Fikirtepe’deki patlamanın hem faili hem de maktullerinden biri olan Mustafa Karahan, 12 Eylül öncesinde TİKKO örgütünün mensubuydu. 12 Eylül’de yedi sene hapis yattıktan sonra 1989’da kaçak yollardan İsviçre’ye gitti. TİKKO içindeki ayrışmada Konferans adını kullanan kanadın İsviçre’nin başkenti Bern’deki sorumlusu oldu. Sol örgütün, “faaliyetleri finanse etmek” gerekçesiyle giriştiği uyuşturucu kaçakçılığında rol aldı. 1998’de İsviçre’nin yakın geçmişinin en dehşet verici olaylarından biri olarak bilinen, üçü Türkiye vatandaşı dört kişinin katledildiği Safari Katliamı’nın tespit edilebilen ve hüküm giyen tek faili. 2012’de Türkiye’de yakalandı, 2019’da afla serbest kaldı. Kendisini ihbar ederek hapis yatmasına neden olan ağabeyinden intikam almak için evde tuttuğu patlayıcılar kendisiyle birlikte biri çocuk üç kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un 39 ilçesinde Diyanet’e bağlı camilerde görev yapan din görevlileri, Şafii ve Caferi din görevlileri ile İBB Mezarlıklar Müdürlüğü çalışanlarından oluşan 600 din görevlisi ile Mevlid-i Nebi- Camiler Haftası nedeniyle düzenlenen yemekte buluştu. Yemekten erken çıkan İmamoğlu, AKM’deki Saraydan Kız Kaçırma operasına gitti. Din adamlarıyla İmamoğlu’nun ev sahipliğindeki yemeği ve Türkiye’nin gündemini konuştuk.
Eski AK Parti milletvekili, tarihçi Reha Çamuroğlu’na göre Erdoğan, Alevilere haklarının verilmesi konusunda ileri bir adım atmıyor. Erdoğan’ın Kültür Bakanlığı’na bağlı bir cemevi başkanlığı kurma kararına “Aleviler folklor ekibi mi?” çıkışıyla yanıt veren Çamuroğlu, Erdoğan’ın yüzde bir bile olsa Alevilerin oyları için “kozmetik” adımlar attığını düşünüyor. Çamuroğlu’na göre Aleviler konusunda en ilerici adım MHP lideri Bahçeli’den geldi, ancak sadece seçim zamanı hatırlanan Alevilerin oylarını Cumhur İttifakı’na yönlendirmesi çok zor: Çünkü insanların Cumhur İttifakı’na güveni kalmadı.
Alevi Düşünce Ocağı Başkanı Doğan Bermek: “Farkında olmak, kabul etmek iyi ama ibadethane statüsünün ve eğitim sorunlarının bir an önce çözülmesi lazım… Bakanlığın idari sınırlarda mı kalacağı yoksa teolojiye de karışıp karışmayacağı çok önemli. Örneğin Mevlevihanede teolojiye de karışıyor. Oralarda Mevleviler ayin yapamıyorlar. Ayin yapmaları birçok izne tâbi. Ayin yapacakları zaman da kadın semazenlerin ayine katılmasına Kültür Bakanlığı izin vermiyor. Kültür Bakanlığı’nın ‘kadınlar cemevine giremez’ dediğini düşünsenize…”
İBB geçen yıl (2021) Cami ve Din Görevlileri haftasında Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla bir akşam yemeği vermişti. Etkinliğin ikincisi 12 Ekim Çarşamba günü saat 18.30’da yapılacaktı, bu amaçla İstanbul’daki din görevlilerine İBB’den davetiye mektubu gönderildi. İstanbul Müftülüğü karşı hamle olarak aynı gün ve saate İstanbul’daki tüm imamların çağrılı olduğu bir vapur gezisi organize etti, imamlara programa katılmamalarını ve davete ‘O gün şehir dışındayım’ cevabı vermelerini telkin etti…