Ana SayfaSeçim 2023Hatem Ete: Neredeyse kararsız saydığımız herkes sandık başında Erdoğan’a gitmiş

Hatem Ete: Neredeyse kararsız saydığımız herkes sandık başında Erdoğan’a gitmiş

Panaroma-TR Direktörü Hatem Ete, seçim sonuçlarını ve anket şirketlerinin neden yanıldığını Oral Çalışlar’a anlattı: “Asıl çoğumuzun yakalayamadığı şey Cumhurbaşkanlığı seçimleri oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sinan Oğan’ı neredeyse yüzde 100'e yakın tutturduk. Sinan Oğan’la Muharrem İnce’yi virgülüne kadar doğru tutturmuşuz. Muharrem İnce ayrıldıktan sonra onun oylarının dağılımını da doğru tutturmuşuz. Hesaba katamadığımız Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun sandık başı psikolojisi olmuş. Neredeyse kararsız saydığımız herkes Erdoğan’a gitmiş.”

Oral Çalışlar’ın Hatem Ete ile yaptığı röportaj bugünkü Posta Gazetesi’nde yayınlandı:

Nerede yanıldınız?

Bizim araştırmamız ve kamuoyundaki birçok anket, siyasi partilerin oy oranını güzel tahmin etti. Mesela bizim Panorama TV’nin AK Parti ve CHP tahmini neredeyse çıkan sonuçla aynı. Anket firmaları açısından bizi şaşırtan iki şey oldu. Birincisi milliyetçi oyları tam olarak tutturamadık. MHP’ye olan ilgiyi tutturmakta zorlandık. MHP’yi bir puan düşük gördük. İYİ Parti’yi de bir puan yüksek görmüştük. Çıkan sonuç MHP ile İYİ Parti arasında bir puanlık değişim olduğunu gösteriyor. Bunun temelde bir sandık başı kararı olduğunu düşünüyorum. O yüzden yakalayamadık.

Asıl çoğumuzun yakalayamadığı şey Cumhurbaşkanlığı seçimleri oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sinan Oğan’ı neredeyse yüzde 100’e yakın tutturduk. Sinan Oğan’la Muharrem İnce’yi virgülüne kadar doğru tutturmuşuz. Muharrem İnce ayrıldıktan sonra onun oylarının dağılımını da doğru tutturmuşuz. Hesaba katamadığımız Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun sandık başı psikolojisi olmuş. Neredeyse kararsız saydığımız herkes Erdoğan’a gitmiş.

Sahadan gelen ham bilgilerde Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın bir puan önünde görünüyordu. Doğrudan tercihlerde böyleydi ama biz kararsızları eşit dağıttığımızda Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın bir iki puan önüne geçiyordu. Belli ki kararsızların yüzde 80-90’ı Erdoğan lehine kararlıymış. Bu seçim hiçbir seçimde olmadığı kadar bir sandık başı seçimi. Seçmenin bir kısmı parti aidiyetlerinin dışında son gündeki psikolojisine yaslanarak oy verir.

Onun psikolojisinde de iki şey belirleyici olur. Bir; karşı kimliğe duyduğu endişe. Yani alternatifinin iktidara gelmesinden duyduğu endişe ya da destek vermeye yakın olduğu iktidarın kaybolmasından duyduğu endişe. Bu iki faktörün de Erdoğan lehine işlediğini düşünüyorum. Burada da iki şey temel belirleyici oldu. Birincisi muhalefetin HDP’nin oylarıyla seçilecek olması. HDP’nin gelecek yönetimde söz sahibi olmasının ülkenin terörle mücadelede, istikrarında ve bir sürü konuda oynayacağı role bakan seçmen son günde “Burada bir risk var” diye değerlendirdi.

İkincisi de Erdoğan’ın topluma vaat ettiği istikrarın muhalefetin vaat ettiği demokrasiden daha fazla öne çıkması. Toplum bir istikrarsızlık riski gördü. Birisi milliyetçilik, diğeri istikrar gibi görüyorum. Her ikisinde de muhalefet, seçmeni ikna edici bir şey ortaya koyamadığı için son dakikada seçmen Erdoğan lehine fikir değiştirdi. Bunu önceden görmemiz de zordu. Son 4-5 günlük psikolojiyle sandık başı psikolojisi belirleyici oldu.

Deprem değiştirmedi

Depremden 10 gün sonraki araştırmamızda depremin siyasi parti tercihinde bir değişikliğe yol açmadığını görmüştük. Deprem, Türkiye’nin geneli için de iktidarın ve muhalefetin konumunu değiştirmedi. Seçmen sosyolojik etkiler üzerinden oy veriyor. Bir aidiyet, bu bazen parti aidiyeti, bazen kültürel bazen ideolojik aidiyet olabiliyor. Bazen de diğer tarafın aidiyetinin oluşturduğu muhtemel endişeler oluyor.

Ekonomi

2022’nin ortalarına kadar ekonomik durum AK Parti’yi yüzde 42’lerden yüzde 30’lara düşürdü. Ekonomik gerekçelerle iktidardan kopan bu seçmen uzunca bir süre tarafsız blokunda durdu. Sonra muhalefetin bir iktidar alternatifi olmayacağını düşündü. O seçmenin epeyce bir kısmı Erdoğan’ın ipleri eline aldığı düşüncesiyle ve üstüne eklediği değer siyasetiyle geri döndü. Ekonomi bu seçimde belirleyici bir dinamik olmadı. Kültürel tercihler belirleyici oldu.

HDP

HDP’nin oy kaybedeceğini bekliyorduk. HDP’ye oy veren potansiyel CHP seçmeni vardı, Kılıçdaroğlu’nu görünce CHP’ye yöneldi. Bir de TİP’e kayan oylar. Fakat totalde baktığımızda oy kaybı var. Bunun iki nedeni var. HDP uzun süredir siyasette belirli bir aktör olmak yerine siyasi kutuplaşmanın yaşandığı merkezde bir tarafı tercih etti.

HDP kendi özgün siyasetini geliştirmek yerine muhalefet siyasetine eklemlenerek kendi iradesini Kılıçdaroğlu’na tahvil etti. Muhalefet blokuna zarar vermemek uğruna söyleminden taviz verdi, edilgenleşti. HDP’yi sürükleyecek aktörler azaldı. Çoğunun tutuklu olması gibi etkenler oy kaybına yol açtı. Yüzde 10’u geçemeyeceğini görmüştük.

https://www.posta.com.tr/yazarlar/oral-calislar/panaroma-tr-direktoru-hatem-ete-cumhurbaskanliginda-yanildik-2636277

- Advertisment -