Dünyanın en uzun ve sert karantina kurallarını yakın zamanda kaldıran Avustralya’da günlerdir gündemi meşgul eden Novak Djokoviç davasında sona gelindi. Erkekler tenisinin bir numarası Djokoviç kort içinde olduğu kadar, dışında da oldukça yetenekli olduğunu ispatladı. Pandemi sırasında milyonların hayatını kaybettiği dönemde aşı karşıtlığı ile öne çıkan Djokoviç, Avustralya’nın önüne çıkardığı tüm engellere rağmen Avustralya Açık’a katılacak gibi görünüyor.
Burada tenisçinin yeteneği kadar, Avustralyalı yetkililerin yeteneksizliği de söz konusu. Zira Avustralya hükümeti iki kez Covid-19 kapan ve ikisinde de çevresine bulaştırmaktan çekinmediğini fotoğraflarla ispat eden Djokoviç’ten ‘zavallı bir kurban’ yarattı. Öyle ki, hükümet, başta davaya bakan hâkim olmak üzere çok sayıda Avustralyalıyı da öfkelendirdi.
Bugüne nasıl gelindi?
16 Aralık’ta ikinci kez Covid-19 kapan Djokoviç’e Avustralya Tenis Federasyonu ve turnuvanın düzenlendiği Victoria eyaletinin hükümeti ülkeye gelmesi için tıbbi muafiyet verdi. Zira aşıdan muaf olmak için son altı ay içinde Covid-19 geçirmiş olma şartı aranıyordu. Ardından İçişleri Bakanlığı’ndan da vizeyi kapan Djokoviç, doğal olarak mutlu bir yüz ifadesiyle sosyal medyadan ‘aşı muafiyetinden faydalanarak’ Avustralya yolunda olduğunu açıkladı.
Pandemi döneminde türlü zorluklar çeken milyonlarca Avustralyalı ise haliyle milyoner bir yabancıya tanınan iltiması büyük tepkiyle karşıladı.
Sonra bir anda Djokoviç’in vizesinde bir “pürüz” belirdi. Geçen Perşembe gece yarısı sularında Avustralya’ya inen Djokoviç önce gümrükte tutuldu, sonra da vizesi iptal edildi. Gümrük yetkilileri, Tenis Federasyonu ve Victoria Hükümeti’nin aksine, ülkeye girebilmek için son altı ayda virüsü kapmanın yeterli olmadığını, sağlıklı her yabancının, ülkeye girmek istiyorsa çift doz aşılı olması gerektiğini söyledi.
Djokoviç’in gümrük görevlilerine avukatları ve Tenis Federasyonu yetkilileriyle görüşmek için 8:30’a kadar zaman istediği, ancak yetkililerin bunu kabul etmediği ve vizenin sabah 7:42’de iptal edildiği de açıklanan detaylar arasında… Ardından Djokoviç, kaçak göçmenlerin kaldığı bir otele gönderildi.
Yerli ve milli Başbakan Scott Morrison kimsenin Avustralya’ya dilediği gibi giriş yapamayacağını söyledi, “Kural, kuraldır!” dedi.
Vizenin iptaline yönelik süreci mahkemeye taşıyan Djokoviç’in duruşması bugündü. Duruşma iyi başlamadı. En azından hükümet için…
“Bu adam daha ne yapabilirdi?”
Hâkim önce dünden bu yana duruşmayı çarşamba gününe ertelemeye çalışan Federal Hükümetin isteğini reddetti. Öte yandan Tenis Federasyonu da Djokoviç’in Avustralya Açık’a katılabilmesi için durumunun Salı’ya kadar belli olması gerektiğini söyledi. Yani, bu hikâyede sempati duyacağımız hiçbir taraf yok. Hiçbir kurumun birbirinden haberi olmadığı gibi, kurallar konusunda da birlikte hareket etmiyor gibi görünüyorlar.
Kaldı ki, Federal Mahkeme Hâkimi Anthony Kelly de hükümetin yaptıklarına pek sempati ile yaklaşmadı. Türkiye gibi yasama, yürütme ve yargının tek ses, tek nefes bir tutum takındığı bir ülkeden gelen ‘şahsım’ için bu durum hayli garip.
Gayri-milli hâkim Kelly, Djokoviç’e haksızlık yapıldığını söyleyen avukatları haklı bulduğunu saklamadı.
Avustralya’ya gelmeden önce iki ayrı tıbbi panelden muafiyet ve İçişleri Bakanlığı’ndan vize alan tenisçinin defalarca sormasına rağmen girişinde bir sıkıntı yaşanabileceğine dair hiçbir uyarıda bulunulmamasını eleştiren hâkim, gelişmelerden dolayı “öfkeli” olduğunu söyledi. Hâkim, Djokoviç’in avukatlarıyla görüşemeden vizesinin iptalini de adil bulmadığını belirtti. Tenisçinin vize iptal ibranamesinde yapılan yazım hatasını da eleştirdi. Bu arada, Djokoviç’in gözaltında olduğu süre içinde Avustralya Açık için hazırlık yapabileceği bir tesise aktarılma isteği de reddedilmiş.
Hakim Kelly, hükümetin avukatlarına, Djokoviç’in vize sorunu çıkmayacağına emin olmak için her türlü girişimde bulunduğunu söyleyerek “Bu adam daha ne yapabilirdi?” diye sordu. Hükümetin avukatlarının cevabı ise vizenin ülkeye girişi garanti etmediği, gümrükte eyalet hükümetleri ile Tenis Federasyonu’nun etkisinin olmadığı ve çift doz aşısız kimsenin Avustralya’ya giremeyeceği yönündeydi. Avustralya vatandaşlarının sosyal medyadan yağdırdığı cevap ise daha netti bence;
“Mesela Djokoviç aşı yaptırabilirdi?”
Mahkeme sonunda hâkim Djokoviç’e vizesini geri verirken mahkeme masraflarının da hükümetçe karşılanmasına karar verdi. Ayrıca tenisçinin yarım saat içinde gözetimden salıverilmesini istedi. Yani Avustralya hükümeti suçlu, Covid pozitif olduğu zaman gezmedik yer bırakmayan ve bunun fotoğraflarını çarşaf çarşaf yayınlayan Djokoviç suçsuz, masum, mağdur, zavallı bir kurban oldu.
Hükümetin avukatlarından biri, hâkime yaptığı açıklamada, Vatandaşlık ve Göç Bakanı’nın bu süreçten bağımsız olarak vize iptal ve sınır dışı yetkisi olduğunu hatırlattı. Çok sağlam Djokoviç taraftarı olduğunu düşündüğüm hâkim de bunun bilincinde olduğunu söyleyerek, bu tür bir gelişmeden endişe ettiğini de saklamadı. Bakan kararıyla vizenin iptali ve tenisçinin sınır dışı edilmesi demek, Djokoviç’in üç yıl boyunca Avustralya’ya giriş yapamayacağı anlamına geliyor. (Ay hadi inşallah! Hâkimin aksine ben Nadal taraftarıyım!)
Ancak bakanın vizeyi iptal edebilmesi için bazı koşullar var. Bunlardan biri Djokoviç’in vize başvurusunda yalan beyanda bulunmuş olması.
Peki bu fotoğraflar ne anlama geliyor?
Geçtiğimiz iki gündür sosyal medyadan paylaşılan Djokoviç fotoğrafları yalan beyan olarak değerlendirilebilir mi?
Djokoviç’in avukatlarının mahkemeye ünlü raketin 16 Aralık’ta Covid-19 pozitif olduğunu, turnuvanın 6 ay içinde Covid-19 geçirmiş olmak şartını yerine getirdiği için aşı muafiyetinden yaralanıp vize aldığı bilgisini sunduğu açıklanmıştı. Ancak fotoğraflarda Djokoviç’in 16 Aralık’ta Sırbistan Ulusal Posta Servisi’nde adına düzenlenen bir etkinliğe katıldığı görülüyor.
Fotoğraflar Djokoviç’in kendi sosyal medya hesabından 17 Aralık’ta paylaşılmış. Ayrıca 17 Aralık’ta Novak Tenis Merkezi’nde düzenlenen ödül törenine de katılmış. Çocuklarla birlikte yine maskesiz olduğu görülüyor.
Sanırım şu anda bakanlıkta yetkililer tenisçinin lisedeki edebiyat öğretmeninin teyzesinin anne kızlık soyadına kadar araştırıyordur.
Djokoviç’in ülkeye girmesine engel olamayan ve üstüne bir de mahkeme masraflarını ödemesi gereken Başbakan Scott Morrison, bu süreçte en ağır eleştirileri çeken kişi olarak öne çıkıyor.
Vatandaşlık ve Göç Bakanı, kamu sağlığını korumak için de vizeyi iptal edebilir ki, koronavirüslü olduğu dönemde önlem almadığı ispatlı bir aşı karşıtına bunu yapmak şaşırtıcı olmaz. Ancak kimseyi patronunun intikamını almak için vizeyi iptal etmediğine inandıramaz.
Bugün Morrison’a verdiği ders sonrası, Djokoviç’in Avustralya Açık’a katılıp herkese tenis dersi vermesi de hiç şaşırtıcı olmaz.