Ayşen Gruda, ihtiyacımız olan mizah duygumuza seslenen yetkin sanatçılarımızdandı. Kemal Sunal gibi, Adile Naşit gibi. Sinemanın, tiyatronun uzun soluklu oyuncularındandı. Sevimliydi, içtendi.
Onu bir “Kuşak Farkı” programına Reşat (Çalışlar) ile birlikte konuk etmiş, sinema, mizah, tiyatro üzerine sohbetler yapmıştık. Sinemamız yeniden canlandığı, geniş kitlelere seslendiği bir dönemde onu kaybettik.
Son yıllarda özellikle komedi filmleri ilgi görüyor. Belki de dönem gereği, bağıran, çağıran, böğüren, tüküren film kahramanlarının tercih edildiğine tanık oluyoruz.
Ayşen Gruda, bağırıp çağırmadan, etrafı inletmeden, “mahallenin kızı” kimliğiyle kendini kabul ettirdi. Sinemamızın, tiyatromuzun kalıcı isimlerinden birisi haline geldi. Bazı filmlerdeki kült sahneleri, sosyal medyada her zaman paylaşıldı.
“Onları ikna ederim”
2013 yılı Şubat’ında Taraf Gazetesi’nin Genel Yayın Müdürü oldum. Tam “Çözüm süreci”nin başladığı dönemdi. “Çözümün ve barışın Tarafı”yız başlıklı bir yazı dizisi hazırladık.
Ülkenin değişik alanlardaki önemli isimlerine, bu tarihi dönüm noktasında düşüncelerini sorduk. Görüşüne başvurduklarımızdan biri de, Ayşen Gruda’ydı. Onun açıklaması gündemi etkilemişti.
6 Şubat 2013 tarihli Taraf Gazetesi’nde Ayşen Gruda’nın o açıklamasını ele alan bir başyazı yazdım: O yazıda Ayşen Gruda’nın şu sözlerine dikkat çekmiştim: “Bana bir görev verilirse ben hiç korkmadan mağaralara gidip o insanları ikna edebilirim. Onlar bana bir şey yapmazlar. Onlar da benim filmlerimle büyüdüler.”
Beni en çok çarpan, etkileyen ‘Onlar bana bir şey yapmazlar’ ifadesi olmuştu. Bir o kadar anlamlı bulduğum bir diğer cümlesi ise, ‘Benim filmlerimle büyüdüler’ idi. Ayşen Gruda gibi sanatçıların “barış fotoğrafı”nda yer alması, çok çok değerliydi.
Ayşen Gruda, gündelik siyasette pek rastlayamayacağımız türden bir isimdi. Onda simgeleşen umut ve sevecenlik duygusu, toplumda sıra dışı bir yankı bulmuştu.
Şöyle demiştim: “Aynı şarkıları, aynı şovları, aynı dizileri, aynı filmleri izleyerek, ortak bir duygu dünyasıyla, ortak bir kitlesel kültürle yetişen insanlar, hayatın tüm renklerinde birbirlerini anlayabilirler.”
Çözüm süreci hedefine ulaşamadı. Büyük acılar yaşandı. Ayşen Gruda'nın “Onlar da benim filmlerimle büyüdüler” sözleri, hafızalara kazındı. Çözüm süreci de yok, ne yazık ki Ayşen Gruda da yok.
Onu sevgiyle anacağız.
***
Kitap: Hatice Meryem, “Yetim” (İletişim Yayınları)