İKSV’nin 18. İstanbul Bianeli’nin küratörlüğüne danışma kurulunun önerdiği Defne Ayas yerine Iwona Blazwick’i ataması sanat camiasında sansür tartışması başlattı. Ayas’ın atanamamasına; 2015 Venedik Bienali’nin İKSV yönetimindeki Türkiye pavyonunda, küratörlüğünü yaptığı sanatçı Sarkis’in “Respiro” sergisinin kataloğu nedeniyle çıkan bir krizin neden olmuş olabileceği konuşuluyor. Katalogda yer alan Rakel Dink’in yazısında geçen “1915 Ermeni Soykırımı” ifadesi hükümet çevresinden tepki almış, İKSV kataloğu sergiden çıkarttırmıştı. Ayas ve Sarkis ise dağıtılmayan katalogları, bir tabutun içine koyup sansürü protesto etmişti. Ayas’ın atanamama sebebini sorduğumuz İKSV, basın açıklaması dışında bir açıklama yapmayacaklarını söyledi.
Somali’deki Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin, iki ülke arasındaki protokol uyarınca Türkiye Sağlık Bakanlığı’nca atanan başhekimi Sunay Ergun’un geçen ay Somali hükümetinin talebiyle görevden alındığı ortaya çıktı. Somali Sağlık Bakanı, görevden alınan Ergun’un Somalili idarecileri dinlemediğini ve Somalili doktorları görevden uzaklaştırdığını açıkladı. Bakan’ın sözlerinin basında yer alması üzerine Dışişleri Devlet Bakanı: “Türkiye, Somali Sağlık Bakanı’nın Türk Başhekim’in görevden alındığını medyaya açıklamasından şikayetçi. Türkiye bu konunun medyada çıkmamasını istiyor.”
Türkiye’de kayıtlı olmayan ya da kayıtlı olduğu şehrin dışında yaşayan Suriyeli sığınmacılara yönelik artan deport ve baskılar yüzünden Avrupa’ya kaçak geçişler arttı. Yunanistan sert tedbirler alınca yeni rota Kırklareli üzerinden Bulgaristan-Sırbistan ve Almanya oldu. Bulgar tarafına geçince günlerce sıkı ormanlarda yürüyen mültecilerin bir kısmı bu yola dayanamıyor. Sadece Temmuz ayından 10 Ağustos’a kadar Bulgaristan ormanlarında en az 15 mültecinin cesedi bulundu. Onlardan biri olan İdlipli Feyyaz’ın ölüm nedeni kaçakçılar tarafından direncini artırmak için verilen Captagon. Kaçakçıların, Türkiye’de emanet bırakılan parayı almak için son anlarında Feyyaz’a itiraf videosu çektirdiği ortaya çıktı.
Hristiyanların "Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü" olarak kutladığı 15 Ağustostalarda 2010 yılından beri bir günlüğüne ayin izni verilen Sümela Manastırı’ndaki ayini iptal çabaları sonuçsuz kaldı. Patrik Bartholomeos’ın yöneteceği ayin yarın yapılacak. Vakıflar Meclisi’nde azınlık vakıfları temsilcisi olan Laki Vingas, tartışmaları Serbestiyet’e değerlendirdi: “15 Ağustos sanki yeni keşfedilmiş bir tarih gibi gösteriliyor. Fakat öyle değil, biz Hristiyanlar tarafından asırlardır kutlanan kutsal bir gün. 1 Ağustos’tan 15’ine kadar 15 gün oruç tutulur, Meryem Ana için dualar edilir. Türkiye’de Edirne’den Şırnak’a neredeyse tüm faal kiliselerde kutlanır 15 Ağustos. Katolikler tarafından da kutlanır hem Türkiye’de hem dünyada”, “2010’da ilk gittiğimizde Maçka’da gençlerle sohbet ederken herkeste bir sorgulama vardı. 2022’de çok daha farklı bir Trabzon vardı. Özgüvenli, rahatlamış, turizmden dolayı kozmopolit bir Trabzon vardı. Bu açıdan, şu anda yaratılan ortamı anlamakta güçlük çekiyorum.”
Avukat Rezan Epözdemir, Münevver Karabulut cinayetinin arkasında “Yahudilerin yaptığı mayasız ayini” olabileceğiyle ilgili sözleri nedeniyle tepki gördü. Söylediklerinin kendi görüşü değil mahkemenin üzerinde durduğu bir senaryo olduğunu belirten Epözdemir’in yıllar önce bir televizyon programında “mayasız ayini” iddiasını mahkemeyle kendisinin paylaştığını anlatmış: “Biz yargılamanın safahatı sırasında bunu da mahkemeye sunduk. ‘Bu mayasız ayini de olabilir’ dedik. İsim geçmeyeyim bir dinsel grubun, Yahudilerin çok fazla genelde infaz edilmesinin müsebbibi olan bir olay.”