Radikal bir çevreci aktivist olan Lena, Avusturya ve Almanya’daki merkez sağın, benzinli otomobillerin 2035 yılında tasfiye edilmesine karşı çıkan söylemlerine tepkili.
Lena, benzinli otomobillerin olmadığı bir Avrupa’dan yana tavır ortaya koyuyor. Bu yüzden de Avusturya Ekonomi Birliği Genel Sekreteri Kurt Egger tarafından şu şekilde eleştirilmiş:“Güzel cümleler kuruyorsun ama güzel cümleler istihdam yaratmıyor. Güçlü bir Avrupa ekonomisi olmadan, etkili iklim koruması ve sosyal güvenlik düşünülemez. Küresel rekabetçi konumumuzu tehlikeye atmadan, çevrenin korunmasını ekonomik ilerlemeyle birleştiren bir politikaya kararlıyız.”
Ancak Lena’nın şu an polemiklerin merkezinde olmasının ana nedeni bu konu değil. Esas gündem, Lena’nın kişisel kavgaları. Özellikle de eski yakın arkadaşı feminist yazar Veronika Bohr Mena ile olan kavgası, kafaları karıştırıyor.
Avusturya’nın Der Standard gazetesi ile Lena arasında da büyük gerilim var. Der Standard’agöre Lena üçüncü şahıslar hakkında defalarca asılsız iddialarda bulunmuş ve bu iddialarıyla bu şahıslara zarar vermiş. Der Standard’ın yazı işleri, Lena Schilling’le bağlantılı birçok insanla temas kurmuş, görüş almış. Gazete, Lena’yı “Gerçekle sorunlu bir ilişkisi olan, AB siyasetçisi olmaya hevesli biri” olarak tanımlıyor. Ancak bütün bu konulara rağmen Lena’nınçok seveni var ve rüzgarın şimdilik ondan yana estiğini söylemek de mümkün.
İklim aktivizmiyle adını duyurduktan sonra Yeşiller Partisi’nde siyasete başlayarak yükselişe geçen Lena Schilling’in en dikkat çeken yönü gençliği. Avusturya’nın diğer büyük partilerinin AB Parlamentosu’ndaki listebaşı adayları, yaşları 54 ile 68 arasında değişen erkeklerden oluşuyor.
23 yaşındaki Lena Schilling, görsel olarak, diğer listebaşı adayların ortasında, adeta yıldız gibi bir parlıyor. Lena’nın belki genç olmasından da kaynaklanan bazı bilgi eksikleri de söz konusu. Örneğin AB üyesi olmayan Norveç’in AB üyesi olduğunu söylediği için, verdiği bir röportaj sırasında dalga konusu oldu. Son günlerde Lena Schilling’in isminin aday listesinden çıkartılması yönünde talepler gelse de listeler artık kesinleştiği için değişiklik mümkün değil.
Der Standard gazetesindeki bir okur yorumu şöyle: “Herhangi bir mesleki deneyimi veya eğitimi olmayan, güzel olduğu varsayılan genç kadınları; dürüstlüklerini, insani olgunluklarını sorgulamadan grup lideri olarak atamak gerçekten mantıklı mı?”
Alman Zeit Gazetesi’ndeki bir okur yorumu ise şöyle: “Eğer genç ve çekici bir kadın popülerlik kazanmak ve kendisini kurban olarak göstermek için yalanlara başvuruyor ve iftira attığı kişileri büyük risklere sokuyorsa, bu son derece kınanacak bir durumdur ve özel hayata dair bir mesele olmaktan çok uzaktır.”
Ancak Lena’yı savunan yorumlar da var. Yaşlı erkek dünyasının onun başarısına tahammül edemeyerek onu hedefe koyduğunu düşünenler var.
Lena Schilling’in yükselişi bir diğer Avrupalı genç kadının yükselişiyle benzerlik gösteriyor: Greta Thunberg. Lena Schilling’le Greta Thunberg arasında sadece 2 yaş farkı var. Lena 2001 doğumlu, Greta 2003. Her iki isim de iklim aktivizmiyle tanınmış isimler. Lena, GretaThunberg’le iklim meselesi noktasında benzer hassasiyetlere sahip olsa da Filistin konusunda ayrışıyorlar. Lena, Greta Thunberg’in İsrail-Filistin meselesinde yeterince objektif olmadığını, taraf tuttuğunu düşünüyor ve Thunberg’i eleştiriyor. Hatta “Artık o konuyu bıraksın, iklim konusuna odaklansın” diyor. Schilling de tıpkı Thunberg gibi kendini yelpazenin sol tarafında konumlandıran bir aktivist. Solcu bir aileden gelen Lena, ilk kez 4 yaşındayken annesinin kucağında bir mitinge katılmış. Lena’nın lise bitirme tezinin konusu ise Hindistan’daki kadın eylemleriymiş. Tabii Greta’ya kıyasla Lena’nın biraz daha merkeze yakın bir solcu görünümünde olduğu söylenebilir.
Lena, eski yakın arkadaşı olan bir kadın yazarla, Veronika Bohrn Mena’yla ilgili yaydığı dedikodulardan ötürü, 1.600 Euro uzlaşma ücreti ödemek zorunda kalmış. Lena, Veronika Bohrn Mena’nın kocası tarafından dövüldüğünü ve bu yüzden de çocuğunu düşürdüğünü iddia etmiş. V.B. Mena’nın kocası Sebastian Mena’nın Avusturya sivil toplumunda, özellikle de sol çevrelerde aktif ve tanınırlığı olan bir isim olmasının da etkisiyle, bu konu, Avusturya toplumunda büyük yankı uyandırıyor. Ki V.B. Mena da tanınırlığı olan bir feminist, çevreci ve hayvan hakları savunucusu. Schilling’le ilgili bir diğer polemik de taciz polemiği. Söylenenlere göre, Lena’nın tacizle suçladığı televizyon çalışanının, suçsuz olduğu ortaya çıkmış. Lena Schilling’in bir şeyler uydurmayı seven bir insan yani bir nevi mitoman olduğu da öne sürülüyor. Bazılarına göreyse Lena’da narsist kişilik bozukluğu var ve bu Avusturya siyasetinde ilk kez görülen bir şey de değil.
Lena, yakın geçmişte, V.B. Mena ve eşinin kurduğu sivil toplum kuruluşunda aktifti. Lena ve V.B. Mena’nın arkadaşlığı, hayvan hakları ve çocuk işçi sorunu gibi alanlardaki ortakaktivizm çalışmalarına dayanıyor. Lena Schilling’in eski yol arkadaşıyla kavgalı ve mahkemelik olması, doğal olarak, garipseniyor. Lena ise “Kötü bir niyetim yoktu. Arkadaşımın evliliğinde şiddete hedef olduğunu düşünerek onu korumak istedim.” diyerek kendini savunuyor.
Avusturya’nın Euro’ya geçişinden önceki para birimi, “Schilling” yani “şilin”di. Şilin, en son, 2002 yılında kullanılmış. 2001 doğumlu Lena Schilling, şilinin kullanıldığı dönemleri hatırlamıyor olsa da o dönemin son 1 yılını bebek olarak yaşamış bir kişi. Bu konuya dair esprileri de var. Hatta bu tür espriler seçim afişlerinde de kullanılıyor.
Başbakan Yardımcısı Werner Kogler, Lena Schilling’in net bir şekilde arkasında duruyor.İkilinin birçok samimi pozu var. Öte yandan bir siyaset bilimcinin Lena’ya ciddi eleştirilerisöz konusu.
Siyaset bilimci Dr. Stainer-Hämmerle, Schilling’in yaşadığı süreci şöyle yorumluyor: “Schilling’in ‘bir siyasetçi olarak dürüst olduğu, ancak özel hayatında ne yaptığının kimseyi ilgilendirmediği’ iddiası yanlış. Politikacılarda her zaman kişilik ön plandadır.”
Stainer-Hämmerle, Schilling’in girdiği polemikleri ve düştüğü iletişim hatalarını, üzüntüyle izlediğini belirtiyor. Çünkü ona göre Schilling, yeni tarza sahip AB lider adayı olarak “Yeşiller için bir şans” olabilecekken hatalı davranışlar sergiledi. Hämmerle’ye göre şimdi asıl soru Schilling’in önümüzdeki günlerde ne kadar dirençli olacağı sorusu.
Şu ortada: Lena Schilling’in, “bunlar sadece kişisel meseleler” diyerek savuşturamayacağı birçok konu var. Bakalım bu konular seçim sonuçlarını ne yönde etkileyecek?