Ana SayfaYazarlarAtatürk fotoğrafına sıkışan CHP

Atatürk fotoğrafına sıkışan CHP

 

Baştan söyleyeyim, CHP Kılıçdaroğlu önderliğinde olumlu bir değişim geçiriyor. Partiye uzun yıllar egemen olan katı devletçi ve otoriter zihniyet kısmen geriletildi. CHP'nin bir arayış içinde olduğunu, uğradığı seçim başarısızlıklarının nedenlerini araştırdığını da görebiliyoruz.

Ancak son Atatürk resmi krizi, bu partinin içindeki bir damarı yeniden alevlendirdi.

CHP'de günlerdir (Genel Başkan da dahil olmak üzere) "Atatürk resmini duvarından kim indirdi?" araştırması yapılıyor. İddiayı ortaya atan milletvekili, CHP Parti Meclisi Üyesi olduğu için; konuya, partinin en üst düzey organı da dahil oldu.

Aylin Nazlıaka'nın “resmi kimin indirdiğini bildiği halde söylemediği için partiden kesin ihracı” için, Parti Meclisi dün bir karar verdi. Şimdi, Yüksek Disiplin Kurulu, büyük ihtimalle (ön seçimlerde Ankara birinci bölgeden en yüksek oyu almış kişi olan) Aylin Nazlıaka'yı, CHP'den ihraç edecek.

Eğer Nazlıaka bir isim verirse, büyük bir ihtimalle, o zaman da, o milletvekili partiden ihraç edilebilecek. İşin bu yönü de epey dramatik.

Kafamda sorular birbiri ardına sıralanıyor. Partide sarsıntılara yol açacak kadar ilginç bir hale gelen duruma göre; bütün CHP milletvekillerinin odalarında, birer Atatürk fotoğrafı asılı bulunuyor. (Herhalde, TBMM’de, hangi partiden olursa olsun, bütün milletvekili odalarında, aynı şekilde birer Atatürk fotoğrafı asılı.)

Bu konuda, bir kanun mu, tüzük mü, yönetmelik mi var? Bunu bilmiyorum. Ne zamandan beri böyle bir uygulama yürürlükte, onu da bilmiyoruz.

 

Atatürk ve Atatürkçülük

Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu önderi. CHP'nin de kurucusu ve ilk genel başkanı. Bir dokunulmazlığının olması, ülkenin her köşesinde heykelinin bulunması, duvarlarda fotoğrafının yer alması, anlaşılabilir. CHP'deki duyarlılığı, bu nedenle normal görebiliriz.

Atatürk, aynı zamanda, bir siyasetçi olarak değerlendiriliyor/ değerlendirilecek… Yaptıkları, takdir edilmenin yanında, yeri gelecek eleştirilecek… Büyük gerginliklere neden olan Kürt meselesi, Alevi meselesi; cumhuriyetin kuruluş yıllarından itibaren masada olan konular…

Şeyh Said isyanından, Dersim katliamına uzanan bir dönemi tartışıyoruz… Kimileri bu dönemi tamamiyle doğru bulup sahiplenirken, bazı çevreler de eleştiriler yöneltiyor.

Atatürk de bu eleştirilerden nasibini alıyor.

“Atatürk'ü dokunulmaz kılmak adına, onu putlaştıran ve kendi gerçekliğinden koparan bakış açısı” da hala etkili… Bu bakış açısını  “Atatürkçülük” olarak topluma servis eden ve otoriter zihniyeti Atatürk üzerinden meşrulaştırmaya çalışan bir “akıl”dan söz edebiliyoruz hâlâ.

Bu “akıl”, özellikle 1960 askeri darbesinden sonra gelişerek, 1971 ve 1980 darbeleriyle pekişti. Demokrasi düşmanlığı, darbecilerin sopalarıyla, "Atatürkçülük" olarak dayatıldı.

Bir CHP'li, Atatürk'ü (veya güncel deyimle Atatürkçülük'ü) eleştiremez, bunu tartışamaz mı? Her CHP'li, mutlaka odasında Atatürk resmi bulundurmak zorunda mı? Bir CHP’linin "artık bir değişim gerekiyor" demesi imkansız mı?

Atatürk'ü koruma kanunu…

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

- Advertisment -