ki kişi günahlarından dolayı kendini yani yapıp ettiklerini değil de (Allah, Şeytan gibi) dış güçleri sorumlu tutamaz! Şeytanın dediği gibi “Ya Rabb beni sen azdırdın…” veya sıradan müminlerin dediği gibi ‘Beni Şeytan azdırdı!’ demek inkar ve isyandır!