Bir TV programında şöyle bir soruyla karşılaştım: “Muharrem İnce genç kuşağın ilgisini çekiyor. Oy oranının çok yüksek olduğu söyleniyor. Ne dersiniz?” Benim cevabım açıktı: “Muharrem İnce’nin önce aday olması gerek. Bunun için de 100 bin imza toplaması şart. Onu toplasın, o zaman adaylığı üzerine konuşmanın bir anlamı olur.” Bu konuşmadan bir gün sonra bu kez benzer bir iddia Serbestiyet sitesinin manşetindeydi: “Muharrem İnce, Panorama araştırma şirketinin saptamasına göre yüzde 10’lara ulaştı.”
Haberde, seçimlere doğru Muharrem İnce’nin oylarının daha da artacağı iddia ediliyordu: Hatta İnce’nin alacağı oylar Erdoğan’ı Kılıçdaroğlu’nun önüne geçirecek oranlara ulaşacaktı. 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meral Akşener, aday olmak için başvurdu ve ilk gün 127 bin seçmenin imzasını alarak aday oldu. Akşener’in Cumhurbaşkanı seçimindeki oyu ise yüzde 7.2 olarak gerçekleşti. Muharrem İnce’ye dönersek. Başvurunun ikinci günündeyiz.
Saat 17.23 itibarıyla Muharrem İnce’nin adaylığı için imza veren seçmen sayısı 46 bin 220… Bu şekilde giderse cuma gününe doğru 100 bine ulaşması mümkün görünüyor. Ama karizması çizildi. Yüzde onları geçip milyonlarca oy alacağı söylenen aday, 100 bin seçmenin desteğini sağlamakta zorlanıyor. Bu desteği sağlayabilse bile çok yavaş şekilde sağlıyor.
TikTok’la seçim kazanılır mı?
“TikTok” üzerinden gençleri cezbettiği söylenen Muharrem İnce, şu anda aday olabilmek için 100 bin seçmenin desteğini sağlamanın telaşı içinde. Türkiye kritik bir seçimden geçiyor. Rejimin geleceğini ve niteliğini belirleyecek bir seçim. Seçmen bunun farkında. Bu nedenle iradesini sandıkta gösterecek. İktidar tarafı da muhalefet tarafı da kritik bir yarışta olduklarını, seçimin çok ciddi sonuçlarının olacağını görüyorlar.
Ellerindeki kozları sonuna kadar değerlendirmek istiyorlar. Kılıçdaroğlu’nun muhalefetin ortak adayı olması, ona yönelik ilginin artışına yol açtı. Kılıçdaroğlu ismi netleşir netleşmez, Muharrem İnce “meselesi” de gündemimizin en ön sırasına yerleşti. Hem de aynı gün, hiç beklemeden. Yüzde 10-15’ler telaffuz edilmeye başlandı. Bu konuda bazı sosyal medya hesaplarının rolü olduğu iddia ediliyor.
Seçmen, sonucu etkilemeyecek seçeneklerin peşinden gitmeye eğilimli gibi görünmüyor. “TikTok’ta popüler olan isme oy vereyim” diye düşünebilecek kitlenin çok küçük olacağını tahmin ediyorum.