Ana SayfaGÜNÜN YAZILARI“Oyun kurucu” ve dünyanın hali

“Oyun kurucu” ve dünyanın hali

Devletler; gayrı meşru gruplar, çeteler ve kara para yoluyla sallanıyor. Demokrasilerde dahi halklar yönetimleri çeşitli nedenlerle protesto ediyor. Bazı devletler çaresiz… Devletlerin zenginleri daha zengin yapmalarına artık insanlar isyan ediyor. Bazı ülkelerde devlet adamları veya yakınları yolsuzluk ithamları ile mahkemelerde… Bazıları ise adeta kendileri çeteleşmiş. Bizde sokaklarda protestolar olmaması kimseyi yanıltmasın. Memnuniyet göstergesi değil. Genelde protesto yasak gibi… Bizde oyun yok; bir kurucu var.

“Kutuplaşma denince genelde Doğu-Batı, Asya-Pasifik ya da demokrasi-otokrasi çatışması anlaşılır. Aslında en büyük kutuplaşma yönetenler ile yönetilenler arasında cereyan ediyor. Benim kutuplaşmadan anladığım budur. Yirmi ikinci asra bu kutuplaşma damga vuracak.

Dünyanın her tarafında protestolar var. Brezilya’da Amazon’un korunması; Amerika’da siyah-beyaz, kadın hakları ve bu çerçevede kürtaj hakkı ve bunlar üzerinden Trump’çılar ve karşıtları; Avrupa’da mülteci ve enerji konusu; Afrika’da açlık ve susuzluk; Hindistan’da organik tarımın korunması; Türkiye’de bölgesel olarak tabiatın korunması mücadeleleri akla ilk gelenler.

Sri Lanka’da halk isyanı hükümeti devirdi… Pandemi öncesi Çin’de 100 bini aşkın irili ufaklı protesto olmuş… Rusya’da Ukrayna harbine karşı ufak protestolar olurken askere alınan Rus askerlerinin harp etmemesi, bir kısmının başka ülkelere kaçması, bunlar da bir tür protesto… Türkiye’den yurt dışına giden doktorlar… İran için ayrı bir başlık gerek; gösteriler rejimin temellerini sarsacak biçimde genişledi: hem kitleler bakımından hem protestonun başlangıçtaki hedefi açısından.

En önemlisi dünya çapında iklim konusundaki protestolar. Mısır’da yapılmakta olan iklim zirvesine 110 devlet ve hükümet başkanı katılıyor. Yeni teknolojiler anlatılıyor. Biz içeride birbirimizi yediğimizden bunlarla pek ilgili değiliz.

Yönetilenler yönetenlerin idare-i maslahatçı tutumlarını artık kabul etmiyor. Anlaşılan bıçak kemiğe dayandı. Asrımızda en önemli gelişme bu ve de durdurulması pek imkân dahilinde  değil. Benim kutuplaşmadan anladığım budur.”

—-

Yukarıdaki paragraflar 16 Kasın 2022 tarihli bir yazımdan. O tarihten beri birtakım önemli gelişmeler oldu.

Bazıları ‘ben söylemiştim’ demeyi sevmez. Ben severim. Keşke yanılsaydım.

Devletler; gayrı meşru gruplar, çeteler ve kara para yoluyla sallanıyor. Demokrasilerde dahi halklar yönetimleri çeşitli nedenlerle protesto ediyor. Bazı devletler çaresiz… Devletlerin zenginleri daha zengin yapmalarına artık insanlar isyan ediyor. Bazı ülkelerde devlet adamları veya yakınları yolsuzluk ithamları ile mahkemelerde… Bazıları ise adeta kendileri çeteleşmiş.

Mülteciler sorunu demokrasileri dahi sarsıyor.

İki kutuplu dünya tutmuyor. Çok kutuplu bile değil. Kutupsuz.

Oyun kurucu ABD bırakın oyun kurmayı oyuncak olmuş sanki.

Serbest ticaretin savunucusu serbest ticarete ters düşen uygulamalar yapıyor. Sübvansiyonlar  ve ihracat yasakları uyguluyor.

Denizlerin serbestisi konusunda hassasiyet gösterip Husileri vuruyor. Ama kendi yarattığı ve uluslararası hukuku hiçe sayan İsrail’ı durduramıyor. Bölgede yeni intikam tohumları ekiliyor. Netenyahu’nun   iktidarını uzatmak için harbi uzatacağını dahi görememiş bir ABD var.  Ben görebiliyorsam elinde her türlü bilgi varken sen nasıl görmüyorsun?

Zaten ABD Dışişleri Bakanı Blinken da bu defa Tel Aviv yerine Afrika Kupasını seyre gitmiş! Nasılsa Netenyahu ABD’yi dinlemiyor.

İsrail, Adalet Divanı kararını dinlemeyeceğini söylüyor. Bakanlar Nazi rejimi yöneticilerinden dahi daha açık konuşuyorlar. Yaptıklarının videolara alınmasına dahi aldırmıyorlar. Uzun vadede İsrail’in varlığını sanki tehlikeye atıyorlar.

Hamas’ın kurucusu İsrail  Hamas’tan  şikayetçi olamaz.

Adalet Divanı sonunda ara kararını verdi; soykırım olasılığını vurguladı. Ara tedbirler istedi ve İsrail’in bu konuda bir ay içinde rapor vermesini talep etti. ABD Bakanı  Blinken Güney Afrika başvurusu için değersiz demişti. Demek ki değerli imiş… Anlaşılan ABD de soykırıma ortak olmuştur. ABD’de Biden, Blinken ve Savunma Bakanı Austin hakkında soykırıma ortak olmaktan dava açıldı.

ABD  2. Dünya Harbi’nden sonra kurduğu uluslararası sistemin tabutuna İsrail eliyle çivi çakıyor. 1945 ve daha sonra Sovyetlerin çöküşünden sonra kurulan sistem çatırdıyor.

Dünyada ABD ve Batı düşmanlığı yayılıyorsa bunu bizzat kendileri yaratıyorlar. Rusya’nın gayretleri buna yetmez. Nazilerin yaptığı soykırıma seyirci kaldığınız gibi Gazze’ye de seyirci kalmayın…Üç Amerikan askerinin öldürülmesine gösterilen haklı tepkinizin ufak bir kısmını Filistinliler için de gösterin. İsrail Başbakanı Gazze’yi savaş sonrası tanıyamayacaksınız demişti. ABD bunu da mı anlamadı? Ama dünya İsrail’i tanıdı…

Aslında Batı tarafından “küçük” görülen Güney Küre, Kuzey’e insanlık dersi  veriyor. Namibya Almanya sömürge devrinin kefaretini ödemedi dedi. Gambiya Myanmar’a karşı soykırım davası açtı ve kazandı.

Ama ABD seçimlerinden sonra ne olacak; o da belli değil. Kendi içinde dahi halkı bölünmüş. Bir meczupla hafızası tam yerinde olmayan birisi arasına sıkışmış Amerika. Böyle bir “oyun kurucu” ya kim güvenir.

1815 Viyana Kongresinde kurulan sistem uzun sürmüştü.

İngiliz oyun kuruculuğu da uzun sürmüştü. .2nci Dünya Harbinden sonra kurulan sistem de benzer uzunlukta… Sistem gürültülü biçimde çatırdıyor. Kurulan uluslararası kurumlar yetmiyor.

İnsanlık doğayı tahrip ediyor. Başka dünyalara yol almaya çalışıyor sanki. Panama Kanalından geçişler iklim değişikliğinin etkisi ile kuraklık sonucu zorlaşmış. Davos’ta siyasiler ve ekonomistler “çene” çalarken…

Türkiye ise bir başka türlü. Bugün söylenenin yarın tersini söylüyoruz. Evvela yabancılar şaşırdılar. Şimdi   bizim gibi dış dünya da alıştı.

Allah’ın izniyle iklim bize dokunmaz diye düşünüyor liderlerimiz herhalde. Kim bilir duaya çıkanlar  olur!

Bir başkadır benim ülkem. Yolsuzluk endeksinde 180 ülke arasında 115. sırada olmamız kimseyi rahatsız etmiyor; haber oldu nihayet… Demokrasi sıralamasını ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Bizde sokaklarda protestolar olmaması kimseyi  yanıltmasın. Memnuniyet   göstergesi değil. Genelde protesto yasak gibi… Bizde oyun yok; bir kurucu var.

Yeni bir sistem için paylaşmayı bilen “adil” ve “tutarlı” oyun kurucuya veya kuruculara gerek var. Öyle birisi şimdilik yok. Herkes kendi çaresine bakacak anlaşılan.

- Advertisment -