Yerel seçimler için şu andaki durum: Partiler kendi iç düzenlerini ve dengelerini kurmaya çalışıyor. En büyük zorluklardan birini, CHP’liler yaşıyor. Yeni lider değiştirmiş, henüz taşlar yerine oturmamış. Büyük karşılaşma, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde yaşanacak.
AK Parti, kaybettiğini geri almak istiyor. CHP ise daha fazla belediye kazanarak önündeki iktidar hedefini ayakta tutmak niyetinde. Partilerin nasıl bir seçim stratejisi izledikleri, adayların performansı, bu yazının konusu değil. Biz çok uzun süreden beri (yaklaşık 30 yıldır) senenin yarısını İstanbul’un Avrupa yakasında, diğer yarısını Büyükada’da geçiriyoruz. İstanbul’da, Beyoğlu’na ilk taşındığımızda, mahallemizin çoğunluğunu Siirtliler, Bitlisliler ve Romanlar oluşturuyordu.
Rumlar, Emeniler, Yahudiler gitmişti. Ya da tek tük kalmıştı. Birçok bina terk edilmişti. Sokağımızdaki Laz Bakkal, önemli bir merkez görevini yerine getiriyordu. Bir üst sokağımızda camcı, nalbur, marangoz, kasap, bakkal, biraz aşağıda demirci Arto ile kömür ve odun depoları fotoğrafı tamamlıyordu. Mahalle, terk edilmiş bir merkez görüntüsündeydi. Galata Kulesi çevresinde kasabın duvar dibine attığı kemikleri ortalıkta kemiren köpekler eksik olmazdı. Tek bir esnaf lokantamız vardı.
Hemen bitişikteki fırın da mahallenin vazgeçilmeziydi. Misafirlerimizle Kuledibi’nin, Cafe Gündoğdu adlı tarihi kahvesinde buluşuyorduk. Şu an hepsini hatırlayamadığım değişik esnaf, mahalleyle özel bağlar kurmuştu. Çoğu, bu mahallede doğmuş, bu sokaklarda büyümüştü. Bitişiğimizdeki arsayı da bizim apartman sakinleri otopark olarak kullanıyordu.
30 sene sonra bugün
Geçen gün camcı Ahmet’i gördüm sokakta. Doğan Apartmanı’nın karşısındaki dükkanını kiraya vermiş, Kasımpaşa’ya taşınmış. Elektrikçi Yüksel de dükkanı birine devretmiş. Elektrikçi, camcı gibi dükkanların yerini lüks dükkanlar, turistlerin geldiği kuaförler, butik kafeler aldı.
Kapkaççıların cirit attığı bir semt, giderek, çayı, kahveyi en pahalıya içtiğiniz semte dönüştü. Marangoz Fikret Usta, uzaklara taşındı, Kule Emlak’ın sahibi Cihat ise geçen sene kalp krizinden yaşamını yitirdi. Demirci Arto aşağılarda başka bir yer bulabilmiş. Bizim binaya gelince…
Bütün katlarında Bitlisliler otururken şimdi hiçbiri kalmadı. Mahalleye gelmemize önayak olan avukat Nermin Aksın’ı yıllar önce yitirdik. Bugün mahallemizde üç adet otopark bulunuyor. Güney Kore dizilerini çağrıştıran, kafe-süpermarket karışımı, lüks bir süpermarketimiz var.
Kuledibi’ndeki esnaf lokantası Güney acayip ünlendi, turistik lokantaya dönüştü, yaz kış demeden dolup taşıyor. Küçük marketler, bakkallar birer birer yok oldu. Mahallemizin yeni sakinleri dünyanın dört bir yanından gelip Galata Kulesi’nin önünde durup cep telefonlarıyla selfie yapan turistler… Yıllardır mahallemizin simgesi, hafızası Laz Bakkal da kapandı. Otoparkçı Engin’e sordum ne oldu diye, “Ev sahibi öyle bir kira istemiş ki ödemesi mümkün değil” dedi.