Ana SayfaYazarlarABD ve İran, ambargo ve demokrasi

ABD ve İran, ambargo ve demokrasi

1970'lerin sonunda, İran’da Şah yönetimine karşı ayaklanma başlamıştı. İsyanın lideri Humeyni yurtdışındaydı. Humeyni’nin dini bir lider olmasına karşın, ayaklanma içinde, her siyasi eğilim yer alıyordu. Özellikle Sovyetlere yakın siyasetler, İslamcılarla oldukça sıcak bir ilişkideydi.

 

Şah, İran’ı, 16 Ocak 1979’da terk etti. Humeyni Paris’ten gelip iktidara el koydu. Mollalar, İran’da egemenliği sağladılar. İttifak yaptıkları grupları tasfiye ederek, despotik bir rejim kurdular. İran, Batı tarafından desteklenen Şah diktatörlüğünü yıktı. Ancak demokrasi gelmedi. Huzur ve refah gelmedi. Onca petrol kaynağına rağmen, İran’da yaşam standartları, “içe kapanmacı” siyasetin de sonucu olarak, hep düşük kaldı.

 

Demokrasi ve anti emperyalizm

 

15 yıl önce, İran’a, bir grup Türkiyeli gazeteci, “Doğu Konferansı” adıyla bir ziyaret yapmıştık. İran’da reformcu bir İslami kanatın etkili olduğu bir dönemdi. ABD’nin Irak işgaline karşı, bölge aydınları arasında bir dayanışma arayışındaydık.

 

Görüştüklerimizin bir kısmı, reformcu rüzgarın etkisiyle hapisten çıkmış isimlerdi. “ABD işgaline karşı birlik” dediğimizde endişeyle baktılar. “Burada ABD karşıtlığının daniskası var ama demokrasi yok, özgürlük yok… Tek başına Amerikan emperyalizmi aleyhtarlığını yeterli göremeyiz.”

 

Evet, bizler de biliyorduk, onlar da biliyordu, ABD bölgenin canına okuyordu. Bu, madalyonun sadece bir yüzü. Diğer yüzünde ise şu gerçek var: Kendini “ABD karşıtı” olarak konumlandıran yönetimler, toplumun öfkesini kendi iktidarları için bir manivelaya dönüştürebiliyorlar.

 

Bu hafta, İran’a ABD ambargosuyla ilgili haberlere bakarkan, geçmiş olaylar gözümün önünden aktı.

 

Ambargoya hayır…

 

Türkiye, haklı olarak, uluslararası hukuka dayanmayan bir ambargoyu kabul etmeyeceğini ilan etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tepkisini dile getirdi.

 

İran, Trump’a karşı durmayı sürdürecek… ABD’nin baskıcılığı, ne yazık ki, bölgedeki rejimlerin ayıplarını örtmeye sık sık vesile oluyor. İran’daki rejim, kendini, özellikle kendi halkının gözünde meşrulaştırmak için, Washington’un tehditlerini gerekçe gösteriyor.

 

Şurası bir gerçek: “Mazlum” doğu halkları, iki yandan sıkışma altında…

 

…………..

 

Bir müzik albümü: Söz/müzik ve düzenlemesi Hızır Canbaz’a ait Karadeniz türkülerinden oluşan “Yessir O Gözlerine” albümü, bölgenin kendine özgü kültürünü bugünlere taşıyor.

 

…………..

 

Bir tiyatro: Derya Alabora, “Efsane” adlı müzikli oyunda, sesiyle ve rolüyle tecrübesini konuşturuyor.

- Advertisment -