Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yakın bir tarihte Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la görüşeceğine ilişkin haberler çıkıyor. Araya Rusya ve Putin’in girdiği ve arabuluculuk yapmaya hazırlandığı söyleniyor. Esad’ın “Türkiye Suriye topraklarından çekilmedikçe böyle bir görüşmeyi yapmam” dediği aktarılıyor..
Türkiye’nin tezi ise özetle şöyle: “Biz şu anda bulunduğumuz toprakları terk edersek, “buraya PKK egemen olur ve Teröristan devleti kurulur. Buna izin veremeyiz.” Türkiye aslında bu kritik noktayı kavramış durumda. Suriye ile gerçekleşecek bir çözüm formülünde Kürt meselesi de bu dosyaya dahil edilebilir. Yani birleşik Suriye devleti eski sınırları içinde yeni kuvvet dengeleri, yeni kimlikler arasında yeni bir şekil alabilir.
Suriye rejim güçlerinin PYD/YPG ile ilişkileri nedir? Onlar bu yapılanmayı tamamen düşman mı görüyor? Esad rejimi ile PYD/YPG arasında bir çatışma ortamı olmasa da aralarının pek iyi olduğu söylenemez. Çünkü en önemli petrol bölgelerini onlar ellerinde tutuyor. Yine de ilişkilerine düşmanlık damga vurmamış. Tabii PYD/YPG konusunda ABD’nin ve Rusya’nın da Türkiye’yi ikna edecek bir politika geliştirdikleri söylenemez. ABD, PYD/YPG’nin denetimindeki bölgede onlara silah veriyor ve askeri eğitim desteğinde bulunuyor.
Keza Rusya’nın tutumu da çok farklı değil. İran’ı da bu tabloya dahil edebiliriz. Sonuç olarak Türkiye’yi bu konuda destekleyen bir güç yok. Kendi askeri gücüyle epeyce etkili bir rol oynuyor, Suriye topraklarında durabiliyor. Operasyon yapabiliyor. Belli bir kuvvet dengesi içinde işler yürüyor. Ancak bu geçici bir durum. Bölgede hesabı olan güçlerin yeniden hareketlenmesi mümkün. Türkiye, etkin bir bölge ülkesi olarak kendi güvenlik gerekçesini bölgedeki ülkelere kabul ettirmekte zorlanıyor. Bölge yeniden alt üst olurken, Türkiye’nin yeni projelerle meseleye müdahil olmasının zamanı geliyor. Suriye’nin toprakları üzerinde yeniden egemenliğini kurması Türkiye’nin de tezi. Suriye’nin yeniden bir merkezi devlet haline dönüşmesi, Türkiye’nin de bölgenin de yararına. Bu nasıl olabilir? Bu soruya cevap verebilmek için geçmiş deneyleri gözden geçirmekte yarar var.