Ana SayfaSeçim 2023'Önümüzdeki maçlara bakalım'

‘Önümüzdeki maçlara bakalım’

Üçü de bir anlamda Milli Nizam geleneğinden gelen partilere şu soruyu sorabiliriz. Acaba tek partide birleşseler ve kendi listeleriyle seçime girseler daha etkili olmazlar mıydı? Son yıllarda siyaseten en büyük değişimi CHP yaşadı. Cumhur İttifakı’nın ve özellikle AK Partililerin “Nerede Atatürkçü CHP?” diyerek partinin Jakobenlikten uzaklaşmasını eleştirmeleri bu partilerin kendi siyasi pozisyonlarına ters düşmüyor mu? Kılıçdaroğlu üzerine çok şey yazdım. Onun siyasi olgunluğuyla partisinin çok üzerinde bir performans gösterdiğini söyleyebilirim.

Futbol maçlarının ardından takımların sözcülerinin ilk sözleri, genellikle “Önümüzdeki maçlara bakalım” olur. Önce neler yaşadık, neler oldu onu saptamaya çalışalım: AK Parti ve Tayyip Erdoğan, kaybetme ihtimali olan bir seçim döneminden geçti.

Erdoğan taraftarları son günlere kadar kısmen de olsa yenilgi kaygısı içindeydi. Korktukları olmadı, iktidarda kaldılar. MHP, AK Parti’ye mecbur görünüyordu. Yüzde 7 barajını bile aşamayacaklarına ilişkin yorumlar yapılıyordu. Geçmişteki oranlarını korudular. AK Parti’ye göre daha kârlı çıktılar. Şimdi Erdoğan’ın iktidarını devam ettiren belirleyici bir güç olarak Meclis’teler.

Yeniden Refah’ın saf değiştirmesi

Seçim hazırlıkları dönemindeki kritik bir dönemeç de Yeniden Refah Partisi’nin muhalefet saflarından iktidar cephesine geçmesiydi. Bu partinin sahip olduğu yüzde 3’e yakın oy desteği, AK Parti’yi iktidarda tutan başlıca hamle oldu. DEVA, Gelecek, Saadet partileri CHP listesinden seçime girdikleri için kendi seçmen kitleleriyle doğrudan ilişki kuramadılar.

Üçü de bir anlamda Milli Nizam geleneğinden gelen partilere şu soruyu sorabiliriz. Acaba tek partide birleşseler ve kendi listeleriyle seçime girseler daha etkili olmazlar mıydı? Son yıllarda siyaseten en büyük değişimi CHP yaşadı. Cumhur İttifakı’nın ve özellikle AK Partililerin “Nerede Atatürkçü CHP?” diyerek partinin Jakobenlikten uzaklaşmasını eleştirmeleri bu partilerin kendi siyasi pozisyonlarına ters düşmüyor mu? Kılıçdaroğlu üzerine çok şey yazdım. Onun siyasi olgunluğuyla partisinin çok üzerinde bir performans gösterdiğini söyleyebilirim.

6 partinin oluşturduğu Millet İttifakı, Türkiye’nin geleneksel laik-muhafazakar kutuplaşmasını aşmaya yönelik bir girişimdi. Seçimlerde istedikleri oranda başarılı olamasalar da yeni bir saflaşma ortaya çıktı. Cepheleşme, demokrasi ile otoriterlik arasında şekillendi diyebiliriz.

HDP’ye gelince… HDP, seçimden dersler çıkarması gereken bir parti. Sol gruplarla kurulan ittifaklar onlara güç mü katıyor yoksa onların altını mı oyuyor? Bir bakmaları lazım. Yıllarca her seçimde daha yeni seçmenlere ulaşabilme gayreti içindeki HDP, bu kez var olanla yetinen bir görüntü verdi.

Oy gerilemesinin bir motivasyon eksikliğinden kaynaklandığından söz edilebilir. Sonuç olarak seçimlere katılan partileri değerlendirirsek şunları söyleyebiliriz: AK Parti yüzde 7 oy kaybetti ama şüphesiz seçimin kazananı oldu. MHP ve İYİ Parti oyunu korudu.

HDP oy kaybetti. TİP, 4 milletvekiliyle kazananlar içinde. “AK Parti’nin kaybettiği oylar acaba kime gitti?” diye bakınca Yeniden Refah’ın yüzde 2.8’lik, Zafer Partisi’nin 2.2’lik oyu ve CHP’nin yüzde 2.5’lik kazancı tabloyu tamamlıyor.

Yeni bir döneme girdik. Muhalefetin nasıl bir strateji izleyeceği de önem kazanıyor. Seçim havası belli ki devam edecek. 10 ay sonra yapılacak yerel seçimler, büyük ihtimalle daha zorlaşacak ekonomik koşullar altında gerçekleşecek.

- Advertisment -