Ana SayfaHaberlerMHP’li Yalçın’ın “Hesaplaşılacak” tehditlerine Habertürk’ten videolu ve nazik yanıt: “MHP’yi itham...

MHP’li Yalçın’ın “Hesaplaşılacak” tehditlerine Habertürk’ten videolu ve nazik yanıt: “MHP’yi itham edici tek bir sözümüz olmadı”

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Habertürk’te KPSS soruşturmasıyla ilgili bir programda, program konuğu Berhan Şimşek’in görevden alınan ÖSYM Başkanı’nın “MHP’ye yakın” olduğunu öne sürmesi üzerine Habertürk Grubu ve sahibi Turgay Ciner’i hedef alarak “Elbet bir gün kendisiyle hesaplaşılacak” demişti. Habertürk adına MHP’yi kızdıran programı sunan, Programlar Koordinatörü Kürşad Oğuz’dan videolu cevap geldi: “Berhan Şimşek’in KPSS soruşturması bağlamında ÖSYM eski başkanının siyasi tandansına ilişkin yaptığı yoruma, Semih Yalçın tarafından bizzat tarafıma mesaj yollanarak itiraz edildi. Kendisine, gönderdiği açıklamayı kendi ağzından aynen okuyacağımı söyledim ve çok geçmeden okudum. O kısımda ne ben, ne diğer program sunucusu arkadaşım ne de diğer konukların KPSS ile ilgili MHP’yi itham edici tek bir sözü olmamıştır.”

Kürşad Oğuz’un açıklaması şöyle:

“Şunu en baştan ve net bir şekilde söylemeyi, hakkaniyet açısından borç bilirim:
Newsweek Türkiye Yayın Koordinatörlüğü, Haberturk.com Yayın Koordinatörlüğü, Habertürk Gazetesi Yayın Yönetmen Yardımcılığı, Habertürk TV Genel Yayın Yönetmenliği ve Habertürk TV PT Programları Koordinatörlüğü görevini sürdürdüğüm zaman zarfında Ciner Grup Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Turgay Ciner’le doğrudan veya dolaylı olarak tek bir konuşmam olmadı. Sorumlusu olduğum yayınlar çerçevesinde onun tarafından bana tek bir talep iletilmedi. Bunları bir kenara koyalım, kendisiyle yan yana bile gelmedim.

Habertürk’teki sorumluluk alanlarımızla ilgili konuların onunla ilişkilendirilmesinin en basit ifadeyle haksızlık olduğunu belirtmek isterim.

Habertürk böyle çalışmaz.

Bu kurumda yayıncılıkla ilgili bütün süreçler kurumsal hiyerarşi ve editoryal bağımsızlık çerçevesinde yürür.

Bu bağlamda MHP dahil meşru demokratik siyasi partiler, bağımsızlık, tarafsızlık ve hakkaniyet çerçevesinde kendine yer bulur. Öyle ki bu duruşumuz, Habertürk izleyicilerinin her zaman takdir ettiği özelliğimizdir.

Devletin varlığı ve bütünlüğü, milli egemenlik, demokrasi ve hukukun üstünlüğü, yayınlarımızdaki temel düsturumuzdur. Bu ilkelere bağlılık temelinde çoğulcu, bağımsız ve tarafsız yayın çizgimizi sürdürürüz. Bu çerçevede her siyasi görüş ve her haber Habertürk’te eşit ve adil bir şekilde kendine yer bulur.

Elbette farklı konukların yer aldığı programlardaki görüşler, özgür bir kanalda katılımcıları bağlar. Habertürk, siyasi tartışmaların tarafı değildir ve olmayacaktır. Bu programlarda taraflar kendi görüşlerini birbirlerine karşı özgürce savunabilirler.

Sorumluluğunu üstlendiğim ve yönettiğim bütün programlarda ve yayınlarda bu ilkeler gözetilmiştir.
Bir kez daha vurgulamam gerekirse; hiyerarşik üstlerimden bunun dışında tek bir gün aksi bir talep gelmemiştir.

Eşitlik ve hakkaniyet, en değer verdiğimiz özelliğimizdir. Türk siyasetinin önemli partilerinden MHP de her zaman bu önemine binaen yayınlarımızda uygun bir şekilde yer bulmuştur.

Buna mukabil, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın, 3 Ağustos Çarşamba akşamı sorumluluğunu ve yönetimini üstlendiğim HT Gündem programıyla ilgili yaptığı paylaşımlar üzerine bu açıklamayı yapma gereği duydum.

Söz konusu programda, konuğumuz Berhan Şimşek’in KPSS soruşturması bağlamında ÖSYM eski başkanının siyasi tandansına ilişkin yaptığı yoruma, Semih Yalçın tarafından bizzat tarafıma mesaj yollanarak itiraz edildi. Kendisine, gönderdiği açıklamayı kendi ağzından aynen okuyacağımı söyledim ve çok geçmeden okudum.

O kısımda ne ben, ne diğer program sunucusu arkadaşım ne de diğer konukların KPSS ile ilgili MHP’yi itham edici tek bir sözü olmadığı gibi aksine bu iddiaya tarafımdan usulünce itiraz edilmiş ve ayrıca Semih Yalçın’ın itirazları da tarafımdan ekranda dile getirilmiştir.

Özetle söz konusu ifade, Habertürk sunucularına değil canlı yayın konuğumuza aittir. İlgilisi tarafından buna verilen cevap da programda aynen okunmuştur. Dolayısıyla yayın bizim açımızdan ve yayıncılık açısından dürüst, tarafsız ve tamamen adil bir yayındır.

Bu paylaşımlara istinaden, gerek söz konusu yayınımız, gerekse sorumluluk üstlendiğim 14 yıllık süre boyunca yaşadıklarımı anlatmayı zorunluluk addettim.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunuyorum.”

Semih Yalçın: “Elbet bir gün hesaplaşılacak”

Semih Yalçın sosyal medya hesabından şunları paylaşmıştı:

“Habertürk yönetiminin, uzunca bir süredir doğrudan partimiz aleyhinde tavır içine girdiği ve şiddeti adım adım artan bir tonla MHP muarızlığını sahnelediği gözlerden kaçmamaktadır. Habertürk’ün MHP aleyhindeki yayınlarını ısrarla devam ettirmesi üzerine zaman zaman partimizce verilen sert tepkilere televizyon yönetiminden pişkin ve cüretkâr bir üslupla cevap verilmiş, ‘olgulara dayanmayan ve hakkaniyetli olmayan iddialarda bulunduğumuz’ öne sürülmüştü.

“Bu örneklerden birisinde şu anda yayınlanmakta olan Habertürk Gündem’de Kürşat Oğuz’a gönderdiğimiz ÖSYM Başkanı ile bilgilerin Berhan Şimşek gibi yazısı turası silinmiş birisinin insafsızlığına teslim edilmesidir.

“Habertürk’ün bu davranış tarzında ele alınacak taraf bulunmayan programlarında dikkati çeken yanlışlardan en büyüğü; Meclis’te temsil edilen ve maşeri vicdanı aksettiren MHP’nin kurumsal kimliğinin, medya kuruluşu sıfatıyla hedef alınmasıdır. Gazeteciliğin temel normları arasındaki tarafsızlık ilkesine aykırı olan bu tutum, Türkiye’de yerleşik demokratik teamüllere de mugayir ve hukuksuzdur.

“Ciner’in MHP’ye husumeti”

“Ayrıca Habertürk’ün hakikatleri setreden densiz ve volümü patronu tarafından ayarlanmış cevaplarında yer alan ifadeler, çalışanların veya televizyonu yöneten maaşlı kadroların kullanmaya yeltenebileceği bir üslup değildir. MHP’nin kurumsal kimliğini ve siyaset anlayışını eleştiren söz konusu kinayeli ve göndermeli ifadeler, düpedüz patronaj aklı ve şark kurnazlığı numunesidir.

“Haddini bilmez MHP aleyhtarı yayınların arkasında patronunun teşvik ve dayanağı olmasa hiçbir Habertürk çalışanının bu kadar cüretkâr olması mümkün değildir. Halkın sesi, Hakk’ın savunucusu olması gereken Habertürk; sahibinin sesine dönüşmüştür.

“Milletin birlik ve bütünlüğü, devletimizin bekası için mücadele eden MHP aleyhinde bilinçli ve programlı surette hayata geçirilen yayın politikalarının arkasındaki patronajı görüyoruz. Habertürk’ün partimiz aleyhindeki yayınlarının arkasında bu kara kanalın sahibi olan Turgay Ciner’in MHP’ye husumeti yatmaktadır.

“Ciner, neyine ve kimlere güvenmektedir?”

“Uyarılarımızın kulağına küpe olmadığını gördüğümüz Turgay Ciner, geçmişteki siyasi tartışmalar üzerinden Habertürk çalışanlarını MHP’ye ve Cumhur İttifakına maksatlı olarak saldırtmaktadır. Ciner, neyine ve kimlere güvenmektedir?

“Görünen o ki Habertürk ince ince safını tayin etmiş, kendine yeni bir misyon belirlemiştir. Habertürk; Cumhur İttifakı aleyhtarlığı, felaket tellallığı ve haysiyet cellatlığı taşan yayın politikalarında Amerikancı Fox TV’yi ve Oda TV’yi yalnız bırakmamaya karar vermiştir.

“Zillet cephesine yatırım”

“Son yerel seçimlerden beri Habertürk’ün yayın politikalarında terazinin miyarı şaşmış, sol kefesi ağır basmaya başlamıştır. Bu tür yanlı yayınlar, Cumhur İttifakına muhalif politikacılar ve nevzuhur partilerin temsilcileri ekranlara çıkarılarak hâlen ısrarla sürdürülmektedir.

“Habertürk’ün sahibi olan Ciner’in, ABD’de giriştiği yatırımlar malumdur. Milletin sırtından kazandığı milyarları yatırım bahanesiyle ABD’ye taşıyan ve kendine New York’ta saray yavrusu malikâne satın alan Ciner, sıkışınca Okyanus Ötesine sığınanların yolundan gitmeye adaydır.

“Ciner’in, Türkiye’de Amerikan yönetimi tarafından el altından desteklenen zillet cephesine siyasi yatırım yapmasının da tesadüf olmadığı kanaatindeyiz. Turgay Ciner, millet düşmanlarına Azrail kesilen MHP’nin ve vazgeçilmez millî çıkarlarımızın karşısında yer almış, zilletçiliğe soyunup PKK’nın siyasi kanadının ve terör sevicilerin yanında saf tutmuştur.

“CHP’nin demokrasiye müdahale hastalığı nüksetmiş”

“Bu televizyon kanalının, son günlerde zillet ittifakının sözcülerinin ağzından zaman zaman darbe çığırtkanlığı yaptığı da gözümüzden kaçmamaktadır. Hukuksuzluk ve Jakobenizmi davet eden siyaset zangoçlarının, uğursuz çanlarını bu ekrandan çalmaya başlaması da pek manidardır.

“Gezi’ci ve darbeci mahfillerin çevirdiği dümenler, yeni bir kirli oyunun hazırlıklarına benzemekte, burnumuza kötü kokular gelmektedir. Malum ekranlarda CHP ve yoldaşlarının milleti ve millî iradeyi ağızlarına almaması ve sürekli tribünlere oynaması hayra alamet değildir.

“Görünen o ki CHP’nin, demokrasi ve hukuk düzenine müdahale hastalığı nüksetmiştir. Eskiden beri CHP’nin pek mahir olduğu millî irade cellatlığı, yeni bir kisveye bürünmüştür. Hükümeti demokratik yollardan düşüremeyeceklerini ve Cumhur İttifakını yıpratamayacaklarını anlayanlar, cuntacı kodlarına yaslanarak antidemokratik yollara başvurma niyetlerini açık etmektedir. Anlaşıldığı üzere CHP’nin asıl gayesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini ortadan kaldırmak ve cumhurbaşkanını iş başından uzaklaştırmaya yönelik Amerikan merkezli bir planı hayata geçirebilmektir. Zilletçilerin basın ayağındaki payandaları; planlı bir kalkışma için söz birliği etmiş gibi, iktidarı yıpratma Zilletçilerin basın ayağındaki payandaları; planlı bir kalkışma ve için söz birliği etmiş gibi, iktidarı yıpratma ve karalama politikalarına hız vermiştir.

“Zillet cephesinde olup bitenler, bir yerli komedi filminin nakaratında söylendiği gibi, ‘Organize işler bunlar.’ dedirtmektedir. Oysa bu şer işbirliğinin işlemlerinden zarar gören ne iktidar, ne MHP ne de Cumhur İttifakıdır; asıl zarara uğrayan, doğrudan Türk devletidir.

“Elbet bir gün kendisiyle hesaplaşılacak”

Habertürk; yazılı gazetecilikte havlu attıktan sonra TV kanalından MHP ve Cumhur İttifakı ile kavgayı ve darbe sevdalılarının safını seçerek en büyük yayın hatasını işlemiş, böylece görsel alandaki hedeflerinden sapıp siyaset ringine çıkmakla nakavt olmayı peşinen kabullenmiştir.

“Habertürk’ün Türk milletinin siyasetteki sesi olan MHP’ye düşmanca yayınlarını sevk ve idare etmek, Turgay Ciner’in yanına kâr kalmayacaktır. Elbet bir gün kendisiyle hesaplaşılacaktır. Ciner, milletten kazandıklarıyla millete tuzak kurmanın faturasını ödeyecektir.

“Kendisinin ve el altından destek verdiği CHP ile ayakçılarının hesap etmediği bir husus vardır ki o da millet gerçeğidir. Millet iradesinin üstünde hiçbir beşeri kuvvet ve kudret yoktur. Siyasetin alternatifi, millî siyasettir. İktidarın gerçek sahibi partiler değil, millettir. Çözüm sandıkta, çare millettedir. Şimdiden uyarıyoruz: MHP, her türlü kirli oyunu milletiyle birlik olup bozacaktır. MHP ve Ülkücü Hareket, müteyakkız ve dimdik ayaktadır. MHP kadroları, sahada 7/24 vatan ve demokrasi nöbetindedir.”

- Advertisment -