Ana SayfaHaberlerİbrahim Turhan: “Merkez Bankası yeniden oyuna girmiş oldu”

İbrahim Turhan: “Merkez Bankası yeniden oyuna girmiş oldu”

Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İbrahim Turhan, TCMB'nin faiz kararını değerlendirdi: “PPK kararı sonrası yapılan duyuru metni iyi tasarlanmış doğru bir iletişim oldu. En önemli husus Merkez Bankası’nın yeniden olgusal gerçekliği kabul ettiğini ve genel kabul gören geleneksel merkez bankacılığı çizgisine döndüğünü yansıtması.”

Turhan’ın Merkez Bankası’nın faiz kararı ile ilgili paylaşımları şu şekilde:

“PPK toplantısında politika faizi 650 puan artırıldı. Enflasyonun mevcut düzeyi, enflasyon beklentileri, talep koşulları göz önüne alındığında artış, beklentilerin ve kuramsal olarak olması gereken faiz düzeyinin altında kaldı. Ama duyuru metni önemli mesajlar içeriyor.

Bakalım:

Her şeyden önemlisi, Merkez Bankası yeniden oyuna girmiş oldu. Politika faizinin olması geren düzey ve bu düzeye hangi adımlarla ulaşılması gerektiği teknik bir konu. TCMB’nin faiz artırımı yapabildiğini göstermek ise politika yapımı ile ilgili temel bir konu.

Duyuru metninde, PPK’nın faiz artırım kararı; ‘parasal sıkılaştırma sürecinin başlamasına karar vermiştir’ şeklinde ifade edilmiş. Yani bu kararın, para politikasının sıkılaştırılması yolunda ilk adım olduğu, yeni dönemde bir sıkılaştırma sürecine girildiği vurgulanmış.

PP Kurulu, yurt içi talepteki güçlü seyrin, maliyet yönlü baskıların, hizmet enflasyonundaki katılığın ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerinde risk oluşturduğunun farkında olduğunu ve parasal sıkılaştırmayı bu yüzden gerekli görüldüğünü ifade etmiş.

Metinde; “Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir.” denilerek politika faizi ile ilgili TCMB’nin belirlediği nihai düzeyin daha yüksek olduğuna işaret edilmiş. Kurul; faiz artırımlarının arkasının geleceğini ama politika faizinde ulaşmayı hedeflediği düzeye bir seferde değil kademeli faiz artırımlarıyla adım adım çıkacağını belirtmiş.

Faiz artırabildiğini kanıtlayan Merkez Bankası’nın varlığının ve enflasyonla mücadelede politika faizinin etkili biçimde kullanılmasının “para politikasının etkinliğini artıracağı” vurgulanmış. TCMB politika faizinin “önemsizleştirildiği” şeklindeki yanlıştan da rücu edilmiş.

Önceki duyurularda yer alan; “gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarında ayrışma olduğu, merkez bankalarının yeni destekleyici uygulama ve araçlar geliştirdiği” şeklindeki, parasal sıkılaştırmanın yanlış politika tercihi olduğunu ima eden ifadeler çıkarılmış. Bunların yerine; “Küresel ekonomide enflasyonun halen uzun dönem ortalamalarının çok üzerinde seyretmekte olduğu ve bu nedenle, bütün dünyada merkez bankalarının enflasyonu düşürmeye yönelik tedbirler aldığı” ifadesine yer verilmiş. Böylelikle, geçmişte iletişim toplantılarında; “faiz artıran herkes yanlış yapıyor, doğrusu bizim politikamız ve onlar da bu gerçeği kabul edecek” anlamına gelecek şekilde açıkça ifade de edilen yanlış okumadan dönüldüğü gösterilmiş.

Geçmişte, fiyat yoluyla (faiz) yapılamayan müdahaleyi ikame etmek için uygulanan ve giderek ağır bir finansal baskılamaya dönüşen -adına yanlış ve yanıltıcı olarak makroihtiyati önlemler denilen- düzenlemelerin gerçekte mikro yönetim (micromanagement) olduğu kabul edilmiş. Finansal kesime dayatılan ve finansal aracılık maliyetlerini akıl dışı düzeylere getirerek miktar kanalıyla müdahale etmeye yönelik uygulamaların süreç içinde aşamalı olarak gevşetileceği, müdahale uygulamalarının karmaşıklaştırdığı çerçevenin sadeleştirileceği duyurulmuş. Merkez Bankası’nın stratejik yatırımlara desteğinin süreceği, cari açık konusunda duyarlılık gösterileceği ifade edilmiş, genel kabul görmüş geleneksel merkez bankacılığı çerçevesinin dışında olan bazı uygulamaların, dönemin gerekleri gözetilerek sürdürüleceği belirtilmiş.

PPK kararı sonrası yapılan duyuru metni iyi tasarlanmış doğru bir iletişim oldu. En önemli husus Merkez Bankası’nın yeniden • olgusal gerçekliği kabul ettiğini • genel kabul gören geleneksel merkez bankacılığı çizgisine döndüğünü yansıtması.

Piyasalar da böyle okuduğundan faiz artışının beklentinin altında kalmasına sınırlı bir tepki geldi ve  yeni @Merkez_Bankasi başkanına hüsnüzanla yaklaşarak bir kredi açtı.

Olumlu yöndeki bu ilk adımın yeni ekonomi yönetiminin ve Sn. Başkan Gaye Erkan’ın eseri olduğu açık.

Umarım böyle devam eder, hepimizin iyiliği için…

- Advertisment -