Ana SayfaHaberlerYavaş’ın rahatsızlığındaki Odatv ayrıntısı

Yavaş’ın rahatsızlığındaki Odatv ayrıntısı

Mansur Yavaş, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın kendisini cumhurbaşkanı adayı ilan etmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirirken, Türkiye’de kirli siyasetin olağanlaştığından yakındı. Sağlı sollu saldırıların hedefinde olduğunu anlatan Yavaş’ın, ismini de vererek Odatv’yi işaret etmesinin ayrı bir önemi var. Muhalefet kulislerinde, Odatv’nin desteğini alan İmamoğlu’nun tıpkı Yavaş gibi muhalefetin cumhurbaşkanı adayının altı partinin ortak kararıyla belirleneceğini söylemesi gerektiği beklentisi öne çıkıyor.

MHP kökenli, eski İyi Partili, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı cumhurbaşkanı adayı ilan ettiğinde sadece Yavaş’ı değil güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş hedefiyle hareket eden altı muhalefet partisini de kızdırdı. Herkes türlü türlü kızıyordu ama sorular ortaktı: Ümit Özdağ’a ne oluyordu? Yavaş’ı cumhurbaşkanı adayı ilan etmek Özdağ’a mı kalmıştı?

Özdağ’ın Fox tv’de böylesi bir açıklama yapacağına ilişkin önceden duyum alan Mansur Yavaş, her ne kadar danışmanlarının sosyal medya hesapları üzerinden Özdağ’ı “spekülatör” olarak tanımlayıp herkesi uyarmış olsa da, Özdağ’ın muhalefet kulislerini karıştırmasını önleyemedi.

Özdağ, altı muhalefet partisinin AKP ile MHP cephesinden aylardır gelen “adayın ismini, cismini açıklayın” baskısını tam da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı üzerinde olumlu mesajlar vererek aştığı bir süreçte yaptı açıklamasını. Kılıçdaroğlu, altı lider de isterse aday olabileceğini dile getirmiş, diğer liderlerden bir itiraz yükselmemiş ve sonunda adayın isminin altılı masada kararlaştırılacağı açıklanmıştı. Üstelik ne zaman muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı tartışılsa ismi öne çıkan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da, “Her CHP’linin cumhurbaşkanı adayı kendi partisinin genel başkanıdır. Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Benim de adayımdır” açıklamasını daha yeni yapmıştı.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarından en başından beri “adaylıkta gözüm yok” sözleriyle uzak duran Mansur Yavaş, Özdağ’ın çıkışının nereye varacağını bildiğinden olacak “acil” koduyla CHP lideri Kılıçdaroğlu ve İyi Parti lideri Meral Akşener’le görüştü. Görüşmelerin ardından da kendisini kamu görevlisi olarak gördüğünü ve cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarının içinde olmamaya kararlı olduğunu söyledi.

Yavaş tartışmaların içinde olmak istemese de tartışma büyüdükçe büyüdü. Onun MHP kökenli olması, HDP’lilerden oy alamayacağı değerlendirmeleri ısıtıldı ve gündemin başköşesine oturtuldu. Gazeteci Candaş Tolga Işık’ın, HDP’nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’a yönelttiği “Kürtler Mansur Yavaş’a oy verir mi?” sorusunun üstüne Odatv’nin atlaması ise ayrıca dikkat çekti.

Odatv “Sorunun cevabı bu videoda” başlıklı haberinde Yavaş’ın çeşitli zamanlardaki açıklamalarından cımbızlayarak derlediği bir videoyu yayına koydu, “HDP’liler topluma kazandırılmalı. Mecbur muyuz Ağrılıyı, Diyarbakırlıyı seçmeye?” sözlerini öne çıkardı.

Demirtaş’ın, Candaş Tolga Işık’ın sorusuna “Biz cumhurbaşkanı adaylığında isimden çok ilkelere bağlı olup olmayacağına bakarız” yanıtını verdiğini, HDP’nin Yavaş’la özel bir sorunu olmadığı mesajı verdiğini de hatırlatalım.

Nasıl kirli siyaset?

Evet, Mansur Yavaş MHP kökenli bir siyasetçi. MHP’den aday olup yüzde 51 oy oranıyla Ankara’nın Beypazarı ilçesinde belediye başkanlığını kazandığında tarihler 18 Nisan 1999’u gösteriyordu. Tam 10 yıl yönetti Beypazarı’nı. Sosyal belediyecilik anlayışını Beypazarı’nda öylesine yükseltti ki; 2019 yerel seçimleri öncesinde “Ankara’yı AKP’den kurtaracak tek isim” olarak tüm muhalefetin üzerinde uzlaştığı kişi oldu. Sadece CHP ve İyi Parti oylarıyla değil HDP oylarıyla da kazandı büyükşehir belediye başkanlığını.

Belediye başkanlığını kazandığı günden beri “hizmet siyaseti”ni öyle öne çıkarıyor ki, biz gazeteciler Yavaş’ın ağzından “CHP’liler böyle, HDP’liler şöyle gibi” değerlendirmeleri hiç ama hiç duymadık. Duyduğumuz tek şey “Benim için tüm halkım eşittir. Herkesi memnun etmek benim görevim” oldu. Yavaş’ın herhangi bir konuda bir parti üyesine öncelik tanıdığını gören de duyan da yok. Ankara’yı 23 yıl yönetmiş Melih Gökçek döneminin 3 katrilyonluk yolsuzluk dosyasını savcılığa verdi. Bir yandan o dosyaların sonuçlanmasıyla, bir yandan da belediyecilik hizmetlerini yüksek standartlara kavuşturmakla uğraşıyor.

Odatv Yavaş’ın çağrısına uyacak mı?

Peki Odatv neden Yavaş’ın HDP’lilerin tepkisini çekecek cımbızlanmış sözlerini bir video yapıp, yayınladı? Buna “kirli siyaset” diyen Yavaş, Ümit Özdağ’ın kendisini cumhurbaşkanı adayı ilan etmesinden duyduğu rahatsızlığı gazeteci İsmail Saymaz’a anlatırken Odatv’nin ismini özellikle vurguladı.  

Odatv üzerinden önümüzdeki seçim döneminin sabote edilebileceğinden endişelenen Yavaş’ın, Odatv’de yayınlanan görüntüleri daha önce Beyaz TV’de Melih Gökçek’in yayınlattığını söylemesi ve buna “Düşünün artık, nereden nereye geldik” sözleriyle hayıflanmasını tüm muhalefetin dikkate alması gerekiyor. Yavaş, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine de videoların çirkinliğinin bulaşması durumunda yaşanacak kaosu herkesin hesap etmesini ve buna göre önlemini almasını istiyor.

2014 seçimlerinde Melih Gökçek’le yarışan Mansur Yavaş türlü seçim hilesiyle mücadele etmiş, YSK’yı da arkasına alan Gökçek’e karşı seçimi kıl payıyla kaybetmişti. Aslında o seçimin de galibinin Yavaş olduğunu herkes biliyor.

Hiç anket yaptırmadığını söyleyen Mansur Yavaş, Kürtlerin de sempatisini kazandığına inanıyor. Yavaş’ın Türkiye’nin her yerinde seçmenin gönlünü kazandığı her seçim anketinde de tekrarlanıyor. Ama nedense Yavaş kadar seçmenin gönlünde yer edinen bir başka belediye başkanına, Ekrem İmamoğlu’na yakınlığıyla bilinen Odatv, Yavaş’ın HDP’yle ilgili geçmişteki sözlerini yeniden gündeme taşıyor. Yavaş’ın Odatv’ye “Kirli siyasetten uzak dur” çağrısı yaptığı açık. Bakalım bu çağrıya Odatv ne kadar uyacak?

Muhalefet kulislerinde altılı masanın geleceği ve ortak alacağı kararların selameti açısından (özellikle de ortak cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi sürecinde) çok önemli olduğu vurgusuyla bir nokta daha dile getiriliyor: İmamoğlu da tıpkı Yavaş gibi ortak cumhurbaşkanı adayının altılı masada belirleneceğini dile getirmeli. Eğer bunu söylemezse cumhurbaşkanlığı adaylığı yarışından hiç çekilmeyeceği düşünülecek ve altılı masayı sürekli zora sokacak.

- Advertisment -