Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIDış politikada ahlak ve Filistin

Dış politikada ahlak ve Filistin

İlk kez Alman filozof Immanuel Kant tarafından ortaya atıldı ve dış politikada bir parça ahlakın devamlı barışa yol açacağı iddia edildi. Olmadı tabii. Baksanıza uyuyan dev ABD’nin Dışişleri Bakanı yeniden Filistinli sivilleri kollamak lazım derken aksi takdirde Hamas’ın eline “koz veririz” diyor. Yani koz olmasa zararı yok. Biden, ölen Filistinli sayılarını Hamas abartıyor ; o kadar değil diyor. Yani daha az olmasının zararı yok sanki ! Sonunda ABD Dışişleri Bakanı sivil Filistinlileri hatırladı! Filistin devleti kurulursa masum Filistinlilerin naaşları üzerinde kurulmuş olacak. Hiç olmazsa boşuna ölmediler denecek…

Bu düşünce yanılmıyorsam ilk kez Alman filozof Immanuel Kant tarafından ortaya atıldı ve dış politikada bir parça ahlakın devamlı barışa yol açacağı iddia edildi. Olmadı tabii..

Yeni moda eski sömürgeci ülkeler sömürdükleri ülkelerden metazori bir tür özür diliyorlar. Ama ölenler ölmüş oluyor. Yani bunun ölüleri geri getirmesi söz konusu değil. Ahlak ve etik hiç olmadı dış politikada…

Baksanıza uyuyan dev ABD’nin Dışişleri Bakanı yeniden Filistinli sivilleri kollamak lazım derken aksi takdirde Hamas’ın eline “koz veririz” diyor. Yani koz olmasa zararı yok. Biden, ölen Filistinli sayılarını Hamas abartıyor ; o kadar değil diyor. Yani daha az olmasının zararı yok sanki ! Sonunda ABD Dışişleri Bakanı sivil Filistinlileri hatırladı !

Ulusal çıkarlar önde.. Öyle olmasa Körfez ülkeleri  ABD bankalarındaki paraları çekerlerdi. Üstelik ellerinde petrol gibi stratejik madde var.

Dış politika içerinin devamı. İçeride de  hemen her ülkede ahlak ve etik geride.. Herkes ya koltuk ya para peşinde. Dış politikada farklı bir durum olamaz. Baksanıza adaletin bağımsız olduğu  ülkelerde siyaset adamları şu veya bu nedenle mahkeme önünde.

Amerika’da Museviler sayılarının çok üstünde ağırlığa sahip . Araplar bütün zenginliklerine rağmen bir lobi kuramadılar. Tabii Hamas terörünün ve rehineler alınmasının menfi etkisi de büyük. Ama bir türlü Filistinde iki devletin şart olduğunu anlatamadılar. (Bunu bir tek Başkan Clinton anlamıştı.) Tabii Filistin otoritesinin başındaki Abbas’ın yolsuzluk konusu da etkili oluyor.

ABD’de başarılı bir İsrail lobisi var. İlim adamları, yazarlar, medya temsilcileri göz kamaştırıyor. Bu da Amerikalı siyasetçileri etkiliyor. Ama nereye kadar. ABD ‘de de homurdanmalar var. Genelde İsrail’i kollayan New York Times dahi vurulan hastanenin Hamas tarafından değil İsrail tarafından vurulduğunu ispatlıyor

İsrail ABD’nin bölgede güvenebileceği adeta tek ülke. Ama Arap dünyasının global  anlamda sayısı çok fazla. Bundan da yararlanamıyorlar. Sanki Filistin davası onların değil !

Burada Sivil Toplum Örgütlerine şapka çıkarmak gerek. Musevisi, Hristiyanı ve Müslümanı Gazze’de olanlara protestolarla isyan ediyor. Devletleri etkilemeye başladı. Zaten sivil toplum her alanda devletin  yapmadıklarını veya yapamadıklarını yapıyor. Onların koltuk sevdası falan yok. Menfaatleri yok. Gönüllü onlar. Yönetenler ise halktan kopuk hemen her yerde. Türkiye’de köylüler tabiatı ve topraklarını korumaya çalışıyor. Başka ülkelerde de benzer durumlar var. Devlete karşı kendilerini koruma düşüncesi…

7 Ekim günü  Hamas  terörü dolayısıyla sempati toplayan İsrail ve İsrail’i “kaya” gibi destekleyen ABD dünya kamu oyunda çok büyük kayıptalar. Bir işe nasıl başladığınızdan daha ziyade nasıl yürüttüğünüz ve nasıl sonlandırdığınız önemli.

 Blinken’ın Türkiye ziyaretinde Erdoğan’la görüşmenin olmaması ve Bakan Fidan’la ortak basın toplantısı yapılmaması talebi Türkiye’den gelmiştir sanırım. Erdoğan zaten Ankara’da olmayacak. Bu böyle ise Türkiye’nin rahatsızlığını gösterir. Herhalde ABD ‘de Erdoğan’ın Hamas’ı terör  grubu olarak nitelememesi de  rahatsızlık yaratmış olmalı. Türkiye İsrail’deki Büyükelçisini istişareler için geri çekmekle beraber ilişkileri kesmedi. Zira F-16 satışı ABD Senatosunda..

Tabii ortada bir Başkan Eisenhower yok. Sözünü dinleten Başkan. Hatırlanacağı gibi, 1956 yılında Mısır Süveyş Kanalını millileştirince İsrail, İngiltere ve Fransa askeri harekata girişti. Ama Eisenhower’ın ültimatomu ile harekat son buldu.

Siyasette ahlak ve etik anlayışının olmaması demokratik olsun otokratik olsun devletleri çürütüyor. Halklar kendi seçtikleri siyasilerden memnun değil. Apolitik bir toplum gelişiyor. Hemen hiçbir toplum yöneticilere inanmıyor. Nasıl inansın. Bir zamanlar ABD’nin başında Trump vardı. İngiltere eski Başbakanı saç kurutma makinası ile Covid önlenir mi diye sormuş !  Eski Fransa Başkanı mahkeme önünde. Keza Netenyahu’nun davası var. Hemen her yerde yolsuzluk…Kitleler haklı olarak  şikayetçi.21 nci asırda en göze çarpan gelişme budur derim.

Tabii farklı olan Nordik ülkeler ayrı bir konu. Kant’a en fazla yaklaşan onlar.

Peki Gazzeye dönelim. ABD Dışişleri Bakanı Blinken son İsrail  ziyaretinde “ malümu ilamı” söyledi: İki devletten başka çare yok. Erdoğan haklı olarak Gazze’nin bağımsız Filistin devletinin parçası olması gerektiğini söyledi. Tabii Arap ülkeleri de.

Filistin devleti kurulursa masum Filistinlilerin naaşları üzerinde kurulmuş olacak.   Hiç olmazsa boşuna ölmediler denecek…

- Advertisment -