Ana SayfaANALİZLERBEŞ SORUDA | ABD Yüksek Mahkemesi’nin Kürtaj Yasağı Kararı

BEŞ SORUDA | ABD Yüksek Mahkemesi’nin Kürtaj Yasağı Kararı

24 Haziran 2022 tarihinde ABD Yüksek Mahkemesi, Dobbs v. Jackson kararıyla kürtaj hakkının federal düzeyde korunan anayasal bir hak olmadığına ve eyaletlerin kürtaj işlemlerini yasaklayabileceğine hükmetti. Yüksek Mahkeme bu kararıyla 1973’ten beri uygulanan Roe v. Wade içtihadından dönmüş oldu. Roe v. Wade içtihadına göre kürtaj federal düzeyde korunan anayasal bir hak olarak kabul ediliyordu. Yunus Emre Erdölen, 5 soruda Yüksek Mahkeme’nin Kürtaj Yasağı kararını inceledi.

1-      ABD Yüksek Mahkemesi kürtaj yasağı konusunda 24 Haziran 2022 tarihinde nasıl bir karar verdi?

ABD Yüksek Mahkemesi, 24 Haziran 2022 tarihinde verdiği karar ile kürtajın federal düzeyde korunan anayasal bir hak olmadığını ve bu nedenle isteyen eyaletlerin çeşitli yasalarla kürtaj hakkını kısıtlayabileceğini belirtti. ABD Yüksek Mahkemesi söz konusu kararı Mississipi eyaletinde 15 haftalık gebelik sonrasındaki kürtaj işlemlerini ensest, tecavüz sonucu gebelik dahil olmak üzere yasaklayan bir yasa aleyhine yapılan başvuru üzerine verdi. Yüksek Mahkeme’ye göre kürtaj hakkı anayasada doğrudan telafüz edilmediği için eyaletlerin kürtaj hakkını yasaklamasının önünde bir engel yok. Yüksek Mahkeme’nin 24 Haziran 2022 tarihinde yayınladığı karara göre, kürtajın yasaklanıp yasaklanmayacağına eyaletler karar verecek ve isteyen eyalet ensest, tecavüz sonucu gebelik dahil olmak üzere herhangi bir sınırlamaya maruz kalmadan kürtaj işlemlerini yasaklayabilecek, kısıtlayabilecek.

2-     ABD Yüksek Mahkemesinin kürtaj konusundaki önceki içtihadı neydi?

24 Haziran 2022 öncesinde ABD Yüksek Mahkemesi kürtajın federal düzeyde korunan anayasal bir hak olduğunu belirtiyor ve eyaletlerin kürtaj işlemlerini yasaklanmasının anayasaya aykırı olduğuna hükmediyordu. 1973 yılında Roe v. Wade kararında kürtaj hakkının federal düzeyde korunması gereken anayasal bir hak olduğunu belirten Yüksek Mahkeme kürtajın yasaklanmasını ve hamileliğin ilk 12 haftasından önce kürtajı zorlaştıracak birtakım düzenlemeler yapılmasını engellemişti. Bu karar neticesinde Cumhuriyetçilerin ve muhafazakarların yönetimindeki Texas gibi eyaletlerin kürtajı eyalet yasaları aracılığıyla engellemesinin önüne geçilmiş, kadınların kürtaj hakkı ülke çapında korunan bir hak haline dönüşmüştü. Yüksek Mahkeme anayasada kürtaj hakkı açıkça düzenlemese de özel hayatın gizliliği hakkına dayanarak bu hakkın anayasal bir hak olduğuna hükmetmişti. Roe v. Wade kararındaki bu yorum yöntemi Hindistan gibi birçok ülke anayasa mahkemesini etkilemiş ve kürtajın yorum yoluyla anayasal bir hak olmasında katkı sağlamış, mahkemelerin yaşam hakkı, özel hayatın gizliliği hakkı gibi kavramlardan kürtaj hakkını türetmesine vesile olmuştu.

3 –      ABD Yüksek Mahkemesi neden 50 yıl sonra içtihadından döndü?

ABD Yüksek Mahkemesi toplamda 9 yargıçtan oluşuyor. Bir yargıcın seçilmesi için Başkan tarafından aday gösterilmesi ve Senato tarafından basit çoğunluk ile onaylanması gerekiyor. Bir Yüksek Mahkeme yargıcı ise ya ölene kadar ya da kendi isteğiyle emekli olana dek görev yapıyor. Yargıçlar genellikle siyasi görüşlerine ve önemli hukuki konulardaki duruşlarına göre atanıyor. Cumhuriyetçi Başkan ve Senato çoğunluğunun göreve getirdiği yargıçlar muhafazakar, Demokrat Başkan ve Senato çoğunluğunun göreve getirdiği yargıçlar liberal olarak anılıyor. 2016 yılında Cumhuriyetçi Donald Trump başkan seçildi ve Trump’ın 4 senelik başkanlığı boyunca mevcut Yüksek Mahkeme yargıçlarının ölümü veya emekliliği nedeniyle toplam üç yargıçlık pozisyonu açıldı. Trump 4 sene içerisinde bu boşalan üç pozisyona da 40’lı yaşlarda, kürtaj karşıtı ve oldukça muhafazakar üç yargıç atadı. Trump’ın sadece 4 sene içerisinde üç genç muhafazakar yargıç atamasıyla Yüksek Mahkeme’deki muhafazakar yargıç sayısı 6’ya çıktı ve muhafazakar 6’ya 3 ile Yüksek Mahkeme’de çoğunluğu elde etmiş oldu. Uzun bir zaman sonra Yüksek Mahkeme’de ezici bir çoğunluğa sahip olan muhafazakarlar böylece kürtaj yasakları konusundaki içtihadı 1973 yılından yaklaşık 50 sene sonra tersine çevirdi ve kürtaj yasaklarının anayasaya aykırı olmadığına hükmetti.

4 –   ABD Yüksek Mahkemesi’nin kürtaj yasağı kararının sonuçları ne?

ABD Yüksek Mahkemesi’nin 24 Haziran 2022 tarihli kararıyla daha öncesinde yürürlükte olmayan kürtaj yasağı yasaları yürürlüğe girdi ve 4 eyalette kürtaj kararın yayınlanmasıyla birlikte yasaklandı. 24 Haziran 2022 itibariyle, South Dakota, Oklahoma, Louisiana ve Kentuck eyaletlerinde kadınlar hayati tehlike dışında ensest ve tecavüz sonucu gebelik dahil olmak üzere kürtaj yaptırmayacak. Kararın yürürlüğe girmesiyle birlikte Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu yaklaşık 16 eyalette kürtaj işlemlerinin yasaklanması bekleniyor. Bu eyaletlerdeki birçok kadın kürtaj yaptıramayacak, yol giderlerini karşılayabilecek olan kadınlar kürtajın serbest olduğu eyaletlere seyahat etmek zorunda kalacak.

Kararın bir diğer sonucu ise Yargıç Thomas’ın olumlu oy yazısında saklı. Muhafazakar Yargıç Thomas, sadece kürtaj hakkının değil, eşcinsel evlilik, eşcinsel cinsel ilişki ve doğum kontrolü gibi anayasada açıkça geçmemesine rağmen, mahkemenin anayasayı yorumlayarak federal düzeyde anayasal hak ilan ettiği haklara dair içtihattan da dönülmesi gerektiğini belirtti. Yargıç Thomas’ın görüşü muhafazakar çoğunluk tarafından ileriki davalarda benimsenirse ABD Yüksek Mahkemesi, eşcinsel evlilik, eşcinsel cinsel ilişki yasaklarının da anayasaya aykırı olmadığına ve isteyen eyaletlerin bu konularda yasak koyabileceğine karar verebilir.

Cumhuriyetçilerin bu karardan sonraki amacı ise öncelikle bütün eyaletlerde kürtajı yasaklayacak yerel yasalar geçirmek. Sonrasında ise ABD’nin yasama organı olan Kongre seçimlerinin yapılacağı 2022 Kasım ara seçimlerinde ve 2024 Başkanlık seçimlerinde zafer elde etmeleri durumunda, Senato ve Temsilciler Meclisi’nde kürtajı federal düzeyde yasaklayan bir yasa kabul ederek ülke çapındaki Demokrat eyaletler dahil her yerde kürtajı yasaklayabilmek.

5 –     Demokratlar ve Başkan Biden bu karara karşı ne yapabilir?

Demokratlar kürtajı federal düzeyde anayasal bir hak olarak kabul eden bir yasa tasarısını Kongre’den geçirmek ve böylece Yüksek Mahkeme kararının etkisini bertaraf etmek istiyor. Fakat Demokratların, Kongre’nin üst meclisi olan Senato’dan herhangi bir yasayı geçirebilmek ve “filibuster” denilen engeli aşabilmek için 60 senatöre ihtiyacı var. Senato’da bulunan 100 senatörün 50’si Demokrat, 50’si Cumhuriyetçi. Filibuster kuralına göre herhangi bir yasa için oylama yapılması için en az 60 senatörün oylamaya geçilmesi yönünde oy kullanması lazım,  güncel dağılım nedeniyle Cumhuriyetçiler geçmesini istemedikleri yasalar için oylamaya geçilmesini engelleyerek istemedikleri teklifleri bloke edebiliyor. Bu nedenle Demokratların 24 Haziran 2022 tarihli Yüksek Mahkeme kararını bertaraf edebilecek bir yasa geçirmesi şu anda imkansız. Böyle bir yasa kabul edilse de Yüksek Mahkeme’nin bu yasayı yeni içtihadıyla anayasaya aykırı bulma ihtimali yüksek.

Demokratların hukuki durumu değiştirememe ihtimali karşısında ileri sürdükleri bir diğer fikir ise fiili durumu değiştirmek. Demokratların yönetimde olduğu ve kürtajın serbest olduğu eyaletler, kürtajın yasaklandığı eyaletlerde seyahat harcamalarını karşılayamayan kadınlara özel fonlar oluşturup maddi destek sağlamayı ve kürtaj olabilecekleri eyaletlerdeki kliniklere erişebilmelerini amaçlıyor. Bu tür fonlar sayesinde merdiven altı kurumlarda kürtaj olup hayatını tehlikeye atacak birçok yoksul kadının hayatı kurtulabilir.

- Advertisment -