Ana SayfaHaberlerNFT dünyası: Anlamıyorum diye hayıflanmayın, herkes sizin gibi

NFT dünyası: Anlamıyorum diye hayıflanmayın, herkes sizin gibi

NFT belki de en iyi, bir şeyin gerçekliğinin dijital sertifikası olarak tanımlanabilir. İnternette herkesin gördüğü bir videoyu satın almak ve fakat bunun karşılığında hiçbir somut sahipliğin gerçekleşmemesi, durumu ilginç kılıyor. Fakat sihir şurada: Sertifikanız, o nadir şeye sadece sizin sahip olduğunuzu kanıtlıyor. “Save as” yaparak aynı videodan bir tane de siz indirebilirsiniz ama sizin sertifikanız yok!

“Anlamadım diye üzülmeyin sakın, kimse yüzde yüz anlamıyor…”

Ekşi Sözlük’teki NFT maddesine girilen entry’lerden birinde böyle deniyor. Orada ve başka sözlüklerde de NFT’nin ne olduğunu anlamaya ve anlatmaya çalışan yüzlerce entry var. 

Son günlerin moda terimlerinden ve hatta gelir/yatırım kaynaklarından biri olan NFT için akıllar soru işaretleri ile dolu.

NFT’ler için kripto sanat eserleri diyebiliriz. Olay şöyle gelişir: Bir üne sahip, toplumda karşılığı olduğu düşünülen bazı kişi veya gruplar bazı siteler aracılığı ile kendileriyle özleştirdikleri çeşitli resimleri veya kendi yaptıkları tasarımları bir siteye yükler. Bu yükledikleri resimlere veya tasarımlara NFT adı verilir. İnsanların ‘eserlerini’ yükledikleri siteler kripto para cüzdanlarıyla bağ kurabilen, bu sayede alım satımlara aracılık edebilen sitelerdir. Bu kişi ve gruplar NFT olarak siteye koydukları ‘şeyi’ istedikleri bir fiyat üzerinden satışa çıkarırlar. ‘Esere’ talip olanlara, ‘tapusunun’ ona ait oluğunu gösteren bir sertifika (numara) verilir, bu sertifika blockchain üzerinden şifrelendirilir ve böylece o ‘eser’ o kişinin olur. Elle tutmasa da onun olur. Yani değerini, taşıdığı estetik üstünlükten çok nadir olmaktan alan ‘eser’lerin alışverişiyle karşı karşıyayız.

NFT sadece resim, sanat veya animasyon değil; çok daha fazlası, hatta geleceğin teknolojisi diyenler de var. Sanatçı ile toplum (alıcı) arasındaki aracıları ortadan kaldıran yönüyle onu sanatta demokrasi adına devrimsel bir sıçrama sayanlar da var. Bu sistem sayesinde, sanatçı müzayede şirketlerini ve galerileri aradan çıkararak doğrudan alıcılara ulaşabildiği gibi, satılan dijital eserin yeniden el değiştirmesi üzerinden komisyon da alabiliyor.

Fakat yine de NFT kavramını rasyonalize etmek ve bir mantığa dayandırmak zor gibi duruyor. NFT, belki de en iyi, bir şeyin gerçekliğinin dijital sertifikası olarak tanımlanabilir. İnternette herkesin gördüğü bir videoyu satın almak ve fakat bunun karşılığında hiçbir somut sahipliğin gerçekleşmemesi, durumu ilginç kılıyor. Fakat sihir şurada: Sertifikanızı beyan ettiğiniz anda o nadir şeye sadece sizin sahip olduğunuzu herkes kabul ediyor. “Save as” yaparak aynı videodan bir tane de siz elde edebilirsiniz ama sizin sertifikanız yok!

Geçtiğimiz günlerde Amerikan profesyonel basketbol ligi NBA oyuncularından Lebron James’in bazı smaç videoları NFT olarak yüksek ücretlere (200 bin dolar) satıldı.

Türkiye’den Cem Yılmaz ve Nurgül Yeşilçay’ın NFT satışı yaptığı haberleri de son günlerde gündem oldu fakat asıl dikkat çekici haber Türk dijital sanatçı Refik Anadol’un, “Machine Hallucinations” isimli NFT koleksiyonunun, Sotheby’s tarafından düzenlenen bir açık artırmada 5,1 milyon dolara alıcı bulması oldu.

Blockchain, kripto para ve dijital dönüşüm uzmanı Devrim Danyal ve kadinhaklari.org ve İnternet Gözlemevi kurucusu Handan Usluanlamakta zorlandığımız bu yeni akımı, NFT’yi yorumladı.

Kayıt altına alabildiğimiz her meta NFT olabilir”

Devrim Danyal, NFT’nin en basit haliyle herkese açık, aracısız ve merkeziyetsiz bir sertifikasyon ekosistemi olduğunu söylüyor:

“Neden ekosistem diye soracak olursanız; birçok multi disiplinler yapıya sahip farklı konularda yetkinlikler gerektiriyor. Örnek olarak finansal okuryazarlık, teknoloji okuryazarlığı, güvenlik süreçleri, cihaz kullanım yetkinliği, kripto varlık bilinci, dijital cüzdan hakimiyeti gibi.”

Nelerin NFT olabileceği sorumuza Danyal’dan ilginç bir çevap geliyor: “Bir tekerlemeyle verelim; aklınıza gelen gelmeyen, gözle görülen görülmeyen, elle tutulan tutulmayan, katı sıvı gaz, kayıt altına alabildiğimiz her şey NFT olabilir.”

Dijital ortamdaki bir videoya, görsele veya esere sahip olmak için milyonlar ödemek bir çılgınlık gibi görülebilir. NFT’nin alıcısına ne gibi haklar sunduğuna, ne amaçla satın alındığına ve nasıl rasyonelize edildiğine dair birçok soru işareti mevcut.

Danyal şu ifadeleri kullanıyor: “Tam burada ‘zevklerle renkler tartışılmaz’ diyeceğiz. Tarih boyunca farklı dönemlerde farklı metalar değerli sayılmış. Günümüzde de süreci yeni kuşağın bakış açısından değerlendirmek gerekiyor. Bir uçan kaykaya, bir ışın kılıcına ya da sihirli pelerine değer biçemiyorsanız henüz bu ekosisteme girişe tam hazır değilsiniz diyelim. Alıcısına tarihte hiç olmadığı kadar kesin ve güvenilir bir sahiplik kaydı sunuyor ve en büyük övünmeyi bu garanti ve güvenden dolayı hak ediyor.“

NFT alıcılarının motivasyon kaynaklarına gelince…

“Öncelikle NFT illa ticari bir meta (alınır satılır bir şey) değil. Örneklemek gerekirse bir okul diplomasi NFT olabilir ya da TC Kimlik belgelerimiz de benzer şekilde…Ticari olanlar genelde koleksiyonerlik ve yatırım amaçlı olarak alınıp satılıyor. Tatmin edici bir getiri sağlanacağı düşünüldüğünde tekrar satışa sunuluyor ya da açık artırmaya çıkarılıyor.“

Açık artırmalarda şaibe yaşanma olasılığı..

Devrim Danyal manipülasyonların her dönemde ve hayatın her aşamasında olduğu gibi burada da var olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “İyi düşünelim iyi olsun. Mühim olan buna karşı etkili önlemler geliştirebilmek ve  bireysel farkındalığı güçlendirmek. Ne kadar bilgilenirseniz hâkimiyetiniz o kadar artacaktır. Hâkimiyet tecrübeyi geliştirecek, bu da ekosistemin düzgün işlemesini sağlayacaktır.“

“Ana fikir alıcı ile satıcıyı karşı karşıya getirmek”

NFT’nin sanatçılar ve aracılar için ne gibi sonuçlar doğuracağı şimdiden merak konusu. Sanat piyasası için bir demokratikleşme getirdiği aşikâr. Danyal, NFT’nin bu yanını şöyle özetliyor:

“Ana fikir zaten alıcı ile satıcıyı karşı karşıya getirmek ve aracıları devreden çıkarmak. Aracı olmayacağı için sanatçılar aracıların yapmış olduğu tüm süreçleri üstlenir hale gelecek… Aracılar da bu süreçte kendileri için  belirleyecekleri roller doğrultusunda kendi yol haritalarını belirleyecek.“

“Yeniliklere ayak uyduramayacağını hissedenler”

NFT için ‘balon’ yakıştırması da yapılıyor. Patlar mı? NFT nereye gider? Devrim Danyal bu sorularımıza iddialı cevaplar veriyor:

“Her dönem gibi bu dönemde de yeniliklere ayak uyduramayacağını hissedenler bu tip yakıştırmalarda bulunuyor, bundan sonraki dönemlerde de olacaktır. Güzel bir atasözü var; su akar çatlağını bulur. Hep beraber gözlemleyeceğiz.”  

“Türkçesi ‘gayri-misil’, yani yerine yenisini koyamayacağımız, eşi menendi olmayan”

İnternet Gözlemevi kurucusu Handan Usluise NFT’yi şöyle tanımlıyor: “Açılımı non-fungible-token, yani kabaca Türkçe karşılığı Gayri-misil-jeton… Gayri-misil, yani yerine yenisini koyamayacağımız, eşi menendi olmayan… NFT satın almak, bir dijital varlığın gerçek dijital kopyasına sahip olmak anlamına geliyor. Bu dijital varlık, bir tweet de olabilir, bir pdf dosyası da.”

“Sanat adına sansasyonun satıldığı bir dönemde NFT şaşırtıcı değil”

NFT’nin bir çılgınlık olup olmadığını sorduğumuz Uslu, çağdaş sanatın günümüz sanat anlayışı üzerindeki etkisine ve sanatsal niteliklerin sıradışı değişkenlere bağlanmasına vurgu yapıyor ve böylesi bir dönemde NFT’nin şaşırtıcı bir akım olmadığına dikkat çekiyor:

“Bir çılgınlık varsa, bunun sorumlusu NFT’ler değil. Sanat adına sansasyonun satıldığı bir dönemden geçiyoruz. Örneğin Art Basel Miami’deki, duvara bantlanmış muzun 120 bin dolara satılmasını ele alalım. Birkaç haftada çürüyen bir muz satın alındı, yani eseri satın alan kişi aslında sadece duvara bantlanmış muzun ona ait olduğuna dair bir belge aldı. Günümüz sanat dünyasında, herhangi bir sanat eseri dahi üretmenize ihtiyaç yok. İşin aslı şu ki, sanat eseri üretmeseniz daha iyi, geliriniz artabilir. Sanat eseri alanlar da çoğunlukla o sanat eserlerine sahip bile değil. Sanat endüstrisi, sansasyonel, abdsürd davranışlar bekliyor. Bir muzu alıp duvara yapıştırmak gibi. Çağdaş sanatın, sanatın tanımını dikte ettiği, galeriler ve toplum üzerine otorite kurduğu bir dönemdeyiz. Bu dönemde, dijital varlıkların da milyon dolara satılması pek şaşırtıcı değil.”

“Sanat piyasası NFT’ler ile demokratikleşmiyor”

“Sanat piyasası demokratikleşmeye çok uzak” diyen Uslu NFT’lerin kurulu düzeni değiştirmeye yetmeyeceğini ifade ediyor: “Christie’s gibi kurumlar, çoktan sektöre el attı ve NFT satışlarını monopolize etmeye başladı. Ancak sanatçıların gelir elde etmesini sağlayan her teknolojiye pozitif yaklaşmalıyız. Sanat piyasası NFT’ler ile demokratikleşmiyor, ancak sanat üretimi ve tüketimi daha hızlı ve erişilebilir hale geliyor diyebiliriz.“

- Advertisment -