İstanbul’da yaşayan Uygurlar, Çin’deki rejim karşıtı kitlesel protestolara destek için saat 05.00 sularında basın açıklaması ve oturma eylemi yapmak için Çin’in İstanbul Başkonsolosluğu önünde toplandı.
Emniyet güçleri, Uygur aktivistlerin eylemine izin vermeyeceklerini belirterek konsolosluk binasından uzaklaştırmak için müdahale etti.
Müdahale sırasında Sarıyer İlçe Emniyet Müdürü Murat Çaykara, konsolosluk önünde basın açıklaması yapmak için ısrar eden, önemli bir bölümü Türkiye vatandaşı olan Uygurlara “Birazdan zorla süpüreceğiz hepinizi aşağıya. Gözaltına alıp sınırdışı edeceğiz sizi” diye bağırdı.
Sarıyer İlçe Emniyet Müdürü Murat Çaykara, bundan hemen sonra “Bizim muhatabımız Çin” diyen bir aktiviste “O zaman Çin’e git” diye karşılık verdi.
Konsolosluk yakınında bekleyişini sürdüren Uygur aktivistler arasında; Çin’deki protestoların başlamasına neden olan, Çin’e bağlı Uygur Özerk Bölgesi’nin başkenti Urumçi’de 24 Kasım gecesi bir apartman binasında çıkan yangında annesi ve dört kardeşini kaybeden Muhammed Mehmedali de bulunuyor.
Mehmedali, sosyal medyadan paylaşılan videoda göz yaşlarını tutamayarak şunları söyledi:
“Üç yaşında kardeşim yanarak öldü hala bunlara seslenemiyorsam ne yapayım. Böyle susarak mı kalacağız. Mayıs ayında sosyal medyadan paylaştıklarında hepsi sapasağlamdı. Yedi senedir görüşmediğin annenin direkt cesedini görsen ne yaparsın. İyi ki Müslümanmışız yoksa kendimi öldürürdüm.”
Müdahale sırasında Uygur bir kadın baygınlık geçirdi.
Çin’in “sıfır Covid” politikası kapsamındaki karantina tedbirleri nedeniyle binanın kapısı ve yangın merdivenleri kapatıldığı için yangın çıkan apartmanın sakinleri dışarıya çıkamamış ve on kişi hayatını kaybetmişti.
Bu olay üzerine Urumçi’de başlayan ve Han Çinlilerinin de katıldığı protestolar Çin’in birçok şehrine sıçramıştı.
Sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası önce İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nden ardından da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan açıklama geldi.
Annesi beş yılı aşkın süredir Çin’deki toplama kamplarında tutulan, tanınmış Uygur aktivistlerden Cevlan Şirmehmet, polisler tarafından konsolosluk binasından uzaklaştırılıyor.
İstanbul Emniyeti: “Kullanılan ifadeler yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermiş ve kastı aşmıştır”
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nden konuyla ilgili yapılan açıklamada Murat Çaykara’nın sözleri için “Gruba yapılan ikazlar sırasında kullanılan bazı ifadeler yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermiş ve kastı aşmıştır. Kardeşlerimizi incitmek için değil, gösteri yasağını hatırlatmak için ikaz yapılmıştır. Gösteri yasağı hatırlatması ve tedbir her ne kadar vazifemiz ise de kullanılan ifadeler üzüntüye sebebiyet vermiştir” ifadelerine yer verildi.
Soylu: “Özrümüzü belirtiyor tahkikatın başladığını ifade etmek istiyoruz.”
İlerleyen saatlerde sosyal medya hesabından açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Uygurlardan özür diledi ve konuyla ilgili tahkikat başlatıldığını duyurdu.
Soylu’nun sosyal medyadan paylaştığı mesaj şöyle:
“Bu sabah İstanbul’da, Çin Konsolosluğu önüne protesto için giden Uygur Türkü kardeşlerimizin yolu kapatması üzerine sorumlu arkadaşımızla vuku bulan tartışma bizleri üzmüştür…
Bu vesileyle üzüntümüzü ve özrümüzü belirtiyor tahkikatın başladığını ifade etmek istiyoruz.”
Babacan: “Uygurların zulme uğramasına sessiz kalanlar ‘ezilenlerin gür sesi’ olduğunu iddia etmesin“
DEVA Partisi lideri Ali Babacan ve Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun da aralarında bulunduğu birçok milletvekili, siyasetçi ve tanınmış isim Sarıyer İlçe Emniyet Müdürü Murat Çaykara’nın sözlerine sosyal medyada tepki gösterdi.
Babacan, “Uygurların zulme uğramasına sessiz kalanlar ‘ezilenlerin gür sesi’ olduğunu iddia etmesin. Hele zulmü protesto edenlere ‘Sizi süpüreceğiz’ diyen adaletten falan hiç bahsetmesin. Siz Uygur kardeşlerimize baskı uygulayan Çin polisi misiniz?” mesajını paylaştı.
Davutoğlu: “Bu muamele töremize sığar mı”
Davutoğlu da MHP lideri Devlet Bahçeli’ye seslenenerek “Himayenize aldığınız İçişleri Bakanına bir sorun! Türk kimliğini ve dilini korudukları için zulüm gören Uygur kardeşlerimize sahip çıkanlara yapılan bu muamele töremize sığar mı?” diye sordu.