Ana SayfaYazarlarBekir Coşkun'un Suriyeli 'sıkıntı'sı...

Bekir Coşkun’un Suriyeli ‘sıkıntı’sı…

 

“Suriyelilere vatandaşlık verilecek” dendiği andan bu yana, toplumda değişik bir kutuplaşma şekilleniyor. Nüfusun çok arttığı, işsizliğin ve ev kiralarının yükseldiği sınır kasabalarındaki/mahallelerdeki çaresizlik ve tepkiyi bir ölçüde anlamak mümkün.

Ancak şu açık: “Farklı", “öteki” üzerinden yürüyen bu tartışmada; yeni bir milliyetçilik ve ırkçılık kokusu bulunuyor. Günümüzdeki iktidara duyulan güvensizlik sonucu gösterilen reaksiyon da, bir “şartlı refleks” olarak kabul edilebilir. Ancak zaman zaman öyle tepkiler oluyor ki, “Üzülsem mi?", “Görmezden gelsem mi?" ikileminde kalıyorsunuz.

Nereden nereye?

1915 Ermeni Soykırımı tartışmaları başladığında, Bekir Coşkun, çarpıcı ve duyarlı bir yazı yazmıştı: “Anneanne”si için şunları söylemişti: "(…) anneannemizi, genç bir kızken kimin yurdundanyuvasından ayırdığını bilmek isterim.

Gizlemek zorunda kaldığı acıları, belli etmek istemediği hasreti ve belki de her gece hepimizden sakladığı gözyaşları ile onu kimin-kimlerin bir sonsuz sürgüne mahkûm ettiğinin hesabını sormak isterim. Bir milyonu bilemem, benim bir Ermenim var. Çok sevdiğim o hüzünlü kadın. Benim Ermenim. (Hürriyet, 26 Eylül 2005)” Bekir Coşkun Urfalıdır. O topraklarda yoğunlukla Araplar, Kürtler (geçmişte Ermeniler) vardır. Urfalıların Suriye’de akrabaları vardır. Gider gelirler.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

- Advertisment -