Fenerbahçeliyim. Fanatik değilim. Fenerbahçe (FB)-Galatasaray (GS) derbisininin başlamasından birkaç saat önce Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi’ndeydim. 1.5 kilometrelik sokak, GS’lilerce zapt edilmişti. Ellerinde GS bayrakları, üzerlerinde GS forması, yaşları ortalama 25-35 civarında, kadınlı-erkekli gruplar marşlar söylüyor, sloganlar atıyor, sokak aralarına kurulmuş sahnelerde müzisyenler şampiyonluk haberinin gelmesini bekliyordu.
Fenerbahçe’nin muhteşem oyunu
Bir FB’li olarak GS’lilerin sevincine gıpta ettim. Bu kadar ezici bir havayı ilk kez soluyordum. FB tarihinin en iyi maçlarını çıkardığı bir sezonda bazı küçük “aksilikler” ve hakem hataları yüzünden bir adım geride kaldı. Şampiyonluk şansını da büyük ölçüde kaybetmiş gibiydi (FB yönetimi ve Başkan Ali Koç, bunların aksilik olmadığı, kasıt olduğu düşüncesinde. Yaşanılan haksızlıkları olay olay, gün gün sayıyor). İki tarihi rakip GS ve FB, şampiyonluğun belirleneceği bir maça çıktı. GS’liler kendilerinden emin, FB’liler sessizdi.
GS, aylardır yenilgi görmediği, uzun zamandır berabere bile kalmadığı kendi sahasında, 50 bin taraftarının önündeydi. FB, 20. dakikada, oyuncusu haksız bir kararla oyundan atılınca 10 kişi kaldı. Her şey GS’lilerin istediği gibi gidiyordu. FB’den alacakları tek bir puan, şampiyon olmalarına yetiyordu. FB, 75 dakika boyunca, 10 kişiyle oynadı. Sahada 10 kişiye düşmüş FB’liler değil de sanki GS’lilerdi. Bir iki pozisyon dışında bütün ataklar FB’den geldi. 10 FB’li 11 GS’liden üstündü. Maçı da 1-0 kazandı. Kutlamalara hazırlanan GS’lilerin elleri boşta kaldı. Maçtan sonra İstiklal Caddesi’ne çıkanlar, sarı kırmızı bayrakların tamamen yok olduğunu anlattı. FB’liler sokaktaki yerlerini almış, bayraklarını çekmiş, slogan ve marşlar eşliğinde yürümüş durmuşlardı.
Sahada olanın sahada kalmadığı, gerilimli, kavgalı dövüşlü, düello davetli bir gece yaşandı. İki kulübün başkanları, birbirlerine ağır sözler söyledi. Futbolcular yumruklaştı. Maçın bitiminde tribündeki taraftarını selamlamak isteyen FB’li oyuncuları engellemek amacıyla hoparlörler sonuna kadar açıldı, ardından elektrikler kesildi. Ali Koç, Türkiye’deki sistemin FB’yi şampiyonluktan etmeyi amaçladığını vurguladı. Geçmiş maçlardan örnekler göstererek hakem ve yönetim haksızlıklarına dikkat çekti.
FB’liler ve birçok Anadolu kulübü, Futbol Federasyonu’nda Mehmet Büyükekşi’nin başkanlığını istemiyor. Siyasetin spora el atmasından, çeşitli oyunlarla kimi takımların kayırılmasından şikayet ediyor. Ali Koç, yabancı hakem getirilmesini istiyor. Hakem tercihleriyle GS ile bazı takımların korunduğunu düşünüyor. Maç gecesi GS Başkanı Dursun Özbek, Ali Koç’u düelloya davet etti. “Sistemi yenemedik ama yaklaştık” diyen Ali Koç, sonunda espriyi patlattı: “Sahne performansı sergileyecek bazı sanatçılar, GS maçı kaybedince eşyasını topladı. Sahne gösterilerini yapamadan döndüler” Amerikan futbolu antrenörü Vince Lombardi şöyle demiş: “Birlik içinde çalışan insanlar, başarıya ulaşır. İster futboldaki karmaşık bir defansla mücadele ediyor olsunlar, ister modern toplumun sorunlarıyla.”