Ana SayfaYazarlarAşırı milliyetçi ve kutuplaştırıcı dil

Aşırı milliyetçi ve kutuplaştırıcı dil

Kazanan uzlaşma, kazanan barış, kazanan HDP…

Halkın bu seçimlerle verdiği net mesaj, "kutuplaşmaya son, uzlaşma yolları arayın" şeklindedir. "Türkiye'nin şu koşullarında hiç bir partiyi tek başına iktidar olmaya aday göstermiyorum." Bu tablodan çıkan sonuç, bir koalisyon arayışına girilmesidir.

Halkın ortalama sağduyusu her zaman hükmünü yürütür ve makul olanı bulur. 7 Haziran seçimlerinde de kazanan, çözümü makulde arayan seçmen kitlesi oldu.

HDP'nin barajı aşması ve Türkiye'nin batısında da önemli bir destek bulması, bir toplumsal irade beyanıdır. Bu irade beyanı, çözüm ve barış süreci için bir toplumsal destek ilanıdır. Türkiye'nin doğusuyla batısı arasındaki duygusal mesafenin kapanması için önemli bir tercih ifadesidir.

AK Parti'nin, özellikle seçimin son haftalarına girildiğinde kullandığı dil, çok kutuplaştırıcı, ötekileştirici ve aşırı milliyetçiliğe kapı açıyordu. "Eşcinsellik, Ermeni lobisi" gibi ötekilere yönelik dışlayıcı tutum bir geriye dönüş tercihini ifade ediyordu ve bu tablo seçmen tarafından benimsenmedi.

Evet şunu kabul etmek gerekir, 13 yıllık iktidara rağmen hala yüzde 40'ın üzerinde oy alabilmek bir başarıdır. Hala AK Parti iktidarın en büyük adayıdır. Halkın uyarısı bence şöyle okunmalıdır: "Evet yaptıklarını görüyorum, bunu değerlendiriyorum ancak, son yıllarda her şeyi ben bilirim, ben yapabilirim şeklindeki kendini beğenmiş halini benimsemiyorum. Gücünü halktan alıyorsun, halka güvenecek ve halka dayanacaksın. Kibre kapılmayacaksın" şeklinde anlaşılmalıdır.

AK Parti'nin oy kaybetmesinin temel nedenlerinden birisi de "başkanlık sistemi" dayatmasıdır. Parti tabanı, seçmen kitlesinin önemli bir çoğunluğu, bu konuyu da benimsememiştir.

Koalisyon dönemi

Halkın bu seçimlerle verdiği net mesaj, "kutuplaşmaya son, uzlaşma yolları arayın" şeklindedir. "Türkiye'nin şu koşullarında hiç bir partiyi tek başına iktidar olmaya aday göstermiyorum." Bu tablodan çıkan sonuç, bir koalisyon arayışına girilmesidir.

Bu koalisyon AK Parti-MHP de olabilir, AK Parti-CHP de olabilir. Bunlar olmayacakmış gibi görünse de, bu seçim sonuçlarından çıkabilecek muhtemel tablo koalisyondur.

Türkiye, son seçim döneminde de tırmanarak artan bir kutuplaşma yaşıyor. Koalisyon hükümeti, partiler arası uzlaşma anlamına da gelebilir.

Almanya, uzunca bir dönemdir büyük koalisyon tarafından yönetiliyor. İki büyük partinin ortaklaşa yönetmesi ilk başta çok yadırganmıştı. Ancak aradan geçen yıllar içinde bu ortaklık makul hale geldi ve başarılı oldu.

Neden AK Parti ile CHP arasında koalisyon olmasın.

Davutoğlu'nun mesajı

Seçim sonuçları açıklanmaya başladığında, AK Parti cephesinden gelen ilk mesajlar, Türkiye'nin yeniden bir erken seçime gideceği şeklindeydi. Ancak sonuçların ortaya çıkmasının ardından Davutoğlu'nun konuşmasında ortaya çıkan tablo, AK Parti'nin iktidar iddiasını sürdüreceği şeklinde.

Yani iktidar partisinin, ya bir azınlık hükümeti kuracağı, ya da bir parti ile koalisyon hükümeti kurmayı deneyeceği anlaşılıyor. Ülkeyi bir siyasi krize sürükleme eğilimi içinde olduğu söylenemez.

Kürt sorunu yeni dönem

HDP'nin Kürtlerin yaşadığı bölgelerde aldığı çok yüksek oy oranları, HDP'nin Kürtlerin tartışmasız temsilcisi olduğu, yeni bir döneme işaret ediyor. Sorunun nasıl çözüleceği, muhatabın kim olduğu şeklindeki şüpheler bütünüyle ortadan kalkmış görünüyor.

Tabii bu tabloyla, Öcalan'ın 2013 Newroz'unda ifade ettiği, "Silahlı mücadele miadını doldurmuştur" saptaması, seçmen iradesi olarak da bir kez daha onaylanmıştır.

Türkiye, yeni bir döneme giriyor; demokrasi yolculuğunda önemli bir hamle daha yapmış bulunuyor.

Soruna CHP ve MHP açısından bakarsak bir başarıdan söz etmek mümkün olmasa da, tek parti iktidarının sona erişi bu iki partiyi umutlandırıyor.

Tabii asıl olan, bir uzlaşma ihtiyacı… Partiler böyle bir sorumlulukla karşı karşıya bulunuyorlar…

- Advertisment -