Ana SayfaGÜNÜN YAZILARI‘Dünyanın en cool diktatörü’: Yeni siyaset, eski zihniyet

‘Dünyanın en cool diktatörü’: Yeni siyaset, eski zihniyet

El Salvador Başkanı Nayib Bukele, Bitcoin meraklısı, Türkiye ziyaretinde Cem Yılmaz’ın GORA filmine atıf yapacak kadar sosyal medyayı aktif kullanan genç bir siyasetçi. Bukele aynı zamanda kendi tanımıyla “dünyanın en cool diktatörü”, askerle meclisi basan, muhaliflere baskı kuran bir otokrat. Bukele’nin girişimcilikten başkanlığa uzanan hikayesi, demokrat bir zihniyetin yokluğunda genç olmanın, yazılım öğrenmenin, mizahın “yeni siyaset” için yetersiz kalacağını gözler önüne seriyor. Çünkü bu kozmetik “yeni siyaset” sadece eski yozlaşmış siyaseti meşrulaştırmaya ve “cool” kılmaya yarıyor.

Nayib Bukele, 37 yaşındayken 9 milyonluk küçük bir Orta Amerika ülkesi olan El Salvador’un devlet başkanı seçildi. Bukele El Salvador tarihindeki en genç devlet başkanı. İlginç bir profili, çok etkin bir iletişim stratejisi var. Sosyal medyayı, BM kürsüsünde konuşma yaparken konuşmasına ara verip selfie çekecek kadar aktif kullanıyor.

Bitcoin’i ülkenin resmi para birimi olarak kabul eden, jeotermal enerji ile çalışan bir Bitcoin madenini içerecek ilk Bitcoin şehri projesinin temellerini atan yenilikçi lider.

Türkiye de kendisini epeyce yakından tanıyor. Bukele, Ocak 2022’de Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyareti boyunca sosyal medyadan Türkçe şakalar paylaştı, Türk sosyal medya kullanıcılarından yoğun ilgi gördü. Aralık 2021’de Müge Anlı’nın bir programında viral olan bir kesite, Cem Yılmaz’ın GORA filmine atıf yapan tweet’ler attı.

Bukele’nin bu tweet’leri 60-70 bin like aldı. Sosyal medya kullanıcıları Bukele’yi sevgi mesajlarına boğdu, Bukele’nin temasları belki de son yıllardaki en başarılı yabancı devlet ziyareti olarak hafızalara kazındı.

Bukele’nin hayatı ve başkan seçilme hikayesi de siyasal iletişim metotları kadar renkli.

Engelleri aşan girişimci

Nayib Bukele, Filistin göçmeni Hıristiyan Arap bir ailenin çocuğu. Babası Armando Bukele sonradan Müslüman olmuş ve El Salvador’da dört cami açmış bir din adamı, eşi ise Sefarad Yahudisi. Dikkat çekici bir profile sahip olan Bukele, hukuk fakültesini yarıda bırakarak 18 yaşında kendi şirketini kuran bir girişimci.

Nayib Bukele, siyasete yerel yönetimlerden başlayan bir siyasetçi. 2012 yılında küçük bir kent olan Nuevo Cuslatlan’ın belediye başkanlığı için ülkenin köklü sol partisi FMLN’den aday oldu ve sadece 108 oy farkla rakibini yenerek kentin belediye başkanı seçildi. Belediye başkanlığı boyunca yüksek ortalamalı lise öğrencilerine üniversite bursu verdi, kendi maaşını halka yapılan yardımlar için bağışladı, 55 yaş üstü vatandaşlara temel gıda yardımı sağladı ve kentteki intihar oranını düşürdü.

2015’te ise ülkenin başkenti San Salvador’dan belediye başkan adayı oldu. Kente 5 milyon dolarlık altyapı yatırımı yaptı, yeni yollar, caddeler açtı, yerel politikalarıyla büyük takdir topladı. Bukele 2017’de partideki bir kadına sözlü ve fiziksel olarak saldırdığı ve partinin ileri gelen isimlerini eleştirdiği gerekçesiyle mensubu olduğu FMLN’den ihraç edildi. Bukele iddiaları kabul etmedi ve muhalefetin partisinin popülaritesini kıskandığını ileri sürdü, ihraç süreçlerinde savunma dahi yapmayı reddetti. Halkın desteğini arkasına alan Bukele yaklaşan 2019 seçimlerinde başkan adayı olmak için “Yeni Fikirler” adlı kendi partisini kurdu. Partisini ideolojisiz, merkezde konumlanan ve yenilikçi bir parti olarak tanımladı. Aday olmak için 90 günde 50.000 imza toplamak zorunda olan Bukele, sadece üç günde 200.000 imza topladı. Halkın genç siyasetçiye desteği çok yoğundu.

Konumlarını kaybetmekten korkan ve 30 senedir ülkeyi sırayla idare eden köklü sol ve sağ partiler FMLN ve ARENA, alışıldık politik spektrumun değişmesini engellemek için seçim kurulu üzerinde baskı kurdu. Seçim kurulu, Bukele’nin partisinin seçime girmesine izin vermedi. Bunun üzerine Bukele, Demokratik Değişim adındaki başka bir merkez partiden aday olma kararı aldı. Başkan adaylığı için son başvuru süresinin dolmasına 4 saat kala seçim kurulu Demokratik Değişim partisinin de seçime girmesini yasakladı fakat kararını açıklamadı; karar, adaylık başvuru süresi bitince, yani ertesi gün halka açıklanacaktı. Amaç netti, Bukele’nin adaylığı antidemokratik yollardan engellenmeye çalışılıyordu. Alınan bu karar, başvuru süresi dolmadan Bukele’ye seçim kurulundaki bir üye tarafından sızdırıldı. Bunun üzerine Bukele seçime girme hakkı olan GANA adındaki bir merkez sağ partiden gizlice aday oldu, başvuru süresi dolana ve adaylar kesinleşene dek bu bilgiyi sakladı. Başvuru süresi bitince de seçime girme hakkı bulunan GANA partisinin adayı olduğunu açıkladı, seçim kurulunu ve kendisini engellemek için el altından antidemokratik bir operasyon düzenleyen ülkenin köklü sağ ve sol partilerini şoka uğrattı.

Bukele 2019 başkanlık seçimlerinde ilk turda %53 oy alarak rakiplerine büyük bir fark attı ve başkan seçildi. 30 yıldır ülkenin köklü partilerinden sol FMLN ve sağ ARENA adayı olmayıp da seçim kazanan ilk başkan olan Bukele, başkanlığı boyunca birçok yenilikçi fikre imza attı.

Suç ve yolsuzlukla mücadele için özel operasyon timleri kurdu, ülkenin en büyük sorunlarından biri olan çetelere karşı alışıldık şiddet politikasını kenara koyup müzakere yollarını denedi, pandemi döneminde önemli sağlık altyapı yatırımları yaptı, dünyada bir ilke imza atarak Bitcoin’i resmi para birimi olarak kabul etti ve jeotermal enerjiyle çalışan bir Bitcoin madenine ev sahipliği yapacak bir Bitcoin şehrinin temellerini attı.

Eldeki bu bilgiler Nayib Bukele’nin genç, karizmatik, önüne konan antidemokratik engelleri halk desteğiyle birer birer aşan, girişimci, teknolojiden anlayan, eski siyaseti reddeden yenilikçi bir lider olduğunu söylemek, kendisine methiyeler dizmek için yeterli. Fakat madalyonun öteki yüzü oldukça farklı bir Bukele portresini gözler önüne seriyor.

Otokrasi 4.0

Nayib Bukele 2019’da başkan seçildiğinde meclis, yargı kurumları ve bürokraside hala yıllardır ülkeyi yöneten köklü partilere yakın kişiler hakimdi. 2021’e kadar mecliste çoğunluğa sahip olamayan Bukele, zamanında adaylığını engellemeye çalışan bu partilerle uyum içinde çalışmayı reddetti. Bukele, çetelerle ve yolsuzlukla mücadelede   güvenlik güçlerinin silahlarını ve yapısını modernize etmek amacıyla ABD ile 100 milyon dolarlık borç anlaşması yaptı, fakat muhalefetin hakim olduğu meclis anlaşmayı onaylamayı reddetti. Ordu güçlenirse kendi üzerinde baskı kuracağından endişelenen muhalefet, Bukele ile uzlaşmayı kabul etmedi. Bunun üzerine Nayib Bukele, ülkede bir acil durum olmamasına rağmen anayasadaki OHAL yetkisini ileri sürerek meclisi olağanüstü toplantıya çağırdı. Bukele orduya emir vererek yanında 40 ağır silahlı askerle meclise girdi, Meclis Başkanı’nın koltuğuna oturarak yasanın geçmesi gerektiğini söyledi ve canlı yayında dua etti.

Bütün ülkeyi ve dünyayı hayrete düşüren bu olay Bukele’nin otokrat zihniyetini ortaya çıkarmıştı. Anayasa Mahkemesi, Bukele’nin acil durum yetkisini kullanmasını kınadı ve anayasada öngörülmeyen yetkilerini kullanamayacağına hükmetti.

Mahkeme bu kararıyla Bukele’yi kızdırmıştı. Nitekim 2021 Mayıs’ındaki yasama organı seçimlerini zamanında seçime girmesi yasaklanan “Yeni Fikirler” partisiyle kazanan ve mecliste çoğunluğu elde eden Bukele, kendisine muhalif olan 5 Anayasa Mahkemesi yargıcını ve Baş Kamu Savcısı’nı meclis oylamasıyla görevden aldı. Yargıçların görevden alındığı gün “Halk tarafından KOVULDUNUZ” diye tweet attı, insan hakları örgütleri ve uluslararası kurumların tepkilerine “Evimizin içini temizliyoruz, sizi ilgilendirmez” diye yanıt verdi. 5 ay sonra bütün mahkemelerdeki 60 yaş üstü yargıçların emekliye ayrılmasını sağlayacak bir kanun çıkardı ve yerlerine genç, Bukele destekçisi yargıçlar atandı.

Bukele, Covid tedbirlerini çok sert bir şekilde uyguladı. 30 günlük bir sokağa çıkma yasağı ilan etti, yasakları ihlal edenlere polis şiddeti uygulandı ve 4000 kişi tedbirleri ihlal ettiği gerekçesiyle tutuklandı. Kürtajın tecavüz, ensest ve anne hayatı tehlikede olduğu zaman dahil yasak olması gerektiğini savundu, eşcinsel haklarına karşı çok sert açıklamalarda bulundu. Katıldığı Instagram canlı yayınlarında kürtajı “soykırım” olarak tanımladı ve daha önce kendisini destekleyen birçok LGBT, kadın hakkı savunucusunu şaşırttı.

Parti içinde kendisine muhalif olan iki milletvekilinin ABD büyükelçiliğinde görevli diplomatların yardımıyla başka isimleri de partisinden istifa ettirip yeni parti kurma pazarlığı yaptığını ileri sürdü, meclis soruşturması başlatıldı ve bu iki isim partiden ihraç edildi. Bukele, kanıt olarak bir ses kaydı olduğunu ileri sürdü, ABD ise iddiaları reddetti, ses kaydındaki isimlerin ABD’li diplomatlar olmadığını açıkladı. Ses kaydıyla ilgili soruşturma detaylandırılmasa da Bukele ve partisi, bu olay üzerine artan halk desteğini arkasına alarak yeni bir yasa geçirdi ve yabancı devletlerin ülke içindeki siyasi aktivitelere desteğini yasakladı. Yasadaki muğlak ifadeler, muhalif ve bağımsız gazetecilere, STK’lara baskı aracı olarak uygulandı. 100 gazeteci, sivil toplum örgütü yöneticisinin sosyal medya hesabı kapatıldı, sivil toplum üzerindeki baskılar artırıldı.

Bukele, ülkedeki çetelerle olan müzakere sürecinin tıkanması ve çetelerin bir günde öldürdüğü insan sayısının 60’ı geçmesi üzerine OHAL ilan etti. Polis teşkilatını hızlıca genişletti, yeni asker ve polisler işe alındı. Sadece 90 günde 50.000 kişi “çete üyesi” olmak gerekçesiyle tutuklandı ve hapse gönderildi. Hapishanelerin kapasitesi doldu, verilen yemek sayısı düştü, tutuklanan kişilerin nerede olduğu ailelere çoğunlukla bildirilemedi, çünkü yetkililer bu yoğunlukta kayıtları düzgün bir şekilde tutamadı.

Bitcoin’in resmi para birimi kabul edilmesi de sancılı geçti. Kararı protesto eden göstericiler Bitcoin bankamatiklerini yaktı ve polisin sert müdahalesiyle karşılaştı. Bukele’nin bu kararını otokratik olarak tanımlayan göstercilere yanıt gecikmedi, sosyal medyadan yaptığı açıklamada “Diktatör olsam sokağa çıkamazdınız” yanıtını verdi. Fakat 2022 yılı itibariyle Bitcoin’in %45 değer kaybetmesiyle El Salvador 22 milyon dolarlık bir kayba uğradı. IMF kredi şartı olarak Bitcoin’in resmi para birimi olması kararından vazgeçilmesi gerektiğini belirtti. Öfkeli azınlık olarak tanımlanan göstericilerin endişeleri haklı çıkmıştı.

Nayib Bukele’ye yönelik halk desteği anketlere göre %80’lerde. Hakimiyetine geçen Anayasa Mahkemesi önceki içtihatından dönerek görevdeki mevcut başkanın ikinci kez aday olabileceğine hükmetti ve Bukele’nin bir daha başkan adayı olmasının önündeki engeli kaldırdı. Karara karşı gösteriler düzenlense de Bukele 2024’te aday olacağını açıkladı bile.

Popüler politikalarla halk desteğini arkasına alan, önündeki kurumsal ve hukuki engelleri otokratik manevralarla kaldıran Bukele’nin bir sonraki seçimi de kazanması neredeyse kesin.

Bukele ise kendisine yönelik bütün bu eleştirilere, yaşanılan tartışmalara “yeni” siyasete uygun bir şekilde yanıt verdi ve Twitter hesabındaki biyografi kısmını değiştirerek “Dünyanın En Cool Diktatörü” yazdı.

Yazılım öğrenmek yetmeyince

Nayib Bukele’nin hikayesi, yeni siyasetin sadece semboller ve imaj üzerinden kurulamayacağını bize anlatıyor. Bitcoin, girişimcilik, gençlik, mizah, teknoloji diline hakimiyet tek başına yetmiyor. İlk bakışta gayet sempatik, yeni dünyaya hakim, genç nesil bir siyasetçi demokrat zihniyete, samimi hikayeye sahip olmadığında eski siyasetin otokratik yöntemlerini yeni siyasetin “cool”luğuyla meşrulaştırabiliyor, daha da etkin kılabiliyor.

Konuşmasında kapsayıcı bir hikaye sunmadıkça yapılan Instagram canlı yayınının bir anlamı kalmıyor. Ülkenin başında genç, Bitcoin bilen birinin olması askerlerin meclisi basmasını, muhaliflere baskı kurulmasını engellemiyor. Sahici bir hikayeye, demokrat bir anlayışa sahip olmadığında bilgisayar oyunu oynayan genç ve komik lider bir ülkeyi “yaşanabilir” kılmıyor.

Eski siyasetin yozlaşmış ve otokrat zihniyetinden arınmak için yeni siyaset şart. Yeni siyaset ise sadece kozmetik yöntemlerle değil, ancak köklü bir demokratik zihniyet dönüşümüyle kurulabilir. Bu dönüşüm olmadıkça da her türlü “yeni” siyaset, Bukele’nin hikayesinde olduğu gibi eski siyasetin otokratik zihniyetine dönüşmeye mahkum.

Çünkü bir toplumu huzur içinde bir arada tutmayı bilmedikçe sadece yazılım öğrenmek tek başına kimseye yetmiyor. Salt kozmetik bir yeni siyaset, El Salvador’da da, 12.000 kilometre uzaklıktaki Türkiye’de de topluma dar geliyor, eski yozlaşmış siyasi kurumları yenilemek için yetersiz kalıyor.

- Advertisment -