Ana SayfaYazarlar15 Temmuz’u anlamak

15 Temmuz’u anlamak

 

Bir yıl önce bugün, bir tehlikenin eşiğinden döndük. Toplumun darbeye ve darbecilere karşı edindiği birikim, bu felaketin önlenmesinin en önemli unsurlarından birisiydi.

Daha da önemlisi, darbenin sosyolojik tabanı yoktu… Hedefine ulaşmış darbelere baktığımızda, bir “kamuoyu boyutu”nun olduğunu görebiliyoruz. Toplumu bunaltan bir siyasi kargaşa, yoksullaşmaya neden olan ekonomik kriz; normalde, “darbe için elverişli ortamı yaratan temel etkenler” arasında sayılabilir. Geçmişteki darbeciler, darbe ortamının oluşmasını kışkırttıkları gibi; aynı zamanda, “kurtarıcı” olarak algılanabilecekleri zamanı kollamış, yani zamanlamaya özen göstermişlerdir.

Darbenin bir tiyatro olduğunu söylemek gerçeğe sırt çevirmekti.

15 Temmuz darbecilerinin uzun bir hazırlık dönemi geçirdikleri anlaşılıyor. Darbeye kalkışan örgütün karakteri gereği, daha çok, “devlet kurumlarını içeriden ele geçirerek hedefe ulaşmak” amaçlanmış. Bu nedenle de, kamuoyu nezdinde bir prestijin olmaması, toplum içinde, “darbe destekçisi” olabilecek bir sosyolojinin bulunmaması, önemsenmemiş… Önceki darbelerin hemen hepsinde, toplumun en azından bir kesimi, darbeyi meşru görebilmişti. Bu kez, toplumdaki direnişe ek olarak, Meclisteki dört parti de, darbeye ve darbecilere tavır aldı. Çoğulcu bir medyanın varlığı da, toplumun direnişe aktif/pasif destek vermesinde, rol oynadı.

15 Temmuz sonrası 

Darbenin püskürtülmesi bir demokrasi başarısı.İktidarıyla muhalefetiyle, sıradan insanıyla, askeriyle, bürokratıyla; tüm ülkemiz yurttaşları, başarı öyküsünün kahramanları.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

- Advertisment -