Ana SayfaRÖPORTAJÖZEL HABER | Mahir Polat’ın avukatı Serbestiyet’e konuştu: “Tansiyonu ölümcül seviyede. İsmi...

ÖZEL HABER | Mahir Polat’ın avukatı Serbestiyet’e konuştu: “Tansiyonu ölümcül seviyede. İsmi gizli tanık ifadesinde tek satırda geçiyor”

Kent Uzlaşısı soruşturması kapsamında 23 Mart’ta tutuklanarak cezaevine gönderilen Mahir Polat’ın avukatı Erkam Erdem, Serbestiyet’e konuştu: “Doktorların ifadesine göre tansiyon seviyesi ölümcül düzeyde”, “Soruşturma süsü verilmiş, içeriği doldurulamamış bir dava süreci bu. Gizli tanık ifadelerinde Polat’ın ismi tek bir cümlede geçiyor.”

Kent Uzlaşısı operasyonu kapsamında tutuklanan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın cezaevindeki sağlık durumu tartışma konusu olmaya devam ediyor. “PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek” suçlamasıyla 23 Mart’ta tutuklanan Polat’ın kalp ve damar rahatsızlıkları bulunuyor. Tutuklanmadan iki hafta önce anjiyo olan Polat’ın damarlarına altı adet stent takıldı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Bu konuda herhangi bir ihmal veya gecikme söz konusu değil”

Polat, 26 Mart’ta yüksek tansiyon nedeniyle hastaneye kaldırıldı, ertesi gün taburcu edilerek yeniden cezaevine götürüldü. 29 Mart’ta tansiyonu tekrar yükselince yeniden hastaneye sevk edildi.

30 Mart Pazar sabahı anjiyo yapılan Polat, 31 Mart Pazartesi sabahı taburcu edildi ve yeniden Silivri’deki cezaevine götürüldü.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 4 Nisan’da X hesabından yaptığı açıklamada, Polat’ın önce cezaevi polikliniğinde, ardından hastanede tedavi gördüğünü belirtti. Sağlık durumu nedeniyle 4 Nisan’da yeniden cezaevi hastanesine, oradan da “sağlık durumunun tespiti” için Adli Tıp Kurumu’na sevk edildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da dün (5 Nisan) katıldığı bir TV programında, “Adli Tıp ne karar verirse o yönde işlem yapılacaktır. Suçu ne olursa olsun, cezaevindekiler devletimize emanettir” dedi.

“Tansiyonu ölümcül düzeyde”

Polat’ın tutukluluğuna ilişkin kararın, pazartesi günü Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek raporun ardından netleşmesi bekleniyor.
Polat’ın avukatı Erkam Erdem, Serbestiyet’e yaptığı açıklamada, müvekkilinin sağlık durumunun ciddiyetini vurguladı ve adli kontrol talebinde bulunduklarını belirtti. Erdem, Polat’ın iki kez acil koduyla hastaneye kaldırıldığını anlattı:

“İlkinde tansiyonu 18’e 12, ikincisinde ise 24’e 11 olarak ölçüldü. Doktorlara göre bu değerler ölümcül düzeyde. Bu durum hem ailesini hem de yakın çevresini derinden etkiledi. Kamuoyundan gelen güçlü destek de Mahir Bey’in yaşam tehlikesinin somutlaşmasından kaynaklanıyor.”


“Adli Tıp Kurumu’nun olumlu kararı uygulanabilir”

“Savcılık, devlet hastanesinden alınacak bir raporun değerlendirileceğini iletti. Biz de bu doğrultuda dilekçe verdik. Ardından sevk kararı çıktı. Süreci savcılık da yakından takip ediyor. Bu nedenle Adli Tıp Kurumu’ndan çıkacak olumlu kararın uygulanabilir olacağını düşünüyoruz.”

“Polat’ın durumu ile ilgili birçok kişi elini taşın altına koydu”

“Mahir Bey’in kişiliği, siyasetin ötesinde bir gönüllülük ve değer taşıyor. Bu yüzden toplumun pek çok kesiminden destek aldı. Sadece sosyal medya üzerinden yapılan desteklerden bahsetmiyorum. Arka planda da gerçekten çokça destek geldi. Elini taşın altına koyan insanlar oldu.”

“Ev hapsi kararı sağlığı açısından riskli olabilir”

“Kapalı alanlarda kalmak Mahir Bey’in tansiyonunu yükseltiyor. Fiziksel hareket, temiz hava ve yürüyüş onun için hayati önem taşıyor. Ev hapsi bu ihtiyaçları karşılamayacağı için sağlık açısından riskli. Ayrıca ev hapsi, adli kontrol tedbirleri arasında en ağır olanlardan biri. Oysa yurt dışı yasağı veya karakola imza verme gibi daha hafif ve etkili tedbirler uygulanabilir. Talebimiz, sağlık durumunu gözeten, hukuka uygun bir adli kontrol uygulanmasıdır.”

“Suçlamalara bakıldığında bağlam olarak gerçek bir ilişki yok”

Avukat Erdem, Polat’ın tutukluluğu ile ilgili soruşturma süreci hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Erdem:

“İlk bakışta bir ‘soruşturma süsü’ verilmiş, içeriği doldurulamamış bir süreç bu. Mahir Bey’le ilgili gibi gösteriliyor ama bağlam itibarıyla gerçek bir ilişki kurulamamış. Soruşturma konusu olayla doğrudan bir bağlantı yok. Bu soruşturmanın temel konusu; CHP ile DEM Parti arasında yürütülen görüşmeler neticesinde ortaya çıkan ve ‘kent uzlaşısı’ olarak adlandırılan yapı. Bildiğiniz gibi bu uzlaşı başka şehirlerde de uygulandı. Ancak İstanbul özelinde şu iddia var: Kent uzlaşısı çerçevesindeki görüşmelerin terör örgütünün yönlendirmesiyle gerçekleştiği ve aday listelerinin de örgütün talimatıyla belirlendiği öne sürülüyor.”

“8 yıl içinde 140 adet HTS kaydınız var.’ dendi ama bunlar kim bilmiyoruz”

“HTS kayıtlarından söz edildi. Yaklaşık 140 civarında kayıt olduğu belirtildi. Bu kayıtlar, son 7-8 yıl içinde Mahir Bey’in veya terör suçlarından kaydı bulunan kişilerle yaptığı telefon görüşmeleri olarak sunuldu. Ancak bu iddialarla ilgili bize herhangi bir içerik, bağlam ya da detay verilmedi. Şayet bu kişilerin soruşturmayla ilgili somut bir ilişkisi olsaydı, örneğin ‘2014 yılında şu HDP yetkilisiyle şu konuda görüşmüşsünüz’ denilirdi. Ama böyle bir soru yöneltilmedi. Onun yerine şöyle denildi: ‘Son 8 yıl içinde 140 adet HTS kaydınız var.’ Hangi terör? Hangi kişiler? Onu da bilmiyoruz.”

“Mahir Bey’e yardım için gönderdiği paralar soruldu”

“Hesaplardan gönderilen 100 TL, 50 TL meselesinin soruşturmayla hiçbir ilgisi yok. Çünkü bu ödemelerden biri Sultan Kaya’ya 50 TL, diğeri ise Oğuzhan İnci’ye 100 TL olarak yapılmış. Bu kişiler Mahir Bey’e sosyal medyadan ulaşıp yardım talebinde bulunmuşlar. Mahir Bey de, o dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde daire başkanı olması sebebiyle sembolik düzeyde birer yardım göndermiş. Oğuzhan İnci’nin kim olduğu ise daha sonra ortaya çıktı. Mahir Bey de hatırladı; bu kişi Trabzonspor tribünlerinde amigoluk yapan biriymiş. Üstelik Mahir Bey dışında da pek çok kişiden benzer taleplerde bulunmuş. Hatta bazılarıyla ilgili dolandırıcılık iddiaları da gündeme gelmiş. Yani oldukça ilginç bir profil. Ama bu kişiyle ilgili ciddi bir soru yöneltilmiş olması bile başlı başına sorunlu. Sultan Kaya’ya yapılan yardımı da şu şekilde açıkladı: Kaya da sosyal medya üzerinden Mahir Bey’e ulaşmış bir kişi. Mahir Bey, görevindeki konumu itibarıyla böyle pek çok insani yardım talebiyle karşılaşmış. Bu kişi de 50 TL’lik sembolik bir yardım almış.”

“Gizli tanığın ifadesinde Mahir Bey’in ismi yalnızca bir satırda geçiyor”

“Dosyada iki başka konu daha vardı. Bunlardan biri gizli tanık beyanı. Gizli tanık deyince sanki çok kapsamlı iddialar varmış gibi bir izlenim oluşturulmak isteniyor. Oysa gizli tanığın ifadesinde Mahir Bey’in ismi yalnızca bir satırda geçiyor. O satırda, ‘CHP ile DEM Parti arasındaki görüşmeleri Mahir Polat ve diğer bazı şüpheliler birlikte yürüttü.’ deniyor. Ayrıca ‘Mahir Polat’ın ismini Diyay-Der davasında duydum, oradaki bazı kişileri Diyay-Der bağlantılı olarak işe aldığını medyadan okudum’ gibi ifadeler var.”

“Mahir Bey, Kent Uzlaşısı tartışmalarından önce Azad Barış ile tanışmış, tekrar görüşmemişti”

“Mahir Bey’e, Azad Barış adında bir kişiyle irtibatı olup olmadığı soruldu. Mahir Bey, yaklaşık 4-5 yıl önce bir kalabalık ortamda karşılaştığını ve kısa bir akademik sohbet gerçekleştirdiğini söyledi. Ayrıca, bu kişiyle bir HTS kaydının bulunduğunu, ancak bu kaydın da 5 yıl öncesine ait olduğunu belirtti. Mahir Bey, o tarihten sonra Azad Barış ile tekrar karşılaşmadığını vurguladı. Ancak Azad Barış’ın, Kent Uzlaşısı kapsamında aktif rol aldığı iddiaları söz konusu. Mahir Bey, Kent Uzlaşısı tartışmalarından önce, tamamen farklı bir dönemde tanıştığını ifade etti.”

- Advertisment -